Karahan, piyasa faizlerinin piyasa koşullarına göre şekillendiğini belirterek, “Kısa vadeli faizler büyük ölçüde Merkez Bankası politika faizi üzerinden belirleniyor. Ancak hane halkı ve reel sektör için kritik olan uzun vadeli kredi faizleri farklı dinamiklere tabi” dedi.
Politika faizinin bu alanda tek belirleyici olmadığını ifade eden Karahan, bankaların paralarının reel değerini korumak için fonlama maliyetinden öte, vadede beklenen enflasyonu baz aldığını anlattı.
ENFLASYON BEKLENTİLERİ YÜKSELDİKÇE FAİZLER ARTIYOR
Başkan Karahan, son indirim döneminde piyasa faizlerinin neden yükseldiğini şu örneğe bağladı: “Enflasyon beklentileri 25 puandan fazla artış gösterdi. Bu yüzden finansal aktörler, fonlama maliyeti düşse bile orta ve uzun vadeli kredilere yansıtmakta temkinli davrandı.”
Tersine, Haziran ayında politika faizi sabit tutulsa da enflasyonun olumlu gelmesiyle piyasa faizleri gerilemişti. Karahan, “Uzun vadeli faizler, enflasyon gerçekleşmeleri, beklentiler ve belirsizlik üzerinden şekilleniyor. Beklentiler düzelirse faizler doğal olarak düşer” diye ekledi.
SIKI PARA POLİTİKASI DEVAM EDECEK
Konuşmasında fiyat istikrarının öncelik olduğunu vurgulayan Karahan, “Sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz. Enflasyonu tek haneye indirip yüzde 5’te sabitlemek hedefimiz” dedi.
2025’te 2.500’den fazla firma ile görüşme yaptıklarını anımsatan Karahan, reel sektörle iletişimi güçlendireceklerini belirtti.
Kaynak: Haber Merkezi
