Kabe baskını gizlendi mi? Kutsal Kabe'yi kimler hedef aldı?

1979 senesi tüm İslam ülkeleri için büyük kırılmaların yaşandığı senedir.

Türkiye adım adım askeri bir darbeye giderken İran’da rejim çöküyordu.

Sovyetler bir gövde gösterisiyle Afganistan’ı işgal ederken Mısır, Camp David anlaşmasını imzalayarak İsrail’in karşısında mağlubiyetini tüm dünyaya ilan ediyordu.

Pakistan’da Ali Butto idam ediliyor ve Irak’ta Saddam Hüseyin Başbakanlık koltuğuna oturuyordu.

Kabe baskını gizlendi mi?  Kutsal Kabe'yi kimler hedef aldı?

Tuhaflıklar silsilesi siyasetle sınırlı değildi. Sahra çölünü kar yağıyor, Muhammed Ali boksu bırakıyordu.

Neresinden bakarsanız bakın 1979 senesi bir Müslüman için en zor yıllardan birisiydi.

Belki de bugün tüm İslam coğrafyasının bu denli kayıtsızlığının ve ürkekliğinin temelleri 1979 senesinde atılmıştı.

Gelgelelim 1979 yılının en tuhaf olayı yukarıda zikredilen hadiselerden hiçbirisi değildi. Mekke’de bulunan İslam’ın kalbi olan Kâbe işgal edilmiş ve Müslümanlar aylarca bu hadisenin ne olduğunu dahi anlayamamıştı.

Kabe’nin işgal edilmesi

O sabah Mekke’de sıra dışı hiçbir şey yoktu.

Ezanın okunmasıyla Müslümanlar Kabe’nin avlusunda toplanarak namazlarını eda etmek için hazırlanmıştı.

Kabe baskını gizlendi mi?  Kutsal Kabe'yi kimler hedef aldı? - Resim : 2

Harem’in minarelerinde silahlı askerlerin tekbir sesleri insicamı bozacaktı.

Nereden çıktığı belli olmayan yaklaşık 400 silahlı kişi birkaç güvenlik görevlisini öldürdükten sonra kapıları kilitledi ve mikrofonu eline alan bir kişi Kabe’nin fethedildiğini ilan ediyordu.

Kabe’nin fethedildiğini ilan eden kişi Cüheyman el-Uteybi’ydi.

Kabe baskını gizlendi mi?  Kutsal Kabe'yi kimler hedef aldı? - Resim : 3

Uteybi kabilesi Suudi Arabistan’ın önde gelen ailelerinden birisiydi. Cüheyman da tıpkı ileride ilham olacağı Ladin gibi soylu bir aileye mensuptu. Zaten işgalinin ana ekseni Suud Monarşisine karşıydı.

Kabe baskını gizlendi mi?  Kutsal Kabe'yi kimler hedef aldı? - Resim : 4

Dini anlamda ise Uteybi, Muhammed Abdullah el- Kahtani isimli meczubun mehdi olduğu iddiasında bulunuyordu.

Uteybi’nin askeri içerisinde birçok ABD ve Kanada pasaportu taşıyan sözde müridin olması bu işgalin okyanusun çok ötesinde planlandığını ortaya koyuyordu.

Bu işgal, 1975 yılında hayatını Kudüs’ün kurtarılmasına adayan Kral Faysal bin Abdülaziz’in şehadetinden sonra Batı’nın eline düşmüş Suud Hanedanlığını iyice Batının ve İsrail’in kuklası haline getirecekti.

Kabe’nin işgali dünyadan gizlendi

İslam aleminin kendi meşguliyetleri öylesine yoğundu ki Suudi Arabistan’da bir şeyler olduğunu seziyor; ama ne olduğunu anlayamıyordu.

Suudi yönetimi bu hadiseyi bütün dünyadan gizliyor ve konuyla ilgili hiçbir ayrıntıyı paylaşmıyordu.

Meselenin iler tutar yanı kalmayınca kamuoyuna bölgede bir isyan olduğunu ve bunun arkasında İranlı Şii grupların olduğu yalanı sunulacaktı. Bunu ilk dile getiren kişi de İslam dünyasında Camp David anlaşmasıyla nefret nesnesine dönüşen Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat olacaktı.

Kabe baskını gizlendi mi?  Kutsal Kabe'yi kimler hedef aldı? - Resim : 5

Mızrak çuvala sığmıyordu.

İran’daki olayla Kabe’deki hadisenin önüne artık geçemiyordu.

Batı Basını konunun ayrıntılarına ulaşınca Suudi Arabistan, Kabe’nin haftalardır işgal altında olduğunu resmen kabul edecek ve ayrıntıları paylaşacaktı.

İsyan yayılıyor

Suudi yetkililerin açıklamaları tutarsızdı.

Bazen işgalcilerin 30 kadar silahlı militan olduğunu söylüyor bazen bu rakamı iki binlere çıkarıyordu.

Meselenin çığırından çıktığını düşünen Prens Fahd gibi isimler ülkeye uydurma diplomatik görüşmeler bahane ederek dönüşünü geciktiriyor, işgalin rejim değişikliğine varıp varmayacağını görmek istiyordu.

Kabe baskını gizlendi mi?  Kutsal Kabe'yi kimler hedef aldı? - Resim : 6

Mekke, Medine ve Taif’te sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş, ülkede adeta tüm hayat durdurulmuştu. Binlerce Pakistanlı ve İranlı isyana katılması ile ülkeden ya kovuldu ya da hapse atıldı.

Süreç korkunç yürütülüyordu.

Mekke ve Medine’de bulunan öğrencilerin isyancılara katılması Suudiler için ikinci şok dalgası olacaktı.

Artık Bakanlıkların önünde ABD zırhlıları aleni bir şekilde görülüyor ve ülkede kıyamet olmasa da bir şeylerin kopacağı alenen ortada duruyordu.

Prens Fahd olaylar giderek büyümesine rağmen ülkeye dönmüyordu. Tunus’ta bulunan Prens ülkesinde öğrencilerin isyana katıldığını yalanlıyor ve sürecin kendi kontrollerinde olduğunu iddia ediyordu.

İsyancıların talepleri genel olarak Suudi hanedanlığının ülkeyi terk etmesi ve ABD üslerinin kapatılmasına dayanıyordu.

İsyancılar yaklaşık 30 bin kişinin kendi saflarına geçmesinden cesaret alarak çoğu başka ülkelerden gelen hacıları serbest bırakması Suudlara cesaret verecekti. Artık Kabe’deki herkes düşman safında olması dünyanın daha az tepki göstereceği adımlar atmalarına olanak sağlayacaktı.

Kabe baskını gizlendi mi?  Kutsal Kabe'yi kimler hedef aldı? - Resim : 7

Kâbe füzelerle vuruldu

Tarihimizde Ebrehe ve Haccac Kâbe’yi vuran zalimler olarak anılmaktadır.

Öte yandan Suudlar tarihi bir yanlışa imza atarak Müslümanların en kutsal mekânını füzelerle ve tank toplarıyla dövecekti.

Mescidin duvarları tahrip edilirken depolarda silah olduğu iddiasıyla zeminde önemli tahribatlar yaratılmıştı. Bu başarısız girişimden sonra Suudi askerilerinin kurtarma operasyonu da büyük bir fiyaskoyla sonuçlanmıştı.

Suudi ordusu üst üste mağlubiyetler alınca bu kez abluka uygulayarak isyancıları açlıkla mağlup etme stratejisi izlendi; ama her geçen gün İslam dünyasındaki öfke artıyordu.

Silahlı çatışmalar yaklaşık 22 gün sürmüş 3000’den fazla Suudi askeri ölmüş olmasına rağmen Kâbe bir türlü geri alınamıyordu.

Suudiler meseleyi halledebilmek adına uluslararası yardım çağrısında bulundu. Pakistan, Fransa ve ABD’nin seçkin askeri birlikleri bu çağrıya cevap vererek askeri bir operasyon için hazırlıklara başladı.

Yabancı askerlere kelime-i şehadet getirildikten sonra Mekke’ye sokuldular. Plan basit ve acımasızdı.

Su şebekelerinden Kâbe’ye tonlarca litre su verilecek ardından elektrik akımıyla yaşayan her canlı yok edilecekti.

Plan kusursuz bir şekilde çalışmıştı.

180 direnişçi yakalandıktan sonra günlerce canlı yayınlarda işkence görüntüleri verilmiş ve idam edilmişlerdi.

Kabe baskını gizlendi mi?  Kutsal Kabe'yi kimler hedef aldı? - Resim : 8

Kâbe işgali travmaya neden olur

Kâbe’nin işgal edilmesinden yaklaşık 8 sene sonra bambaşka bir olay daha yaşanır.

1987 yılında Hac görevi sırasında 400 kadar Şii hacı Suudi askerlerince Kâbe’de katledilir.

Suudi Arabistan, isyan hazırlığı içerisinde oldukları iddiasında bulunur; ama İran Devleti bu iddiaları kesin bir dille yalanlar.

Bu olaydan sonra tam 4 yıl boyunca hiçbir İranlı, Hac görevini yerine getiremedi.

Kâbe’deki bir başka sorun izdihamlardı. 1990 yılında 1402 kişi ve 2015 senesinde de 2411 kişi çıkan izdiham sonucu hayatını kaybetti.

Suudi yetkililer bu hadiselerin sadece üstünü örttü.

ABD’nin bölgedeki en büyük askeri üsleri Kâbe’den birkaç saat uzaklıkta bulunmaktadır. Tüm İslam dünyası Kudüs’ün işgalini konuşmasına rağmen en mahrem kentinin Batı tarafından istenirse işgal edilmese bir günden daha kısa bir vakit alacağını söylemek abartılı olmayacaktır.

Diğer Yazıları