GREVİN 2. GÜNÜNDE ULAŞIM FELÇ
İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Genel-İş Sendikasının arasındaki toplu iş sözleşmesi anlaşmazlığı nedeniyle dün 23 bin işçi greve çıktı.
Toplu ulaşımda otobüs sayısının azalması nedeniyle kentin dört bir yanında, vatandaşlar duraklarda yoğunluk oluşturdu.
Grevin ikinci gününde bu sabah da duraklarda yoğunluk oluştuğu görüldü.
Toplu ulaşımdaki aksaklıklar nedeniyle çoğu vatandaş, özel araçları ile yola çıkması nedeniyle caddelerde de yoğunluk yaşandı.
TALEPLERE ELEŞTİRİ KONUSU
23 bin işçinin greve başladığı İzmir'de belediyenin teklifi ve sendikanın talepleri sosyal medyada tartışma yarattı.
"Türk gençleri işsizlikten kırılırken Tunceli lobisi belediyede çay getirip götürmek için pratisyen doktor maaşı istiyor" yorumları beraberinde geldi.
DİSK TEMSİLCİSİYLE İLGİLİ ÇARPICI İDDİA
İzmir'de 23 bin işçi toplu iş sözleşmesinde uzlaşma sağlanamaması nedeniyle grev başlatırken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın 59 bin teklif ettiği, DİSK'in ise 82 bin TL istediği görüşmelerde dikkat çeken bir detay ortaya çıktı.
DİSK Temsilcisi Memiş Sarı'nın 50 akrabasının belediyede çalıştığı öğrenildi.
28 Mayıs gecesi başlayan grev şehirde ulaşım, temizlik, park-bahçe, mezarlık, fen işleri ve destek hizmetleri gibi birçok belediye hizmetini etkiledi.
Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın 59 bin TL maaş teklif ettiği görüşmelerde DİSK teklifi kabul etmeyerek 82 bin TL talep etti.
CEMİL TUGAY'DAN AÇIKLAMA
Konuyla ilgili açıklama yapan Tugay, “TİS görüşmelerinde dün ne yazık ki bir uzlaşmaya varılamadı. Uzlaşma için yapabileceğimiz özveriyi gösterdik ve elimizden geleni yapmaya hazırız. Şartlarımızı son sınırına kadar zorluyoruz. Ancak biz masa başında içinde bulunduğumuz şartlarla ilgili anlayış ve uzlaşı beklerken, sendika yöneticilerinin bir taraftan işçilere ve basına yanlış bilgiler aktardığını diğer taraftan sokaklarda güç gösterisi ortaya koyma peşinde olduğunu üzülerek izliyoruz.
Sendika uzlaşmaz tutumundan vazgeçmeli. Bu grev bitmeli. Gelişmelere göre teklifimizin detaylarını kamuoyuyla paylaşacağız” dedi.
AKRABA SALTANATI
ODA TV'nin haberine göre; bu süreçte İzmir’de yaşanan grev, siyasi çevrede birçok gerçeği gün yüzüne çıkarmakla birlikte Belediye ve sendika arasındaki ilişkilerin de ne durumda olduğu bir kez daha gözler önüne serildi.
"Bizim maaşlarımız yüksek değil, sizin maaşlarınız düşük. 15-16 Haziran direnişlerini bizden önceki büyüklerimiz yarattı" diyen DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı'nın çok sayıda akrabasının belediyede çalıştığı ortaya çıktı.
Buna göre, Sarı’nın oğlu T.S. başta olmak üzere 30’dan fazla yakını, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İzenerji şirketinde istihdam ediliyor.
Ayrıca belediyenin bir diğer iştiraki olan İzelman’da da Sarı’nın eşi M.S. ile K.D.S, D.S, Z.S, M.S, Ö.S, G.S, A.S, E.S, U.S, R.S, O.S, V.S, İ.S. gibi yaklaşık 20 akrabasının maaş aldığı belirtiliyor. Ayrıca Genel İş 1 No’lu Başkanı Engin Topal’ın da eşinin, çocuğunun ve akrabalarının belediye bünyesinde çalıştığı iddia edildi.
MAAŞLAR GÜNDEM OLDU
İşçi ve özel sektör çalışanları asgari ücret olarak 22 bin 104 TL 67 kuruş alırken İzmir’de sendika ile belediye arasında yaşanan anlaşmazlık, maaşları da gündeme getirdi.
ESHOT çalışanlarının yemek dahil en düşük maaşının 42 bin TL, İzUlaş çalışanlarının maaşlarının ise 75 ila 80 bin TL arasında olduğu belirtiliyor. İzelman’da ise mesai yapılmadan alınan en düşük maaşın 33 bin TL olduğu kaydediliyor.
İzmir siyasetinde belediyelerdeki “akraba kayırmacılığı” rahatsızlık yaratırken, kulislerde bu grevin uzatılmasının ve uzlaşmaya yanaşılmamasının siyasi bir hamle olduğu konuşuluyor.
Bu hamlenin, Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’a siyasi zarar vermeyi amaçladığı iddia ediliyor.
Frev sürecinde İzmir halkı büyük mağduriyet yaşarken, "sendika temsilcilerinin belediye yöneticileriyle ilişkileri ve özel olarak yapılan görüşmelerde belediyeden beklentileri hiç tartışılmayacak mı?" sorusu da beraberinde geldi.
OTURMA EYLEMİ
İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Genel-İş Sendikası arasındaki TİS sürecindeki anlaşmazlığın devam etmesi nedeniyle başlatılan grevin ikinci gününde sabah saatlerinden itibaren işçiler, Konak Pier'in önünde bir araya geldi.
Sloganlar eşliğinde Konak Meydanı ve çevresinden Fevzi Paşa Bulvarı'na yürüyen işçiler, burada bir süre oturma eylemi yaptı. Daha sonra yürüyüşe devam eden işçiler, belediye hollerinin yer aldığı Kültürpark'a yürüyüp, buradan da açıklama yapacakları Gündoğdu Meydanı'na geçti.
Meydanda konuşan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, "Büyükşehir Belediyesi, işçilerin 90-100 bin talep ettiğini söylemiş. Bu alanda tekrar söylüyorum: O zaman biz 80 bin TL'ye imza atarız" dedi.
DİSK/Genel-İş İzmir 2 No'lu Şube Başkanı Ercan Gül, "Biz bundan 5,5 ay önce toplu sözleşme masasına oturduğumuzda 'Gelin bu işi masada çözelim, aksi halde sokaklarda olacağız' dedik. İzmir bizim, İzmir'in vatandaşı da biziz. Bizlere bu sefalet ücreti verenleri getirenler de biziz. Biz İzmirliyiz, İzmir'e sahip çıkan emekçileriz. Biz fazla bir hak istemiyoruz, hakkımız olanı istiyoruz. İki gündür, üzülerek izliyoruz. İzmir halkı mağdur, iki gündür çile çekiyor. İnattan mı? Kinden mi? Nefretten mi? Bilmiyoruz ama iki gündür halk mağdur" dedi.
'BİZE KULAKLARINI TIKADILAR'
DİSK/Genel-İş İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Engin Topal da 150 gündür sözleşmeyi masada bitirmek için ellerinden gelen tüm gayreti gösterdiklerini söyleyerek, "Ücret taleplerimize ilişkin nedenleri kendilerine anlattık ama her defasında bize kulaklarını tıkadılar" ifadelerini kullandı.
DİSK/Genel-İş İzmir 9 No'lu Şube Başkanı Sedat Kenar ise “Alnımız ak, başımız dik. Grevimizin ikinci gününde onurlu mücadelemizi sürdürüyoruz. Güvenlik emekçilerine yapılanlar, bu süreçteki tavırlar asla kabul edilemez. Bu kente sorumluluğumuzu akıttığımız alın terimizle yerine getiriyoruz. Ama mağduriyet karşısında sorumluluğu yerine getirme sırası sizde" dedi.
