İsrail ordusu, İran devlet televizyonunu vurdu
İran-İsrail savaşı yeni bir eşiğe ulaştı. İsrail ordusu, Tahran’da İran Devlet Televizyonu binasını hedef aldı. Canlı yayın sırasında binaya isabet eden füze, stüdyoda panik yaratırken, spikerin yayını terk ettiği anlar ekranlara yansıdı.
İsrail'in İran’a yönelik 13 Haziran’da başlattığı kapsamlı saldırılar, medya cephesine sıçradı. İran’ın başkenti Tahran’daki Devlet Televizyonu (IRIB) binasına yönelik füze saldırısı, canlı yayın sırasında gerçekleşti. Spikerin panikle stüdyoyu terk ettiği anlar kameralara yansırken, ekranlarda patlamanın etkisi açık şekilde görüldü.
Tahliye tehdidinin ardından saldırı geldi
İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz, saldırıdan saatler önce yaptığı açıklamada, “İran'ın propaganda ve kışkırtma aygıtı ortadan kalkma yolunda” ifadelerini kullanarak IRIB’i açıkça tehdit etmişti. Aynı gün, İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee de Tahran’daki "3 numaralı bölge"de yaşayanlardan tahliye olmalarını istemiş ve bölgede askeri operasyonların başlayacağına dair sinyal vermişti.
İsrail'in İran'a saldırıları genişliyor
İsrail ordusu, İran’ın nükleer tesislerini ve üst düzey askeri hedeflerini vurduğu saldırılarda büyük yıkıma neden oldu. İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Komutanı ve 9 nükleer bilim insanının da aralarında bulunduğu üst düzey isimler hayatını kaybetti. Toplam can kaybı 224’e yükseldi.
İran, misilleme olarak İsrail'e balistik füzelerle karşılık verdi. Bu saldırılarda ise 24 kişi yaşamını yitirdi, 500’den fazla kişi yaralandı.
Uluslararası tepkiler büyüyor
Türkiye başta olmak üzere birçok ülke, İsrail'in İran'a yönelik saldırılarını sert bir dille kınadı. Uzmanlara göre İsrail’in medya organlarını hedef alması, savaşın psikolojik boyutunu artırıyor ve çatışmaları farklı bir safhaya taşıyor.