İspanya resti çekti! Başbakan Sanchez İsrail'in Eurovision'dan men edilmesini istedi
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, İsrail'in uluslararası yarışmalardan dışlanması gerektiğini savundu. Kültürel etkinliklerde çifte standart uygulanmaması gerektiğini belirten Sanchez'in bu açıklaması, tepki çekti. Vox partisinden ise sert tepki geldi.
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, İsrail karşıtı açıklamalarıyla uluslararası kamuoyunda yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Madrid’de katıldığı bir kültür etkinliğinde konuşan Sanchez, İsrail'in Eurovision Şarkı Yarışması gibi uluslararası organizasyonlardan men edilmesi gerektiğini söyledi. “Çifte standart uygulanamaz” ifadesini kullanan Sanchez’in sözleri, özellikle Avrupa’da geniş yankı uyandırdı.
Rusya Örneğiyle Savundu: “Şaşırmamalıyız”
Pedro Sanchez konuşmasında, 2022 yılında Ukrayna'nın işgali nedeniyle Rusya'nın uluslararası yarışmalardan dışlandığını hatırlatarak, benzer bir uygulamanın İsrail için de geçerli olması gerektiğini savundu. Sanchez, “Üç yıl önce Rusya Ukrayna’yı işgal ettiğinde, kimse Rusya’nın yarışmalardan men edilmesine şaşırmadı. Şimdi İsrail için de aynı şey yapılmalı. Kültürel etkinliklerde çifte standart uygulanmamalı” dedi.
Sanchez’ten Gazze Vurgusu: “Dayanışmamız Filistin Halkıyla”
Konuşmasının devamında Gazze’ye dikkat çeken Sanchez, hem Ukrayna hem de Filistin halkına destek mesajı verdi. “Hiçbir haklılığı olmayan savaş ve bombardımanı yaşayan Ukrayna ve Filistin halkına en içten dayanışmamızı gönderiyoruz” diyen İspanya Başbakanı, İsrail’in Gazze’deki askeri operasyonlarını üstü kapalı bir şekilde eleştirdi.
RTVE’den Eurovision’da İsrail Tepkisi
Sanchez’in bu açıklamaları, aslında İspanyol devlet televizyonu RTVE’nin Eurovision yarışmasında aldığı tavrın bir devamı olarak görülüyor. Koalisyon hükümetinin küçük ortağı olan sol görüşlü Sumar ittifakının önerisiyle RTVE, nisan ayında Avrupa Yayın Birliği’ne (EBU) mektup göndererek İsrail’in yarışmadan men edilmesini talep etmişti. Ancak bu talep reddedilmişti.
RTVE, tepkisini Eurovision yayını sırasında da açıkça ortaya koydu. Yarışmanın ikinci yarı finalinde İsrail temsilcisi sahneye çıktığında, sunucular Tony Aguilar ve Julia Varela şu sözleri sarf etti:
“Bu yıl RTVE, Eurovision’dan İsrail’in festivale katılımının tartışılmasını istedi. Birleşmiş Milletler’e göre, Gazze’de İsrail’in saldırılarında ölenlerin sayısı 50 bini geçti. Bunların 15 binden fazlası çocuk. Bu herhangi bir ülkeye karşı dilekçe değil, barış, adalet ve insan haklarına saygı çağrısıdır.”
EBU’dan Uyarı, RTVE’den Yanıt: “Sessizlik Seçenek Değil”
Avrupa Yayın Birliği, bu açıklamalara karşılık RTVE’yi açıkça uyardı. Eğer final gecesi benzer ifadeler tekrarlanırsa, İspanyol yayın kuruluşuna ceza verileceği bildirildi. Ancak RTVE geri adım atmadı. Eurovision final yayını öncesinde ekranlara şu mesaj yansıtıldı:
“İnsan hakları söz konusu olduğunda sessizlik bir seçenek değildir. Filistin için barış ve adalet.”
Aşırı Sağcı Vox’tan Sert Tepki: “İstifa Et!”
RTVE’nin yayın politikası ve Başbakan Sanchez’in açıklamaları, İspanya'daki muhalefet ve sağ çevrelerin sert tepkisini çekti. Aşırı sağcı Vox partisi, RTVE Genel Müdürü Jose Pablo Lopez’in istifasını talep etti. Vox yetkilileri, devlet televizyonunun siyasal ideolojilere alet edilmesini kabul etmeyeceklerini belirtti.
Sol Partilerden Eleştiri: “Sadece Eurovision’la Sınırlı Kalmak Yetmez”
İspanyol solunun bazı temsilcileri ise Sanchez’in açıklamalarının yetersiz olduğunu savundu. Sumar ittifakı içindeki Birleşik Sol (IU) ve muhalefetteki Podemos partileri, İsrail’in yalnızca Eurovision’dan değil, daha geniş çaplı tüm diplomatik ve kültürel etkinliklerden dışlanması gerektiğini ileri sürdü. Bu partilere göre Gazze’de yaşananlar “soykırım” boyutuna ulaşmış durumda ve Avrupa’nın bu duruma sessiz kalması kabul edilemez.
Olayın Ardından Gündemdeki Soru: “Kültür, Siyasete Alet Edilir mi?”
İspanya’daki bu gelişmeler, kültür ve sanat etkinliklerinin siyasal meselelerle ne ölçüde ilişkilendirileceği sorusunu da yeniden gündeme taşıdı. Eurovision’un da dahil olduğu uluslararası yarışmaların “siyasi araç” haline gelip gelmediği tartışılırken, Avrupa genelinde farklı ülkelerin benzer taleplerle EBU’ya baskı yapıp yapmayacağı merak konusu oldu.