İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik 'yolsuzluk' soruşturması kapsamında tutuklanan ve etkin pişmanlıktan yararlanarak hakkında tahliye kararı verilen Ekrem İmamoğlu'nun 'Kasası' olduğu öne sürülen Hüseyin Köksal'ın şoförü Servet Yıldırım'ın etkin pişmanlık kapsamında verdiği ifade ortaya çıktı. Yıldırım ifadesinde, "Etkin pişmanlıktan yararlanarak ifademi vermek istiyorum. Hüseyin Köksal isimli şahsın 15 yıllık şoförlüğünü yaptım. Köksal’ı sürekli ikametine bıraktığımdan dolayı burada Hasan Şenyurt isminde biri ile tanıştım. Şenyurt sohbetimizi kayda almış ve bu ses kaydını yaklaşık bir yıl önce savcılığa vermişti. Ses kaydının savcılığa verilmesi üzerine işime son verildi. Ancak Hüseyin Köksal işime son vermesine rağmen maaşımı ödüyordu. Son bir yıldır Hüseyin Köksal’ın yanında fiili olarak çalışmıyorum. Hasan Şenyurt’un almış olduğu ses kaydında aşağıda detaylarıyla anlatacağım olaylar mevcuttur" dedi.
Hüseyin Köksal’ın şoförü Servet Yıldırım'dan itiraflar! Paraları valizlerle taşımışlar, "SİSTEM"in kirli işleri ifşa oldu
İBB yönelik 'yolsuzluk' soruşturması kapsamında tutuklanan ve etkin pişmanlıktan yararlanarak hakkında tahliye kararı verilen Hüseyin Köksal'ın şoförü Servet Yıldırım’ın ifadesi ortaya çıktı. Yıldırım ifadesinde, "Köksal'ın talimatı üzerine, 5-6 defa da İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü Tuncay Yılmaz'a valizlerle bizzat para götürüp İmamoğlu İnşaat'a ait Beylikdüzü'ndeki ofise teslim ettim" dedi.


OLAY TV KÜLTÜR AŞ NİN PARASIYLA SATIN ALINDI’
Yıldırım ifadesinin devamında, "Patronum olan Hüseyin Köksal ile Ekrem İmamoğlu bildiğim kadarıyla 15-20 yıldır tanışıyorlar. Olay TV’nin sahibi Cavit Çağlar’dı. Hüseyin Köksal, Ekrem İmamoğlu’nun talimatı ile Olay TV isimli TV kanalını Cavit Çağlar’dan almak istedi. Satın alma ile ilgili finansmanı Ekrem İmamoğlu sağlayacaktı. Cavit Çağlar ile Hüseyin Köksal Olay TV’nin satın alınması hususunda 2,5 Milyon Euro’ya anlaştılar. Satın alma sürecindeki ve televizyonun kuruluş aşamasındaki tüm süreç ile ilgili finansmanı Ekrem İmamoğlu’nun talimatı ile Fatih Keleş İstanbul Büyükşehir Belediyesi üzerinden sağladı. Olay TV satın alınırken Kültür A.Ş’nin parası ile satın alındı. Bu dönemde Kültür A.Ş’nin genel müdürü Serdar Taşkın’dı. Yaşanan tüm süreci Serdar Taşkın da bilmektedir. Cavit Çağlar ile Hüseyin Köksal satın alma konusunda anlaştıklarında, Ekrem İmamoğlu Olay TV’nin merkezini Bab Plazaya taşımak istedi. Bunun üzerine plazanın 1. Katı soy ismini bilmediğim ismini İsmail olarak bildiği emlakçıdan 1 milyon 200 bin euroya satın alındı. Plazanın 1. Katının parası da Ekrem İmamoğlu’nun talimatı ile Kültür A.Ş’nin bütçesinden sağlandı. Bu parayı da Fatih Keleş, Ekrem İmamoğlu’nun talimatı ile Fatih Keleş, Hüseyin Köksal’a verdi. Hüseyin Köksal da söz konusu parayı emlakçıya ödedi. Bahsettiğim para transferleri Hüseyin Köksal’ın hesaplarında görünür. Teçhizatların finansmanı da Ekrem İmamoğlu’nun talimatı ile Kültür A.Ş üzerinden Fetih Keleş aracılığı ile Hüseyin Köksal’a yapılmıştır. Kağıthanedeki Bab Plazadaki 1. Kat tamamlandıktan sonra Olay TV Bursa’dan, Kağıthane’ye taşındı. Kağıthane’de yaklaşık bir hafta yayın yaptı. Olay TV Kağıthanede yayına başladıktan sonra Cavit Çağlar, Hüseyin Köksal’ın yanına gelerek kanalın devrini yapamayacağını söyledi. Bunun üzerine Olay TV’nın satışı konusunda anlaşılan 2,5 milyon Euro Cavit Çağlar tarafından Hüseyin Köksal’a iade edildi. Cavit Çağlar devir parasını Hüseyin Köksal’dan almıştı ancak, resmi devir işlemini henüz yapmamıştı. Cavit Çağlar faaliyetlerini Levent’te bulunan ofisinde yapmaktaydı. Hüseyin Köksal Olay TV’yi satın alırken 2,5 Milyon euro’nun bir kısmını elden Cavit Çağlar’a ödedi. Parayı Fatih Keleş nakit olarak Hüseyin Köksal’a getirdi. Hüseyin Köksal da elden ödediği paraları bizzat kendisi, Cavit Çağlar’a Levent’teki ofisinde teslim etti. Bu esnada Hüseyin’in şoförlüğünü ben yapıyordum. Paralar Cavit Çağlar’a tek seferde gitmedi. Parça parça çantalar ile gitti. Hüseyin Köksal’ın, Cavit Çağlar’a toplamda nakit olarak ne kadar para götürdüğünü bilmiyorum. Paralar çantalar ile arabanın bagajına konulurdu. Ben de Hüseyin Köksal’ın şoförlüğünü yapardım ve paraları bu şekilde götürürdük. TV devri gerçekleşmeyince Cavit Çağlar devir için verilen paraların iadesini hemen yapmadı. Belirli bir süre sonra yaptı. İade edilen paraların bir kısmını Hüseyin Köksal, Cavit Çağlar’ın Leventteki ofisinden aldı. Ben de bu esnada Hüseyin Köksal’ın şoförlüğünü yapıyordum. Leventten çantalar ile almış olduğumuz paraları Beylikdüzünde bulunan Hüseyin Köksal’a ait ofise götürdük. Olay TV’nin devri olmayınca Bab plazadaki yer Tarih TV’ye devredildi. Devir işlemini Hüseyin Köksal yaptı. Tarih TV şu an bu binada faaliyetlerine devam etmektedir. Bildiğim kadarıyla Tarih TV’nin devri karşılığında 4,5 Milyon Euro alındı. Hatırladığım kadarıyla bu para resmi olarak alındı. Buradan gelen 4,5 milyon Euro ile Beyoğlu ilçesinde bulunan Söktaş adlı firmaya ait tarihi bina Ekrem İmamoğlu’nun talimatı ile Carsal firması üzerine alındı. Carsal firması Hüseyin Köksal’ın üzerinedir. Fakat Carsal firması gerçekte Ekrem İmamoğlu’nundur. Carsal firmasına ait “Tarih" isimli dergi de vardır. Bu dergi de Ekrem İmamoğlu’nun talimatı ile alınmıştır. Alınan tarihi bina Pera Palas Otelinin bir arka sokağındadır. Bu bina halen Carsal firmasına aittir. Bu bina ödenirken 4,5 Milyon Euro bildiğim kadarıyla resmi olarak ödendi" dedi.

REKLAM ŞİRKETLERİ ÜZERİNDEN İHALALELERE GİRİLDİ İDDİASI
Yıldırım, "Hüseyin Köksal’ın gerçek işi tekstildir. Köksal Ekrem İmamoğlu’nun talimatı ile medya ve reklam işine girmiştir. Hüseyin Köksal medya işine girince Ekrem İmamoğlu Hüseyin Köksal’a 'Medya işine girdiğinden dolayı Hükümet tarafından sana baskı gelir. Tekstil işinde kredi kullanamazsın. Bu sebeple sana 2 tane reklam şirketi kuralım. Bu şirketler üzerinden belediyedeki reklam ihalelerine girersin' dedi. Bunun üzerine Hüseyin Köksal Advertcity ve Urban Medya isimli şirketleri kurdu. Ancak Hüseyin Köksal şirketleri amcasının oğlu olan Av. Ahmet Köksal’ın üzerine kurdu. Ahmet Köksal’ın ortağı da Murat Kapki’dir. Advertcity’nin yüzde 80’i Ahmet Köksal’ın yüzde 20’si Murat Kapki’nin üzerinedir. Ben yaklaşık bir yıl önce Hüseyin Köksal ile çalışmayı fiili olarak bıraktım. Ben bıraktıktan sonra Hüseyin Köksal bahsedilen şirketleri kendi üzerine almış olabilir. Urban Medya’daki ortaklık yapısı da aynısıydı. Ancak burada Ahmet Köksal’ın resmi olarak ortağı bir bayandı. Bayanın ismini şu an hatırlamıyorum. Bu şirketler kurulur kurulmaz İstanbul Büyükşehir Belediye’sinin reklam ihaleleri bu şirketlere verildi. Üst geçit reklam ihalelerinin tamamını bu şirketler alıyordu. Yanlış hatırlamıyorsam Olay TV’nin devir işi olmayınca Ekrem İmamoğlu, Hüseyin Köksal’ı çağırarak medya işinin gerçekleşmemesi sebebiyle artık Hükümet ile bir tehlike kalmadığını, Kurulan reklam şirketlerinden gelen paranın yüzde 60’ının Ekrem İmamoğlu’na, yüzde 20’sinin Murat Kapki’ye, yüzde 20’sinin ise Hüseyin Köksal’a ait olduğunu söylemiş. Reklam ihalelerinin alınması amacıyla kurulan şirketlerden gelen paralar 30-40 gün ara ile paylaşılıyordu. Bu paylaşım genelde nakit olarak yapılmaktaydı. Ekrem İmamoğlunun payına düşen kısmın tamamı Ekrem İmamoğlunun şirketine gönderilmezdi, şirketlerindeki ihtiyaç durumlarına göre Tuncay Yılmaz kullanmaları gereken miktarı ya bizden kendi şirketlerinin şoförleri aracılığıyla alırdı ya da biz şirketten birisi aracılığıyla gönderirdik" ifadelerini kullandı.

'HER SEFERİNDE YAKLAŞIK 8-10 VALİZ PARA GETİRİLMEKTEYDİ'
Yıldırım ifadesinin devamında, "Reklam işinden gelen parayı Ahmet Köksal, Hüseyin Köksal’ın Beylikdüzünde bulunan ofisine nakit olarak getiriyordu. Son zamanlarda ben ayrılmadan önce reklam işinden gelen para Laleli’de bulunan Bülent Özbek isimli şahsa ait döviz bürosuna gidiyordu. Parayı döviz bürosunun kuryesi Ahmet Köksal’dan nakit alıp döviz bürosuna götürüyordu. TL olarak döviz bürosuna giden para Amerikan Dolarına çevrilip Hüseyin Köksal’ın Beylikdüzünde bulunan ofisine gönderiliyordu. Hüseyin Köksal’ın Beylikdüzünde bulunan ofisine döviz cinsi paraları döviz bürosuna ait kuryeler getiriyordu. Bu paralar Hüseyin Köksal’ın ofisinde çelik kasalarda muhafaza ediliyordu. Paraya ihtiyaç olduğunda İmamoğlu İnşaat’ın genel müdürü Tuncay Yılmaz, Hüseyin Köksal’ı arıyordu. Bunun üzerine çelik kasada muhafaza edilen döviz cinsi paralar nakit olarak valizlerle Tuncay Yılmaz’a götürülüyordu. Hüseyin Köksal’ın talimatı üzerine 5-6 defa da İmamoğlu İnşaat genel müdürü Tuncay Yılmaz’a valizlerle bizzat ben para götürüp İmamoğlu İnşaat’a ait Beylikdüzünde bulunan ofiste teslim ettim. Bu süre içerisinde Zafer Keleş de Hüseyin Köksal’a ait Beylikdüzünde bulunan ofise birçok kez yüklü miktarda paralar getirdi. Bu paraları kapalı pickup tarzı araçlarla getirmekteydi. Bir çoğunda farklı arabayla gelmişti. Bu tarz araçlarla para getirdiği zaman her seferinde yaklaşık 8-10 valiz para getirilmekteydi. Zafer Keleş’in getirdiği paraları Fatih Keleş gönderiyordu. Fatih Keleş Spor A.Ş.’nin genel müdürüdür. Spor A.Ş’den Hüseyin Köksal’ın ofisine gelen paralar da lazım oldukça İmamoğlu İnşaat’a götürülüyordu. Bazen de Tuncay Yılmaz İmamoğlu İnşaat’ta şoför olarak çalışan şahısları gönderip Hüseyin Köksal’ın ofisinden para aldırıyordu" şeklinde konuştu.