Hayati Yazıcı'dan 27 Nisan paylaşımı: AK Parti 18 yıl önce meydanı 'cunta' zihniyetine bırakmamıştı
Dönemin genel kurmay başkanı Yaşar Büyükanıt tarafından kaleme alınan 27 Nisan 2007 "E-Muhtıra"sının üzerinden 18 yıl geçti. AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, muhtıranın yıl dönümünde manidar bir paylaşım yaptı. "Cunta" kavramı son günlerde CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in AK Parti'ye yönelik bir suçlaması haline gelmiş, Özel'e peş peşe tepkiler yağmıştı.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, 27 Nisan Muhtırası'nın yıl dönümünde yaptığı açıklamada "K Parti, bu hukuksuzluk ve darbe heveslileri karşısında hiçbir tereddüt yaşamamış, ‘meydanı’ cunta zihniyetine ve destekçilerine bırakmamıştı" dedi.
X hesabından bir paylaşım yapan Yazıcı, şunları söyledi:
MİLLET İRADESİ HEDEF ALINDI
"Ülkemizin çok partili siyasal hayatının 2000’li yıllara kadar olan kısmı darbeler, cuntalar ve vesayet lekeleriyle doludur.
Siyasi tarihimizde, milletin hukukunu korumak üzere milletten yetki alarak görev üstlenmiş kadroların dağınıklığı ve dirençsizliği nedeniyle maalesef millet iradesi devre dışı kalmış, ‘koruyup kollama’ gerekçesi ile yapılan darbeler yüzünden Millet her alanda büyük kayıplara düçar hale getirilmiştir.
Demokrasiyi hazmedemeyen vesayetçi unsurlar, #27Nisan e-muhtırası ile de doğrudan millet iradesini ve gücünü milletten alan AK Parti Hükümetini hedef almıştır.
Bu girişim, herşeyden önce Milletimizin hukukunu ve iradesini yok sayan antidemokratik bir girişim olarak tarihe geçmiştir.
Biz milletin hukukunu korumak, insanımızın önündeki sosyo-ekonomik engelleri ortadan kaldırmak, ekmeğini büyütmek, hayat standardını yükseltmek için Liderimiz Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde bir araya gelmiş ‘erdemli kadrolar’ olarak, egemenliğin yegâne sahibi Millet iradesine yönelik teşebbüs karşısında tereddüt etmeden, Milletten yana tavır almış, Milletin hukukunu devre dışı bırakmayı hedefleyen darbe teşebbüsüne karşı ‘dik’ durarak, kararlı tavrını hiçbir duraksamaya mahal vermeksizin ortaya koymuş bir kadroyuz.
AK Parti, bu hukuksuzluk ve darbe heveslileri karşısında hiçbir tereddüt yaşamamış, ‘meydanı’ cunta zihniyetine ve destekçilerine bırakmamış, Milletimizin egemenlik hakkından yana dimdik durmuştur.
CUNTALARA GEÇİT YOK
‘Cunta’ sicili kabarık olanların hizalandığı yer yine Milletimizin yanı olmamış, cuntacıların ve muhtıranın alkışlayanı olmuşlardır.
Siyasi tarihimizde ilk darbe önleyen parti, Liderimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde dik durarak darbeye geçit vermeyen AK PARTİ’dir.
Siyasetinin temeline ‘Millet İradesi’ni yerleştiren AK Parti, Milletimizden aldığı güçle, milletimizin hukukunu çiğnetmeden 27 Nisan darbe teşebbüsünü geri püskürtmüş, ‘bildiri’ metnini buruşturup atmıştır.
Bu perspektifle ele alındığında AK Parti’nin 27 Nisan e-muhtıraya karşı duruşunun siyasal okunuşu vardır. İlkesel olarak ‘darbelere karşı’ politik duruş geliştiren AK Parti, siyasi pratiğinde de bunu net ve kararlı bir şekilde göstermiştir. AK Parti, Liderinin öncülüğünde hep birlikte Milletin hukukuna sahip çıkarak dik durmuş, darbeyi önlemiştir. Çok partili siyasi tarihimizde bu duruş ilktir ve çok kıymetlidir.
Aziz Milletimiz, darbe girişiminin ardından gerçekleştirilen ilk seçimde AK Parti’ye güçlü desteğini yineleyerek, yeniden yetkilendirmiş, demokrasi düşmanlarına, vesayet odaklarına ve cunta zihniyetine en güçlü cevabı vermiştir.
27 NİSAN E-MUHTIRASI NEDİR?
27 Nisan E-Muhtırası, Türkiye'nin demokrasi tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır. 2007 yılında, Cumhurbaşkanlığı seçim süreci sırasında, Genelkurmay Başkanlığı tarafından internet üzerinden yayımlanan bir bildiri, askeri müdahale çağrısı olarak algılandı ve "e-muhtıra" olarak adlandırıldı.
Olayın Arka Planı
2007 yılı, Türkiye'de siyasi atmosferin gerildiği bir dönemdi. AK Parti'nin Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül'ün, eşinin başörtülü olması nedeniyle bazı çevrelerce eleştirilmesi, "Cumhuriyet mitingleri" gibi protestoların düzenlenmesine yol açtı.
Bu süreçte, dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın, Cumhurbaşkanı'nın "Cumhuriyet'e sözde değil, özde bağlı olması gerektiği" yönündeki açıklamaları, askerin siyasete müdahalesi olarak değerlendirildi.
E-Muhtıra'nın İçeriği
27 Nisan 2007 tarihinde, Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesinde yayımlanan bildiride, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel değerlerinin aşındırılmaya çalışıldığı belirtilerek, "sözde değil, özde bağlı" bir Cumhurbaşkanı talep edildi.
Bildiride, "Ne mutlu Türküm diyene" anlayışına karşı çıkanların Türkiye Cumhuriyeti'nin düşmanı olduğu ifade edildi.
Hukuki ve Siyasi Sonuçları
Bu bildiri, hükümet tarafından sert bir şekilde eleştirildi. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanlığı'nın hükümete karşı bir açıklama yapmasının demokratik bir hukuk devletinde düşünülemeyeceğini belirtti. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanlığı seçimi için gereken 367 oy tartışmalarını gündeme getirdi.
Tarihi Önemi
27 Nisan E-Muhtırası, Türk demokrasisi açısından bir kırılma noktası olarak kabul edilir. Bu olay, askeri vesayetin sona erdiği ve sivil iradenin güçlendiği bir dönemin başlangıcını simgeler. Aynı zamanda, Türkiye'nin demokratikleşme sürecinde önemli bir adım olarak tarihe geçmiştir.
