Suriye'nin Halep iline bağlı Nakkarin köyünde, devrik lider Beşşar Esed rejiminin öldürdüğü sivillere ait olduğu düşünülen toplu bir mezar bulundu. Sivil Savunma ekipleri ve Halep emniyet güçleri tarafından tespit edilen mezarda, yüzlerce kişiye ait ceset kalıntılarının olduğu ifade ediliyor.
Halep'te dehşet verici keşif: Toplu mezar bulundu ceset kalıntıları ortaya çıktı
Suriye'nin Halep iline bağlı Nakkarin köyünde, Esed rejiminin öldürdüğü sivillere ait olduğu düşünülen toplu mezar ortaya çıkarıldı. Mezardan 1500'den fazla ceset kalıntısının çıkarılması bekleniyor.
Baas rejiminin devrilmesinin ardından Suriye genelinde yürütülen arama tarama çalışmalarında toplu mezarlar bir bir gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. Uzmanlar, Nakkarin köyündeki mezarın, Esed rejiminin sivillere yönelik işlediği insanlık suçlarının bir başka kanıtı olduğunu belirtiyor.
Bu keşif, Suriye’de ortaya çıkarılan ilk toplu mezar değil. Suriye Haber Ajansı (SANA), 29 Aralık’ta Humus ilinin Hola bölgesi civarında da benzer bir toplu mezar bulunduğunu duyurmuştu. Bu mezarda da çok sayıda sivilin ceset kalıntıları bulunmuştu.
Suriye genelinde daha keşfedilmemiş yüzlerce toplu mezar olduğu tahmin ediliyor. Toplu mezarlarda bulunan cesetlerin çıkarılması, kimlik tespitlerinin yapılması ve kayıp kişilerin akıbetinin belirlenmesi için çalışmalar sürdürülüyor.
Nakkarin köyündeki toplu mezardan çıkarılan cesetlerin sayısının 1500’ü bulabileceği ifade ediliyor. Yetkililer, mezardan çıkarılan cesetlerin kimlik tespiti ve kayıp kişilerin akıbetinin belirlenmesi amacıyla detaylı bir çalışma yürütüldüğünü açıkladı.
Uzmanlar, Suriye’nin çeşitli bölgelerinde yürütülen araştırmaların, yıllardır rejim tarafından işlenen insanlık suçlarını gün yüzüne çıkardığını belirtiyor.
Esed rejiminin kontrol ettiği bölgelerde halen çok sayıda toplu mezarın olabileceği ve bu mezarların rejimin sistematik şiddet politikalarını ortaya koyduğu vurgulanıyor.
Suriye’deki toplu mezar keşifleri, uluslararası toplumun dikkatini yeniden bölgedeki insan hakları ihlallerine çekiyor.
İnsan hakları örgütleri, bu tür keşiflerin, uluslararası mahkemelerde rejim yetkililerinin yargılanması için önemli kanıtlar oluşturduğunu belirtiyor.
Bu korkunç keşif, savaşın karanlık yüzünü bir kez daha gözler önüne sererken, mağdurların yakınları adaletin sağlanmasını talep ediyor.