İstanbul’da yürütülen fuhuş ve uyuşturucu soruşturmasında adı geçen, sosyetede “influencer” ve mekân işletmecisi kimliğiyle bilinen Mert Vidinli hakkında ortaya çıkan bilgiler dosyanın seyrini değiştirdi. Vidinli’nin kuzeninin, geçmişte FETÖ ile anılan ve darbe girişimi sonrası ABD’ye giden eski gazeteci Suna Vidinli olduğu belirlendi.
Fuhuş ve uyuşturucu soruşturmasında adı geçen Mert Vidinli’nin kuzeni bakın kim çıktı! Fethullah Gülen'in prensesi ve altın kızı Suna Vidinli...
İstanbul’da yürütülen fuhuş ve uyuşturucu soruşturmasında adı geçen, “influencer” ve mekân işletmecisi kimliğiyle tanınan Mert Vidinli hakkında ortaya atılan iddialar büyürken, dosyaya bu kez dikkat çeken bir “kuzen” detayı eklendi. Kamuoyuna yansıyan bilgiler ve geçmiş tarihli yayınlar, Vidinli’nin kuzeninin FETÖ ile bağlantılı olduğu öne sürülen eski gazeteci Suna Vidinli olduğunu ortaya koydu.
FUHUŞ VE UYUŞTURUCU DOSYASI SOSYETEYİ SARSTI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde yürütülen soruşturma kapsamında Mert Vidinli’nin adı, fuhuş ve uyuşturucu trafiğiyle anılmaya başladı. Lüks mekânlarda kurulan ilişki ağı, “tanıştırma” adı altında yürütülen sistematik bir düzeni işaret ederken, dosyada şantaj ve mahrem görüntüler üzerinden kurulan baskı mekanizmaları da dikkat çekti.
Güvenlik kaynakları, bu yapının basit bir magazin ilişkisi değil, organize ve profesyonel biçimde kurulan bir ağ olduğunu değerlendiriyor.
KUZEN DETAYI DOSYANIN SEYRİNİ DEĞİŞTİRDİ
Soruşturma derinleştikçe Mert Vidinli’nin aile bağlantıları da gündeme geldi. Vidinli’nin kamuoyunda “kuzenim” diyerek sık sık yakınlığını vurguladığı ismin, eski gazeteci Suna Vidinli olduğu ortaya çıktı. Bu bağlantı, dosyaya bambaşka bir boyut kazandırdı.
FETÖ’NÜN “PRENSESİ” VE “ALTIN KIZI” OLARAK ANILMIŞTI
Suna Vidinli, 2016 yılında yayımlanan çok sayıda haber ve kulis yazısında “FETÖ’nün Mata Hari’si”, “Fethullah Gülen’in prensesi” ve “altın kızı” ifadeleriyle anılmıştı. Darbe girişimi sonrası ortadan kaybolan Vidinli’nin, ABD’ye gittiği ve uzun süredir Türkiye’de görünmediği biliniyor.
MEDYA DÜNYASINDA HIZLI YÜKSELİŞ, SESSİZ AYRILIŞ
Harvard ve Georgetown geçmişiyle öne çıkan Suna Vidinli, Türkiye’de medya kariyerine Hürriyet’te başladı. Ardından Kanal D, CNN Türk ve Habertürk ekranlarında hızla yükseldi; ana haber bültenine kadar çıktı.
2014 yılında, FETÖ’ye yönelik 14 Aralık medya operasyonları sürecinde görev yaptığı kanalla yollarının aniden ayrılması ise yıllar sonra yeniden gündeme taşındı.
ABD’YE GİTTİ, SOSYAL MEDYA İZLERİNİ SİLDİ
Suna Vidinli’nin, deşifre olduğu dönemin ardından sosyal medya profillerinde dikkat çeken değişiklikler yaptığı, özellikle biyografisinde yer alan bazı ifadeleri sildiği görüldü.
Bu hamleler, Vidinli’nin geçmiş bağlantılarını gizleme çabası olarak yorumlandı.
Vidinli deşifre olduktan sonra biosundaki "Muslim ve Evladı Fatihan" kelimelerini silmişti...
ŞANTAJ VE “SEKSPONAJ” AĞI İDDİASI
Dosyada yer alan bilgiler, lüks mekânlarda kurulan ilişkiler aracılığıyla iş dünyası ve sosyeteden bazı isimlerin hedef alındığını gösteriyor. Bu ilişkiler sırasında elde edilen mahrem görüntü ve bilgilerin, şantaj ve baskı unsuru olarak kullanıldığı değerlendiriliyor.
Kadınlar üzerinden kurulan bu düzenin, yalnızca para ve fuhuş değil, bilgi toplama ve yönlendirme amacı da taşıdığı şüphesi soruşturmanın merkezinde yer alıyor.
“KUZENLİK” VE “SIZMA” İDDİALARI: MERT VİDİNLİ NASIL ‘CEMİYET’ İÇİNE GİRDİ?
Mert Vidinli’nin Suna Vidinli’yi “kuzenim” diyerek yakından takip ettiği ve desteklediği; Suna Vidinli’nin 15 Temmuz sonrası ABD’ye gittiğine ilişkin iddialar üzerinden “cemiyet/medya çevrelerine girişte bir destek hattı” kurulmuş olabileceği ileri sürüldü.
Bu iddialar, “akla bazı sorular geliyor” çerçevesiyle aktarılırken; somut delil/karar bilgisi kamuoyuyla paylaşılmış değil.
“AJAN KADINLAR” İDDİASI VE “MAHREM BİLGİ” TARTIŞMASI
Dosyaya eklenen en sert başlıklardan biri de “tanıştırılan kadınların birer istihbarat elemanı gibi kullanıldığı” iddiası oldu.
Bu iddia, açık biçimde “ihtimal” ve “şüphe” olarak kuruluyor; “mahrem/stratejik bilgilerin kimlerle paylaşıldığı ve ne amaçla kullanıldığı” soruları soruşturma tamamlanınca netleşebilecek.
ÖZLEM GÜRSES’İN AKTARDIĞI TELEFON: DUBAİ’DEYİM, DOSYA HAZIRLIYORUM
Gazeteci Özlem Gürses’in yayında aktardığına göre; hakkında yakalama kararı bulunduğu belirtilen Mert Vidinli, yayından önce kendisini aradı ve Dubai’de olduğunu doğruladı.
Gürses’in aktarımında Vidinli’nin öne çıkan beyanları şöyle:
“Pazartesi günü” avukatları aracılığıyla savcılığa kapsamlı bir cevap/açıklama dosyası sunacağını,
“Ankaralı bir memur ailesinin çocuğuyum” diyerek kişisel hikâyesini anlattığını,
Hakkındaki “insan pazarlama / yasaklı madde” iddialarını reddederek “bu iddialarla kariyerimi bitirdiler” dediğini,
“Beni hükümete yakın diye kodladılar” ifadesini kullandığını,
Türkiye’ye döneceğini ancak önce savunma hazırlığında olduğunu söylediğini.
Kaynak: Haber Merkezi