FETÖ ve PKK’nın ekonomiye zararı 3 trilyon dolara ulaştı! Terörsüz Türkiye Gabar’da yıllık 2 milyar dolarlık petrol üretiyor

Türkiye, artık içten içe büyüyen terör hastalığını vücudundan söküp attı. 15 Temmuz hain FETÖ darbe girişiminin bastırılmasıyla başlayan süreç, PKK’nın silah bırakmasıyla zirveye ulaştı. Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından gerçekleştirilen 17-25 Aralık operasyonları ve 15 Temmuz 2016’da yaptığı darbe girişiminin Türk ekonomisine o tarihteki maliyetinin 500 milyar doları aştığı hesaplanmıştı. Darbenin ekonomik etkileri yıllar içinde devam etti...

Faiz oranlarının yükselmesi, kredi notlarının artması, bu hain darbenin ikincil etkileri olarak o tarihten bu yana devam etti. Bugünkü yüksek enflasyonist ortamın ana nedeni terör oldu. Terörle mücadeleye harcanan trilyon dolarların tarıma, sanayiye aktarılması durumunda bugünkü yüksek enflasyondan eser kalmayacaktı. Hain darbenin üzerinden yaklaşık 10 yıl geçmesine rağmen hala FETÖ’ye hizmet eden şirketler ve kişiler yakalanıyor. Tehlikenin ne kadar büyük olduğu bu operasyonlarla ispatlanıyor.

FETÖ ve PKK’nın ekonomiye zararı 3 trilyon dolara ulaştı! Terörsüz Türkiye Gabar’da yıllık 2 milyar dolarlık petrol üretiyor

TEHLİKE HALA DEVAM EDİYOR

Bugün SuperHaber’de yayımlanan Hakmar ve Tatbak marketler zincirlerine FETÖ nedeniyle yapılan operasyon ve kayyum atanması haberi terör örgütünün ne kadar tehlikeli olduğunu gösteriyor.

Daha önce de aynı nedenlerle Maydonoz Döner operasyonu yapılmıştı. Bu iltisaklı şirketler ve kişiler hem ülke birliğine hem de ekonomiye büyük zarar veriyor. Türkiye’nin işgalini hedefleyen FETÖ darbesi ve bölmeyi hedefleyen PKK terörünün bitmesi yeni fırsatların ve ufukların doğmasına neden olacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu ülkenin yarım asırlık terör prangasını ayağından söküp atmasına mani olamayacaklar. Bölücü terörün ülkemize maliyeti 2 trilyon dolar civarında." demişti.

FETÖ ve PKK ile mücadelede harcanan kaynak tutarı 3 trilyon dolara ulaştı. Binlerce şehit verildi. Binlerce vatandaş hayatını kaybetti. Terör nedeniyle Doğu ve Güneydoğu’daki ekonomik potansiyel kullanılamadı. Bugün gelinen noktada, Gabar’da Türkiye’nin en kaliteli petrolü çıkarılıyor. Bugün günlük üretim 80 bin varile ulaştı. Yani günlük 5.6 milyon dolar, yıllık 2 milyar dolarlık petrol üretimi sadece Gabar bölgesinden elde ediliyor. Bu terörsüz Türkiye’nin neler kazanacağının en basit örneği…

FETÖ'nün hükümeti hedef aldığı 17-25 Aralık operasyonları ve ülke yönetimini ele geçirmek amacıyla planladığı ancak başarısız sonuçlanan 15 Temmuz hain darbe girişiminin Türk ekonomisine maliyeti ağır oldu.

Normal şartlarda bir ülke ekonomisini derinden etkileyebilecek bu iki olaydan sonra Türkiye ekonomisi, uyguladığı başarılı politikalarla hızlı bir şekilde toparlandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 7 Ocak 2015'teki Büyükelçiler Konferansı'nda, "En mütevazı hesaplamayla 17 ve 25 Aralık darbe girişiminin Türkiye'ye maliyeti 120 milyar dolar oldu. Eğer başarılı olsaydılar, eğer azmettikleri gibi başbakanı, 'dönemin başbakanı' yapabilselerdi, inanın bu maliyet kat kat fazla olacaktı." ifadelerini kullanmıştı.

15 Temmuz darbe girişiminin faturasının da o tarihlerde 400 milyar doları aştığı tahmin ediliyordu. Bu zarar bugün ikincil etkileriyle hala devam ediyor.

17-25 Aralık operasyonları sonrası dolar kuru yükselişe geçti. 16 Aralık 2013 gününü 1,94 seviyesinde kapatan dolar/TL, hükümeti hedef alan operasyonların başlamasıyla yılı 2,15 seviyesinde kapattı.

Ekonomik alanda operasyonların etkilerinin yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladığı bu dönemde, küresel yatırımcıların gözü de Türkiye'deki gelişmelere çevrilmişti.

Söz konusu gelişmeler, dolar/TL'nin yükseliş trendine girmesine sebep oldu. Kur, 2014 yılının mart ayında 2,30 seviyesine yaklaştı.

Operasyonların ekonomiye olumsuz etkileri sermaye piyasalarına da ciddi şekilde yansıdı. Bu dönemde, 93.178,87 puanla tarihi zirvesine ulaşan BİST 100 endeksi, 2013 yılının son işlem gününde 67.801,73 puandan kapandı.

Ayrıca, Türkiye'de yüzde 4,61'e inen devlet borçlanma faizi, 2014 yılının mart ayında yüzde 12 seviyelerine çıktı.

FETÖ ve PKK’nın ekonomiye zararı 3 trilyon dolara ulaştı! Terörsüz Türkiye Gabar’da yıllık 2 milyar dolarlık petrol üretiyor - Resim : 2

Mart 2014'te, o dönem AK Parti Genel Başkan Yardımcısı görevinde olan Numan Kurtulmuş, katıldığı bir etkinlikte yaptığı açıklamada, paralel yapının hain operasyonlarının ekonomiye olan etkilerini değerlendirirken, 17 Aralık operasyonun ekonomiye ne kadar ve nasıl etkisi olduğunu gün gün takip ettiklerini söylemişti.

Kurtulmuş, "Bu olayları bahane ederek Türkiye ekonomisini istikrarsızlaştırmak isteyen çevrelerin de bunda çok ciddi şekilde katkısı olduğunu ifade etmek lazım." diye konuşmuştu.
Operasyonların Türkiye'de ciddi etki yarattığını vurgulayan Kurtulmuş, bunlardan birinin döviz kurlarındaki yükseliş olduğuna işaret etmişti. Döviz kurlarının takip eden yılın mart ayında 2,21, 2,23 seviyelerine yükseldiğini belirten Kurtulmuş, "Bu fevkalade ciddi bir yükselmedir." ifadesini kullanmıştı.

Kurtulmuş, diğer etkinin faiz oranlarının yükselişi olduğunu, mayıs ayının ortasında Türkiye'de devletin borçlanma faizinin tarihi olarak en düşük seviyesine, yüzde 4,61'e inmişken, Mart 2014'te bu oranın yüzde 12'ler seviyesine çıktığını aktararak, "Yine bu faiz meselesi 17 Aralık'tan önce 7,8'ler seviyesindeyken, bu büyük bir baskıyla 12'ler seviyesine çıkarılmıştır. Dolayısıyla faizlerde de neredeyse 2-3 katına yaklaşan ciddi bir yükseliş oldu" yorumunda bulunmuştu.

Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, 15 Temmuz 2016 sonrasındaki ilk işlem gününde yüzde 7,08 ile tarihinin en sert düşüşlerinden birini yaşamış ve düşüş eğilimi bir hafta boyunca devam etmişti.

Haftalık bazda yüzde 13,4 değer kaybederek 70.426 puana kadar gerileyen BIST 100 endeksi, başta Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve Borsa İstanbul ile ekonomi yönetiminin proaktif adımları sayesinde sonraki haftalarda kayıplarını hızlıca telafi etmiş ve yükselişe geçmişti.
Döviz kurları ve tahvil faizleri ise darbe girişimi sonrasındaki hafta hızlı yükselişe geçse de gerek Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) önlemleri gerekse ekonomi yönetiminin piyasaları sakinleştiren açıklamaları, yatırımcıya güven vererek Türk lirası (TL) varlıklarından kaçışı durdurmuştu.

Türk ekonomisi, 2016'nın 3. çeyreğinde yüzde 0,8 daralsa da 4. çeyrekte tekrar büyüme başarısı göstermiş ve teknik olarak resesyona girmeden darbe girişiminin negatif etkisinden sıyrılmıştı.

Hain darbe girişiminin ardından 2016'nın ikinci yarısında Borsa İstanbul pay piyasalarına alım yapmaya yanaşmayan yabancı yatırımcıların, ekonomi ve para politikasında sağlanan güvenle 2017'de güçlü bir şekilde hisse alımına geçtiği ve yılı 1 milyar 781 milyon dolarlık net alımla tamamladıkları görüldü.

2016 yılında FETÖ'nün hain darbe girişimi sonrası piyasalar bir anda artan risk algısı sebebiyle zorlu bir döneme girdi. Ülkede yaşanan olağanüstü durum sebebiyle artan riskler, ekonomik göstergeleri negatif yönde etkilemiş, bunun ilk emareleri de döviz kuru üzerinde görülmüştü.

14 Temmuz 2016'da günü 2,8778'den kapatan dolar/TL, 15 Temmuz'daki FETÖ'nün hain darbe girişiminin basına yansıması sonucu yurt dışı piyasalarda satış ağırlıklı bir seyir izleyerek yüzde 5,1'lik artışla 3,0250 seviyesine yükselmişti.
Araya giren hafta sonu sebebiyle uluslararası piyasaların kapalı olması ve darbe girişiminin kısa sürede bastırılması, göstergelerin daha da kötüleşmesini engelleyen unsurlar olmuştu.

İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sefer Şener, o tarihlerde yaptığı hesaplamada darbenin, ülke ekonomisine doğrudan maliyetinin yaklaşık 160 milyar dolar, dolaylı maliyetinin ise çok daha fazla olduğuna dikkati çekti.

Darbe girişiminin kişi başı maliyetinin 2 bin doları geçmiş olabileceğini, ülke ekonomisine dolaylı maliyetinin ise toplamda 400 milyar doları aştığını belirten Şener, darbe girişimiyle birlikte kredi derecelendirme kuruluşlarının hızlıca not indirimine gittiklerini ancak darbe sonrası ekonomide yaşanan hızlı toparlanma sayesinde bu indirimlerin gerekli olmadığını savundu.

Merkezi yönetim bütçe açığının GSYH'ye oranının 2015 yılında yüzde 1 civarında gerçekleştiğini, 2020'de bu oranın yüzde 3,2 seviyesine yükseldiğini dile getiren Şener, FETÖ darbe girişiminin ülke ekonomisinde verimliliği düşürdüğünü, maliyetleri artırdığını belirtti.

GÜNÜN VİDEOSU

İsrail, Gazze’de masum sivilleri diri diri yaktı: Ateşkese rağmen katliam sürüyor

Gazze’de ateşkese rağmen katliam devam ediyor. İsrail’e ait İHA’lar Han Yunus’ta sivillerin kaldığı çadırları vurdu. Aralarında çocukların da bulunduğu çok sayıda masum insan diri diri yanarak can verdi. İsrail ordusu, “Sarı Hat” dışına geçerek hem Gazze’de hem Batı Şeria’da saldırıları tırmandırıyor. Filistin’de bilanço ağırlaşıyor.