Esad’ın oğlu ilk kez açıkladı! Şam’dan kaçma fikirleri yokmuş ve darbe yapılmış!

MEVLÜT YÜKSEL/ÖZEL HABER

Suriye baba Hafız Esad ve sonrasında yerine gelen oğlu Beşşar Esad yönetiminde, yaklaşık 63 yıl baskı ile yönetildi.

YÜZBİNLERCE İNSAN TOPLU VE TEK TEK KATLİAMLARLA ÖLDÜLER VE GÖÇ ETTİLER

Baskıcı ve halkını toplu katliamlar ile acımasızca, ayrıca sistemli bir şekilde katleden Esad rejimi, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu’nun “Özgürlük Şafağı” operasyonu ile yıkıldı.

ŞAM VE DİĞER HAPİSHANELERDE BİNLERCE TUTUKLU SERBEST KALDI

Beşşar Esad ile beraber, rejimin eli kanlı ve acımasız elebaşları Rusya’ya kaçtı. Suriye Milli Ordusu’nun özgürleştirdiği İdlib, Halep, Hama, Humus, Münbiç ve Şam’da, yaklaşık 45 yıldan beri cezaevinde yatan on binlerce insan serbest bırakıldı. Serbest bırakılanlar, yıllardan beri hiçbir şeyden habersiz oldukları ve ağır işkenceler altında yaşadıkları için, neden serbest kaldıklarını anlayamadı.

SEDNAYA HAPİSHANESİ’NDE BİNLERCE İNSAN ÖLDÜRÜLDÜ

Suriye’de devrik Esad rejiminin Şam’daki Sednaya Hapishanesi’nde, 2011 yılından 2015 yılına kadar, 13 bin insanı idam ettiği belirlendi. Yine yapılan araştırmalarda, aynı hapishanede, aç bırakılma, tecavüz, diri diri yakma, toplu infaz ve tankla ezme gibi işkence yöntemleri olduğu tespit edildi. Suriye'de en büyük katliamların yaşandığı, içeri konulanın ölüsünün dahi bulunamadığı Sednaya Hapishanesi ve diğer hapishanelerde ölenlerin kimliklerinin tespitine çalışılıyor. Yine Sednaya ve diğer cezaevlerinde, insanlara aklını kaybettiren ve konuşmayı unutturan işkence yöntemleri de ortaya çıkmıştı. Yapılan araştırmalarda, Esad ve Baas rejimi nedeniyle 10 milyona yakın insanın, çeşitli ülkelere göç ettikleri belirlendi.

BEŞŞAR ESAD’IN OĞLU HAFIZ ESAD İLK KEZ AÇIKLAMALAR YAPTI

Öte yandan, Suriye'nin devrik diktatör lideri Beşar Esad'ın oğlu Hafız Esad ilk kez açıklama yaptı. Kapatılan X hesabından uzun bir mesaj yazan oğul Esad, Rusya’ya ya da başka bir ülkeye kaçma planlarının olmadığını iddia etti. Hafız Esad, ordu içerisinden bir darbe girişimi yapıldığını öne sürdü. Hafız Esad açıklamasında, “Şam'dan, hatta Suriye'den ayrılmak için hiçbir zaman bir plan, hatta bir yedek plan bile yoktu. Son 14 yıldır Suriye, Kasım sonu ve Aralık başındakinden daha az ciddi olmayan zorluklar ve tehlikelerle karşı karşıya kaldı. Kaçmayı planlayan herkes bunu çoktan yapmış olurdu, özellikle de Şam'ın neredeyse kuşatma altında olduğu, günlük bombardımana maruz kaldığı ve teröristlerin merkezine ulaşma tehdidinin sürekli olduğu ilk yıllarda yapardı. Her şey ortaya çıkmadan önce, 29 Kasım'da doktora tezimi savunmak için Cham Wings Havayolları ile 20 Kasım'da Şam'dan Moskova'ya seyahat ettim. O sırada annem, tedavisinin bir parçası olarak izole edilmesini gerektiren yaz sonunda geçirdiği kemik iliği naklinin ardından Moskova'daydı. Savunmamın ardından belirli sertifika prosedürlerini tamamlamak için daha uzun süre kalmayı planlamıştım, ancak Suriye'deki durum kötüleşince, babam ve kardeşim Karim'in yanında olmak için 1 Aralık Pazar günü Suriye Hava Yolları ile Şam'a döndüm. Annem tedavisine devam etmek için Moskova'da kaldı ve kız kardeşim Zein de yanında kaldı. Aralık Cumartesi ve 8 Aralık Pazar günlerindeki olaylarla ilgili olarak Cumartesi sabahı, kardeşim okuduğu Şam'daki Uygulamalı Bilimler ve Teknoloji Yüksek Enstitüsü'nde matematik sınavına girdi. Ertesi gün derslere devam etmeye hazırlanıyordu. Bu arada, kız kardeşim Suriye Hava Yolları ile 8 Aralık Pazar günü Şam'a dönmek için bir bilet ayırmıştı.” dedi.

“RUS YETKİLİ BİZE LAZKİYE’YE TAŞINMAMIZ TALEBİNDE BULUNDU”

Hafız Esad açıklamasının devamında, Şam’dan Lazkiye’ye taşınılması hakkında bilgi verdi. Oğul Esad, “Cumartesi öğleden sonra, ülkeden kaçtığımıza dair söylentiler dolaşmaya başladı. Birkaç kişi hala Şam'da olup olmadığımızı teyit etmek için bize ulaştı. Buna karşılık, Al-Muhajireen mahallesindeki Al-Nairabain Parkı'nda bir fotoğraf çektim ve (şimdi kapalı olan) özel Instagram hesabımda paylaştım. Çok geçmeden, bazı sosyal medya sayfaları fotoğrafı aldı ve dolaşıma sokmaya başladı. O zamana kadar, uzaktan gelen top atışlarına rağmen, hiçbir şey sıra dışı görünmüyordu; sadece savaşın ilk yıllarından beri alıştığımız tanıdık gerçeklik. Ordu Şam'ı savunmaya hazırlanırken durum değişmedi ve daha sonraki kötüleşmeye dair hiçbir işaret göstermedi; ta ki ordunun Humus'tan çekileceğine dair ani ve beklenmedik haber gelene kadar, bu daha önceki Hama, Halep ve İdlib kırsalından çekilmelerle aynıydı. O zaman bile, ayrılmaya dair hiçbir hazırlık yoktu, ya da ayrılacağımıza dair hiçbir işaret yoktu. Bu durum, gece yarısından sonra bir Rus yetkilinin El-Malki mahallesindeki evimize gelmesiyle değişti. Şam'daki durumun ciddiyeti nedeniyle Cumhurbaşkanı'ndan birkaç günlüğüne Lazkiye'ye taşınması ve kıyı ve El-Gab Ovası cephelerinde hala devam eden çatışmaların denetiminin kolaylaştırılması talebinde bulundu. O sırada Şam'da olan kuzenlerime haber vermeden ayrıldığımız iddiasına gelince, taşınacağımızı öğrendiğimizde onları birkaç kez arayan bendim. Kısa bir süre sonra, ev çalışanlarından bilinmeyen bir yere gittiklerini öğrendik.” şeklinde konuştu.

“MOSKOVA İLE GÖRÜŞTÜKTEN SONRA RUS ASKERİ UÇAĞINA BİNEREK GİTTİK”

Beşşar Esad’ın oğlu Hafız Esad, açıklamasının sonunda ailesinin yurt dışına nasıl çıktıklarını da tüm detaylarıyla anlattı. Hafız Esad bu durumu şöyle aktardı:

“Kısa bir süre sonra, sabah 3 civarında Şam Uluslararası Havaalanı'na doğru yola koyulduk ve orada amcam Maher bize katıldı. Havaalanını bomboş bulduk, kontrol kulesi dahil hiçbir personel yoktu. Daha sonra, şafak vakti Latakia'ya giden bir Rus askeri uçağına bindik ve Hmeimim Havaalanı'na indik. Pazar sabahının erken saatlerinde, havaalanından karayoluyla 40 kilometreden fazla uzaklıktaki Burj Islam bölgesindeki başkanlık dinlenme tesisine gitmemiz gerekiyordu. Ancak, oradaki herhangi birine ulaşma girişimlerimiz başarısız oldu, çünkü denediğimiz tüm telefonlar kapalıydı.

Kısa süre sonra cepheden askeri çekilmeler ve kalan son mevzilerin düştüğüne dair raporlar almaya başladık. Aynı zamanda, üssü hedef alan bir dizi drone saldırısı başladı ve çevredeki alanda hem yakın hem de uzak silah sesleri duyuldu; bu durum konaklamamız boyunca devam etti. Öğleden sonra, üs komutanlığı bize yakınlardaki durumun ciddiyeti hakkında brifing verdi. Bize üssü terk etmenin artık bir seçenek olmadığını, teröristlerin ülkeye yayıldığını, durumun kaosa sürüklendiğini ve askeri liderlikle tüm iletişimin kaybolduğunu bildirdiler. Moskova ile görüştükten sonra, üs komutanlığı bize Rusya'ya transferimizin talep edildiğini bildirdi. Bir süre sonra, Moskova'ya giden bir Rus askeri uçağına bindik ve o gece geç saatlerde oraya indik.” ifadeleriyle açıklayarak bitirdi.