Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Birleşmiş Milletler kürsüsünden bir kez daha dünyaya seslendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya-Ukrayna savaşından tahıl sevkiyatına, terörle mücadeleden Yunanistan ile yaşanan gerilime kadar pek çok kritik başlıkta mesajlar verdi.

Mültecilere yönelik zulüm üzerinden Yunanistan'a sert çıkan Erdoğan şu ifadeleri kullandı:

"YUNANİSTAN, EGE'Yİ MÜLTECİ MEZARLIĞINA ÇEVİRİYOR"

Türkiye olarak biz yeni Aylan bebeklerin cesetleri kıyılara vurmasın diye çırpınırken Yunanistan Ege'yi bir mülteci mezarlığına çevirmektedir.

Mülteci krizi, daha iyi bir gelecek aramak için yola çıkan masumları botlarını batırıp ölüme terk etmekle, toplama kamplarına doldurmakla çözülemez.

"BM BU ACIMASIZLIKLARA DUR DEMELİ"

Geçen hafta 9 haftalık Asım bebek ve 4 yaşında Abdulvahab Yunan güvenlik güçlerinin botlarını batırması sonucu vefat etmiştir. Avrupa'nın ve Birleşmiş Milletler kurumlarının insanlığa karşı suç teşkil eden bu acımasızlıklara artık bir 'dur' demesinin vakti çoktan gelmiştir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile telefonda görüştü.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre görüşme, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu hitabı öncesinde yapıldı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, 16 Ağustos'ta tamamlanan iddianame, Ankara 21. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.

İddianameyi kabul eden mahkeme, iddia edilen suçların gerçekleştiği yer ile sanıkların bir çoğunun ikametgahının İskenderun olması nedeniyle "yetkisizlik" kararı vererek, dosyanın buradaki ağır ceza mahkemesine gönderilmesine hükmetti.

Sanıklardan birinin itirazı üzerine, nihai kararı vermesi için dosya bir sonraki mahkeme olan Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.

İtirazı kabul eden mahkeme, Ankara 21. Ağır Ceza Mahkemesinin "yetkisizlik" kararını kaldırdı. Buna göre, Demir Yumruk soruşturması kapsamında açılan ilk dava Ankara'da görülecek.

İDDİANAMEDEN DETAYLAR

İddianamede sanıkların, demir çelik sektöründe faaliyet gösteren ve ekonomik dar boğaza düşen fabrikaları, yeniden işler hale getirileceği vaadiyle sahiplerinden kiraladığı, şirket yönetimlerini de akrabaları üzerinden devraldığı belirtildi.

Evcil ve beraberindekilerin bu şekilde 9 şirketi ele geçirdiği, bu iş yerlerini paravan yönetimler aracılığıyla idare ettikleri aktarıldı.

İddianamede, sanıkların, piyasadan kütük demir alıp bu fabrikalar aracılığıyla piyasaya sürdükleri, bu süreçte tahakkuk eden Katma Değer Vergisi, Stopaj Vergisi ve SGK primlerini ödemeyerek devleti zarara uğrattıkları tespitleri yer aldı.

Sanıkların ayrıca bu fabrikalardaki üretim karşılığı alınan paraları, haczedilmesine karşı, ERE Demir Çelik Limited Şirketi ve Eşrefoğlu Demir Çelik Taşımacılık Sanayi ve Ticaret AŞ firmalarının banka hesaplarına aktardıkları belirtildi.

Bu kapsamda, sanıklar Erol Eşrefoğlu, Hasan Kabuklu, Fırat Ardıç ve Tolga Demirel'in, "suç örgütü kurmak"tan 4'er yıldan 8'er yıla, "zincirleme şekilde kamu kurumlarına yönelik dolandırıcılık"tan 5'er yıldan 17 yıl 6'şar aya ve "zincirleme şekilde amme alacağının tahsiline engel olmak" suçundan ise 8'er aydan 5 yıl 3'er aya kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.

Toplam 9 yıl 8 aydan 30 yıl 9'ar aya kadar hapsi istenen bu sanıkların ayrıca suçtan elde edilen gelirin iki katı kadar adli para cezasına çarptırılmaları talep edildi.

Sanıklardan Alpaslan Gazi Ağca ve Sadun Budinli'nin, "suç örgütüne üye olmak", "kamu kurumlarına yönelik dolandırıcılık" ve "zincirleme şekilde amme alacağının tahsiline engel olmak" suçlarından 7 yıl 8 aydan 26 yıl 9 aya, Fettah Erdem, İsmet Höke, Özdemir Öntürk ve Sadık Fırat Ekşioğulları'nın, "suç örgütüne üye olmak"tan 2 yıldan 4'er yıla kadar hapsi istendi.

"Hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte yardım" suçundan sanıklar Alperen Şengül, Ayten Evcil, Berat Nuri Şengül, Gülderen Evcil Ardıç, Mirza Ardahan Ardıç, Remziye Evcil Şengül ve Salih Evcil'in de 2 yıldan 4'er yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.