Erkek görünüm standartlarının tarihsel değişimi!

1900’ler: Güreşçilerin ve güçlü erkeklerin zamanı

20’nci yüzyılın başlarında Eugen Sandow‘un gösterileri kadınlar arasında çok popülerdi, öyle ki her bir gösterisi adeta 60’lı yıllardaki The Beatles konserleri gibi ilgi görüyordu.

1910’lar: Kusursuz zarafet

Birinci Dünya Savaşı yukarı doğru kıvrık bıyıkları moda haline getirdi. Bu tür bıyıklar erkekliğin ve yakışıklılığın göstergesi olarak kabul ediliyordu.

1930’lar: Seksi bıyıklar

Dünya sinema yıldızlarından ilham almaya devam ediyor. Bu yıllarda erkek güzelliğinin göstergesi atletik bir vücut, iyi bir duruş, geniş omuzlar, dar kalçalar ve güçlü kaslardı. Ünlü oyuncu Clark Gable‘ın bıyıkları ise bu modanın zirvesiydi.

1940’lar: Askeri erkeklik

İkinci Dünya Savaşı‘nın gerçekleştiği yıllarda erkekliğin tanımı, kas gücü, üniforma benzeri kıyafetler ve sinek kaydı tıraşlı bir yüzdü. Tıpkı savaşta olması gerektiği gibi.

1950’ler: Açık seksüalite

50’li yılları Elvis Presley‘in rock tarzı olarak tanımlamak mümkün. Uzun boylu, yakışıklı, buğulu sesli ve kıvrak dans eden bir erkek modeli. Saçlar ise alından geriye doğru taranmak zorundaydı.

1950’ler: Asi ruh

Marlon Brando‘nun “Kanlı Hücum” filminin ardından, filmdeki karaktere benzeyen binlerce erkek ortaya çıktı bir anda. Motosiklete binen, deri ceket giyen ve kendilerin sert çocuklar diyen erkekler.

1960’lar: Duygusal bakışlar ve kışkırtıcı bir seksüalite

1970’lerde erkek güzelliğinin simgesi Alain Delon idi. Bronz tenli ve atletik vücuda sahip bu gencin mavi gözlerinde duygusal bir bakış vardı ve mükemmel erkek olarak tanımlanıyordu.

1960’lar: Kendini ifade özgürlüğü

1960’ların sonu hippilerin ve saykodelik rock’ın dönemiydi. The Doors grubunun solisti Jim Morrison benzersiz karizması ve şarkı sözleriyle son derece çekici bir erkek figürüydü. Kadınlar sadece bir kere gözlerine baktığında kendinden geçiyordu ve erkekler ise ona benzeme yarışındaydı.

1970’ler: Çelik gibi vücutlar

Hippilerin çağının sonunda, kadınlarla erkeklerin birbirine çok benzeştiği bir dönemde Arnold Schwarzenegger ortaya çıktı ve kadınların akıllarını başlarından aldı. Erkekler de böyle bir vücuda sahip olabilmek için spor salonlarını doldurdu.

1980’ler: Atletik güzellik

Erkekleri spora teşvik eden bir başka unsur ise Sahil Güvenlik dizisi oldu. Hafif bronz bir ten, atletik ve çok göze sokulmayan kaslı bir vücut… Elbette kırmızı şort.

1990’lar: Grunge dalgası

90’lar grunge rock müziğin devriydi ve bu akım kendine fazla dikkat etmeyen, ne giydiğini önemsemeyen, hijyene aşırı düşkün olmayan bir nesil yarattı. Ne demek istediğimizi anlamak için sadece Nirvana‘nın solisti Kurt Cobain‘e bakmak yeterli. Umursamaz davranışları ve dağınık tarzı onun yakışıklı olmasının ve binlerce insanın ona hayran olmasının önüne geçmedi.

2000’ler: Metroseksüel milenyum

2000’ler metroseksüellik çağıydı. Futbolcu David Beckham mükemmel, alfa erkek olarak gösteriliyordu. Karın kasları, bakımlı halleri, saç kesimi ve kıyafet tercihleri ile 2000’lerin erkek stilinin simgesiydi.

2010’lar: Umursamaz hipster’lar

Hispter hareketi 2010’larda fırtınaya dönüştü. Umursamaz tavırlar, sakallar, eski kıyafetler, ince uzun ve atletik bir vücut, ekose veya çizgili kıyafetler, gözlükler, dövmeler ve janti bir görünüş. Bu dönemi en iyi anlatan figür ise şüphesiz Ryan Gosling.

Ve günümüz…

Uzun veya özel kesim saçlar, gür bir sakal. Lumberseksüalite diyebileceğimiz akım hala erkekleri etkisi altında tutuyor. Sakallar, saçlar olarak özetleyebileceğimiz bir dönem. Sanki 1900’lere geri dönüyoruz. Bunun sonrası zarif erkeklerin dönemi olacak...