Emlakçılar 130 Yıllık Zeki Paşa Yalısına Fiyat Koyamıyor!
Zeki Paşa Yalısı, İstanbul Boğazı’nın en değerli yapıları arasında gösterilen, 130 yıllık geçmişe sahip 23 odalı tarihi bir yalıdır. Rumelihisarı’nda bulunan ve Alexandre Vallaury tarafından tasarlanan yapı, geniş taş mimarisi ve şatoyu andıran dış görünümüyle öne çıkıyor. Toplam 2.489 metrekare kapalı alana sahip beş katlı yalı, Trabzonlu bir aile tarafından satışa çıkarıldı. Diğer yalıların 2–6 milyar TL aralığında listelendiğinden , uzmanlar bu yapı için “paha biçilemez'' deniyor.
İstanbul Boğazı’nın en etkileyici mimari mirasları arasında yer alan Zeki Paşa Yalısı, yıllardır içinden çıkılamayan miras sürecinin ardından yeniden gündeme taşındı. Osmanlı’nın son döneminde inşa edilen ve Boğaz hattının simge yapıları arasında gösterilen tarihi yalı, sahibi olan aile tarafından satışa çıkarıldı.
Beş katlı, devasa iç hacme sahip olan yapı, 23 odası, geniş salonları ve tarihi çizgilerini koruyan taş mimarisiyle hem yerel hem de uluslararası lüks gayrimenkul piyasasında dikkatleri üzerine çekiyor.
Yıllardır “Türkiye’nin en değerli evi” olarak anılan bu yapı için emlak uzmanları net bir fiyat belirlemekte zorlanırken, Boğaz’daki diğer yalıların 2 ila 6 milyar TL arasında satışa sunulması, bu yapının değerine dair tahminleri daha da yükseltiyor.
130 Yıllık Miras: Yapının Bilinmeyen Detayları
Tophane Müşiri Zeki Paşa için dönemin seçkin mimarlarından Alexandre Vallaury tarafından inşa edilen yapı, hem mimari tarzı hem de sembolik geçmişiyle Boğaz’ın en seçkin eserleri arasında kabul ediliyor. Barok etkiler taşıyan dış yüzeyi, şatoyu andıran kule benzeri çıkıntıları ve taş işçiliği, yalının diğer yapılardan kolayca ayrılmasını sağlıyor.
Rumelihisarı’nda, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün ayağına yakın bir noktada yer alan yalı, 510 metrekare temel üzerine kurulu olup bodrum dâhil toplam 2 bin 489 metrekare kapalı kullanıma sahip. Her katta boğaza bakan geniş bir orta salonun yanı sıra, 5’i manzaralı olmak üzere 6 oda bulunuyor. Kat yüksekliklerinin 3 ile 4.5 metre arasında değişmesi, yapının iç hacmini daha da etkileyici hale getiriyor. Hem bahçeden hem de deniz tarafından giriş yapılabilmesi, dönemin prestij anlayışının günümüze uzanan bir yansıması olarak öne çıkıyor.
Satış Süreci Nasıl İşleyecek?
Günümüzde Trabzonlu bir aileye ait olduğu belirtilen ve en bilinen mirasçısının Meliha Baştımar olduğu kaydedilen yalı için satış süreci, aile tarafından yetkilendirilen emlak firması üzerinden yürütülüyor. Lüks gayrimenkul uzmanlarına göre, böylesine özel bir yapıya fiyat biçilememesinin nedeni sadece büyüklüğü değil; binanın konumu, tarihi geçmişi, mimari dokusu ve nadirliği.
Boğaz hattında yer alan diğer büyük ölçekli yalıların yüksek fiyat aralığı, Zeki Paşa Yalısı’nın potansiyel değerinin çok daha yukarıda olduğunu düşündürüyor. Emlak çevreleri, yapının kapsamlı bir restorasyonla birlikte uluslararası yatırımcılar tarafından da ilgi görebileceğini belirtiyor. Böyle bir tarihi yapının satışa çıkması, İstanbul’da uzun süredir sakin seyreden lüks konut piyasasını da yeniden hareketlendirmiş durumda.
Yalı, bugünkü konumu, mimari ağırlığı ve tarihsel hikâyesiyle yalnızca bir gayrimenkul olarak değil, aynı zamanda Osmanlı’nın son dönem mimari mirasının yaşayan örneklerinden biri olarak önemini koruyor.
