Önde gelen iş dergilerinden Forbes, Türk SİHA'larından "sihirli mermi" olarak bahseden bir habere imza attı. TRT Haber'in haberine göre, David Hambling tarafından kaleme alınan makalede Azerbaycan'ın Ermenistan karşısında birkaç farklı insansız hava aracı kullandığını, bunlar arasında en etkilisinin ise Türk SİHA'ları olduğunu ifade etti.
Dünya Türkiye'nin 'Sihirli mermi"sini konuşuyor
Azerbaycan'ın Ermenistan karşısında elde ettiği zaferin en önemli etkenlerinden biri olarak gösterilen Türk SİHA'ları, dünya basının gündeminde geniş yer bulmaya devam ediyor. ABD'nin önde gelen dergilerinden Forbes, sayfalarına taşıdığı Türk SİHA'larını "sihirli mermi" olarak niteledi.
Bayraktar TB-2'lerin başarısından övgüyle bahsedilen makalede Türk yapımı SİHA'ların daha önce Suriye, Irak ve Libya'da da etkili kullanıldığı anımsatıldı.
Bayraktar TB-2'lerin ABD veya İsrail yapımı SİHA'lardan çok daha etkili olduğunun da altı çizildi.
Daha önce de dünyaca ünlü The Economist dergisi, Karabağ cephesinde Türk SİHA'larının etkili olacağına işaret eden bir haber yayınlamıştı. İngiliz yayın kuruluşu BBC ise TB-2'leri "İHA piyasasının yıldızı" olarak nitelemişti. Rus ve Japon basınında da Türk SİHA'ları geniş bir şekilde yer bulmuştu.
Öte yandan Baykar Savunma’nın Twitter’dan paylaştığı fotoğrafta yer alan bir detay, İHA VE SİHA'larda yeni bir dönemin de habercisi oldu.
Bayraktar TB2’ye ilk kez SATCOM takıldığını ifade eden uzmanlar, uydudan kontrollü bir SİHA’nın önemini anlattı.
Türkiye’nin son yıllarda sadece en önemli vuruş güçlerinden biri olmakla kalmayıp, en değerli ihraç ürünlerinden biri haline gelen yerli ve milli SİHA’lar bu geliştirme ile farklı bir sınıfa da evrilmiş oluyor.
BAYKAR Savunma’nın sosyal medya hesabından yapılan ve kardeş ülke Azerbaycan’a destek içeren bir mesajda yer alan fotoğraflar savunma sanayiinde gerçek anlamda heyecana neden oldu. ‘Karabağ Azerbaycan’dır’ mesajıyla paylaşılan Bayraktar S/İHA Test ve Eğitim Merkezi fotoğrafından TB2 SİHA’ların her zamankinden farklı olduğu görüldü.
Savunma Analisti Hakan Kılıç, Baykar Savunma’nın Bayraktar TB2 SİHA’sına SATCOM sistemi yani uydu anteni takılmasını değerlendirdi. Gelecek dönemde TB2’lerin de tıpkı TUSAŞ ANKA-S gibi uydudan kontrol edileceğini anlatan Kılıç’a göre bu durum menzil kısıtlamasının sadece havada kalış süresi yani yakıt miktarı ile sınırlı olacağı anlamına geliyor.
“Diğer bir deyişle 24 saat havada kalabilen TB2 SATCOM’lu versiyonu ile 10 saatten fazla uçuş mesafesi olan bir alana gidip geri dönebilir” diyen Kılıç, sistemin teknik açıdan nasıl işleyeceği konusuna da şu sözlerle açıklık getirdi:
“İHA’larda iki ayrı iletişim frekansı oluyor. Bunlardan biri platformun uçuş sırasındaki kontrolünü sağlıyor, diğeri ise kameradan elde edilen görüntülerin merkeze aktarımında rol oynuyor.
TB2’de bildiğim kadarı ile ANKA-S’dekinden farklı bir uydu anteni kullanıldı. Ancak ikisi de aynı görevi görüyor. Sonuçta TURKSAT 4B uydusunun kapsama alanı içerisinde TB2 operasyonel olarak kullanılacak. Burada, uydunun kapsama alanının Orta Asya’dan, Kuzey Afrika’ya ve Kuzey Avrupa ülkelerine kadar uzamakta olduğunu belirtmekte fayda görüyorum. TB2’nin kontrol edileceği uydu tüm Avrupa kıtasını kapsıyor.”
Hakan Kılıç “SATCOM takılı olması bir SİHA’da neleri değiştirir?” sorusuna cevap vermeye “Yerden aktarma röleleri ile kumanda edilen eski TB-2’ye nazaran SATCOM’lu TB-2’ye katacağı iki ana fayda var” sözleri ile başlıyor. Sonra da şu ifadelerle sözlerine devam ediyor:
“Birincisi yukarıda söylediğim gibi çok çok uzun bir menzilde uçuş ve harekat kabiliyeti kazanılmış oldu. Diğeri ise; yerden kontrollerde bazen yaşanan bağlantı kopmaları gibi sorunların yaşanmayacak olması.
Benim burada asıl önemli bulduğum konu; Bahar Kalkanı Harekatı’nda yaşadığımız örnekler... Düşmanın elektronik karıştırması bazen İHA’lar üzerinde etkili olabiliyor. Bağlantısı koparılan İHA/SİHA otomatik pilota geçip, otomatik geri dönüş yazılımı sayesinde kalktığı üsse otonom iniş yapıyor.
Bu iyi bir şey olsa da ihtimaller dahilinde düşündüğümüz de; aslında SİHA verilen görevi başaramamış oluyor. Savaş şartlarında belki zamana karşı duyarlı bir hedefe angaje olmuştu o görevde… Belki de geri dönüş yolunda yeni düşman hava unsurları görüldüğü için rota düzeltmesi yapılması gerekmişti ancak tüm bunlar yapılamamış oldu. Çünkü bağlantı kesilmişti ve İHA-SİHA için tek görev kalkış yaptığı üsse acilen dönmek.
Dolayısı ile içinde yapay zeka barındıran elektronik harp unsurlarına karşı mücadelede TB2 kimi zamanlarda zayıf kalabiliyordu. Şimdi ise tıpkı SATCOM’lu ANKA-S gibi yer kontrol ile uydu aracılığı ile bağlantı kuracağından elektronik harp uygulamalarına karşı mükemmel derecede direnç kazanacak. Diğer bir deyişle, elektronik harp unsurlarının çalıştığı ortamlarda dahi Bayraktar TB2 tüm bu düşman unsurlara karşı ‘duyarsız’ kalmayı başaracak ve görevini başarıyla icra edecek.”
TB2'YE CİDDİ TALEP VAR!
Savunma Analisti Hakan Kılıç’ın üzerinde durduğu bir diğer konu da TB2’lerle yapılan yurt dışı operasyonlarına SATCOM’un nasıl etki edeceğine ilişkin. Yurt dışı ve özellikle başka kıtalardaki harekatlar üzerinden süreci değerlendiren Kılıç, “Örneğin bir ülkede hedefin vurulup geri dönülmesi gerektiğinde o ülkede veya komşu ülkede konuşlanma ve yer kontrol ünitesi yerleştirme zorunluluğu ortadan kalktı. TB2, yakıtı yettiği sürece en azından keşif ve gözetleme görevini çok uzak mesafelerde gerçekleştirecek” diye konuştu.
BAYKAR’ın TB3 isimli bir platform üzerinde çalıştığının ve gelecek dönemlerdeki üretilecek insansız hava araçlarının tamamen SATCOM’lu olması yönünde bir beklenti oluştuğunu hatırlatılması üzerine Kılıç'ın yorumu şöyle oldu:
“Bence önümüzdeki dönemlerde üretilecek tüm İHA-SİHA platfromlarında SATCOM olacak. TB3 adında TB2’den büyük ANKA-S’den küçük bir ara model yapılacağını biliyoruz. Ayrıca Akıncı’nın da yani BAYKAR Savunma’nın çift motorlu MALE sınıfı Akıncı Taarruzi SİHA şeklinde isimlendirdiği büyük gövdeli SİHA’nın da SATCOM’lu modelinin olacağını biliyoruz.
Dolayısıyla TUSAŞ ANKA-S ve Aksungur’un da SATCOM’lu olduğunu düşünürsek, şu an Türkiye’de kullanılılan tüm SİHA'lar uydu kontrollü oldu. TB2’nin bu kabiliyeti kazanması ile seri tamamlanmış oldu.”
Yerli ve milli SİHA’ların kimi operasyon bölgelerinde düştüğünü ancak bu durumun Türk SİHA’larının muazzam başarısına gölge düşürmeyeceğini vurgulayan Hakan Kılıç, sözlerini şöyle bitirdi:
“Suriye’nin kuzeyindeki harekatlarda TB2 ve ANKA-S kendini ispatladı ve düşman hava savunmasının bastırılması görevleri dahil daha önce dünyada SİHA’ların hiç kullanılmadığı alanlarda kullanıldı.
Suriye’den Libya’ya Kuzey Irak’tan Azerbaycan’a kadar çok farklı coğrafyalarda Türk SİHA’larının ‘oyun değiştirici’ olduğunu birçok kez gördük.
Ancak tabi ki kimi zaman düşürülen SİHA’larımız da oldu. Ancak bu başarıya gölge düşürmez.
SİHA’lar insan faktörünün riske atılamayacağı aynı zamanda aşağıdaki dost unsurların hayatını kurtaracağı kritik görevler yapıyor.
Eğer hedef çok kritikse ve SİHA kaybedilmesi pahasına belirlenen süre bölgede kalması kararı verilmiş ise bu uçağın zafiyetinden değil, düşman hava savunma tehditlerinin bilerek ve zorunlu olarak göz ardı edilmesinden de kaynaklanmış olabilir. Düşen SİHA haberlerinde bu gerçekleri de göz önünde bulundurmak gerekir.”