Dosso Dossi kurucusu Hikmet Eraslan kimdir, aslen nereli?
Hikmet Eraslan, Ağrı Doğubeyazıt’ta başlayan yaşam yolculuğunu İngiltere’de aldığı eğitim ve Avrupa’da edindiği kültürel birikimle uluslararası bir başarı hikâyesine dönüştüren iş insanıdır. Rönesans sanatına duyduğu ilgiyle “Dosso Dossi” ismini markalaştırmış, bu vizyonu hem iş modeline hem koleksiyonuna yansıtmıştır. Kurucusu olduğu Dosso Dossi Fashion Show, moda ile sanatı aynı platformda buluşturarak global ölçekte dikkat çeken bir organizasyona dönüşmüştür.
Moda dünyasının sahne ışıklarıyla sanatın derinlikli atmosferini aynı çizgide buluşturan iş insanı Hikmet Eraslan, son yıllarda hem kurduğu platformlarla hem de ulaştığı uluslararası görünürlükle geniş çevrelerin merakını çekmeye devam ediyor. Gençlik yıllarında başlayan yabancı dil ilgisi, Avrupa’da edindiği kültürel birikim ve sanat tarihine yönelik araştırmaları, onun ilerleyen dönemde kuracağı markaların temel yönünü belirledi.
Bugün moda fuarlarından sanat sergilerine uzanan geniş bir etki alanı yaratması, iş dünyasında farklı disiplinleri ortak bir çatı altında buluşturma biçimiyle dikkat çekiyor. Rönesans döneminin estetik anlayışıyla modern tasarım dilini aynı çizgide birleştirmeye çalışması, Eraslan’ın neden hem moda çevrelerinde hem de kültürel camiada özel bir yere konduğunu açıklıyor.
Sınırları Aşan Bir Yolculuk: Eğitimden Küresel Markaya
Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinde başlayan yaşam hikâyesi, İstanbul’daki lise yıllarıyla farklı bir yön kazandı. Daha sonra İngiltere’de aldığı turizm eğitimi, ona dünyanın kültürel merkezlerini yakından inceleme fırsatı sundu. Londra’daki müzeler ve sanat akademileri, özellikle Rönesans ressamlarına duyduğu ilgiyi derinleştirdi. Bu dönemde keşfettiği İtalyan usta Giovanni di Niccolò de Luteri’nin “Dosso Dossi” imzası, ileride kuracağı markaların ilham kaynağı oldu. İtalya’da geçirdiği sürede bu isme dair ticari hakları edinmesi, Eraslan’ın sektöre bakışındaki uzun vadeli vizyonu gözler önüne seriyor. Türkiye’ye döndüğünde aynı isimle kurduğu şirketlerin kısa sürede uluslararası arenada tanınması ise bu stratejinin güçlü bir karşılık bulduğunu gösteriyor.
Giderek büyüyen sanat koleksiyonu, özellikle İtalyan ressamların eserlerinden oluşan seçkin bir arşive dönüştü. Eraslan, koleksiyonunu yalnızca kişisel bir ilgi alanı olarak değil, kültürel bir sorumluluk olarak değerlendiriyor. Avrupa’daki müzeleri düzenli olarak ziyaret ederek hem dönemsel teknikleri hem de sanat tarihindeki kırılma noktalarını incelemeyi sürdürüyor.
Moda ile Sanatı Buluşturan Dev Platform
Eraslan’ın adının en çok anıldığı girişim, hazır giyim sektöründe uluslararası bilinirliğe ulaşan Dosso Dossi Fashion Show oldu. Sektörde yalnızca ticari bir platform değil, aynı zamanda kültürel bir alan yaratan bu organizasyon, moda ile sanatı bir araya getiren yapısıyla farkını ortaya koyuyor. Fuar alanlarında koleksiyonundaki bazı eserleri ziyaretçilere sunması, sanatla ilgisi olmayan geniş kitlelerin bile bu eserlerle temas kurmasını sağlıyor. Böylece estetiğin sadece defilelerde değil, tüm marka kimliğinde iz bırakmasına odaklanıyor.
Geliştirdiği model, hem sanat çevrelerinde hem moda sektöründe takip edilen bir örnek haline geldi. Yurt dışından pek çok profesyonelin dikkatini çeken bu yaklaşım, kültürel mirasın modern iş modellerinde nasıl yer bulabileceğini de gösteriyor. Bugün Eraslan, hem iş insanı hem koleksiyoner hem de kültürel etkinlikler düzenleyen bir organizatör olarak geniş bir etki alanı oluşturmuş durumda. Tasarıma kattığı estetik anlayışı, kültür-sanat odaklı vizyonu ve uluslararası iş birlikleriyle oluşturduğu yapı, onu sektörün en dikkat çeken isimlerinden biri konumuna taşıyor.
