Dışişleri’nden Avrupa Komisyonu’nun 2025 Türkiye Raporu’na sert tepki
Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan 2025 Türkiye Raporu’na tepki gösterdi. Açıklamada, raporda yer alan “yargı, temel haklar ve iç siyasi gelişmelere” dair ifadelerin “taraflı, önyargılı ve mesnetsiz” olduğu vurgulandı. Ankara, AB’yi “ilişkileri çıkmaza sokan politikalardan kaçınmaya” davet etti.
Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Komisyonu tarafından bugün yayımlanan “2025 Türkiye Ülke Raporu” hakkında yazılı bir açıklama yaparak sert tepki gösterdi.
Bakanlık açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan Türkiye Ülke Raporu’nun yargı ve temel haklar ile iç siyasi gelişmelere ilişkin taraflı, ön yargılı ve mesnetsiz iddialarını reddediyoruz.”
Açıklamada, raporun “Türkiye ile Avrupa Birliği arasında olumlu gündem oluşturma çabalarıyla bağdaşmadığı” vurgulandı.
“Rapor, uzun vadeli çıkarlarımızla da çelişiyor”
Bakanlık, söz konusu ifadelerin hem Türkiye-AB ilişkilerinin geleceğini hem de tarafların uzun vadeli çıkarlarını olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekti.
Açıklamada, “AB müktesebatına uyum düzeyimizin, siyasi ve haksız engellere rağmen sürdürdüğümüz üyelik hedefine olan bağlılığımızı gösterdiği” belirtildi.
Ekonomik istikrar ve reformlar vurgusu memnuniyetle karşılandı
Dışişleri Bakanlığı, raporda Türkiye’nin “işleyen piyasa ekonomisine yüksek uyum düzeyi ve sağlam makroekonomik politikalarının” vurgulanmasını olumlu ve yerinde bir tespit olarak değerlendirdi.
Ayrıca, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki yapıcı tutumuna, Yunanistan’la ilişkilerdeki iyileşmeye ve AB ile artan diyaloga yer verilmesinin “memnuniyetle karşılandığı” ifade edildi.
“15 Temmuz 2019 kararları kaldırılmalı” çağrısı
Açıklamada, Türkiye’nin AB ile ilişkilerinde yeni bir sayfa açılması gerektiği vurgulanarak,
“Bu olumlu gelişmelere istinaden, 15 Temmuz 2019 tarihli Dış İlişkiler Konseyi kararlarının ivedilikle kaldırılması yönündeki meşru beklentimizi bir kez daha vurguluyoruz.”
ifadelerine yer verildi.
“Kıbrıs konusunda AB tarafsız değil”
Dışişleri Bakanlığı, raporda Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin maksimalist görüşlerine yer verilmesini eleştirerek, şu değerlendirmede bulundu:
“AB, Kıbrıs konusunda tarafsızlığını kaybetmiştir. Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin meşru kaygılarının görmezden gelinmesi, AB’nin çözüm çabalarına katkı sunmasının mümkün olmadığını bir kez daha göstermektedir.”
“Türkiye stratejik öneme sahip bir ortaktır”
Açıklamada, Türkiye’nin aktif, çok katmanlı dış politika vizyonu, bölgesel barışa katkısı ve stratejik ortaklıkları güçlendirme çabalarının AB açısından taşıdığı öneme dikkat çekildi.
Bakanlık, Türkiye’nin AB’nin savunma ve güvenlik girişimlerine aktif olarak dahil edilmesinin gerekliliğini de vurguladı.
“AB, üyelik perspektifini güçlendirmeli”
Ankara, Avrupa Birliği’ne “ilişkileri çıkmaza sokan politikalardan uzak durma” çağrısı yaptı:
“AB, ilişkilerini ahde vefa ilkesi çerçevesinde, üyelik perspektifini güçlendiren bir yaklaşımla yürütmeli; tarafsız ve yapıcı bir tutum benimsemelidir.”
Açıklama, “Türkiye-AB arasında daha güçlü, kurumsallaşmış ve karşılıklı güvene dayalı iş birliğinin geliştirilmesinin hem Türkiye’nin hem de Avrupa’nın menfaatine olduğu” vurgusuyla sona erdi.