Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kızdıran olay! "Ulan terbiyesizler karşınızda..."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 15 Temmuz Şehitleri Anma Programı'nda konuştu. 15 Temmuz'da darbecilerin kendisini öldürmeye kastettiğini belirten Cumhurbaşkanı, "Bu fakirin canını alınca 80 milyonluk Türkiye'yi teslim alacaklarını sandılar. Ülkeyi teslim alma hevesine katıldılar. Biz milletimizle birlikte ölümü göze alarak yola çıktığımızda bu nasipsizlerin yüreğine korku çoktan düşmüştü. " dedi. 15 Temmuz kahramanı Safiye Bayat'ı hatırlatan Erdoğan, "Bakın orada kaç tane asker var, ellerinde silahlar var. Onlardan yoğurt olmaz. Ulan terbiyesizler karşısınızda tek başına bir bayan var, elinde silahı mı var. Hiçbir şey yok. O haliyle geliyor siz ölümle tehdit ediyorsunuz. Yürek meselesi bu yürek, kürek değil." diye konuştu. 15 Temmuz'un resmi anma haline getirildiğini belirten Erdoğan, demokrasi nöbetlerinin her yıl yapılacağını belirtti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 15 Temmuz Şehitleri Anma Programı'nda konuştu. 15 Temmuz'da darbecilerin kendisini öldürmeye kastettiğini belirten Cumhurbaşkanı, "Bu fakirin canını alınca 80 milyonluk Türkiye'yi teslim alacaklarını sandılar. Ülkeyi teslim alma hevesine katıldılar. Biz milletimizle birlikte ölümü göze alarak yola çıktığımızda bu nasipsizlerin yüreğine korku çoktan düşmüştü. " dedi. 15 Temmuz kahramanı Safiye Bayat'ı hatırlatan Erdoğan, "Bakın orada kaç tane asker var, ellerinde silahlar var. Onlardan yoğurt olmaz. Ulan terbiyesizler karşısınızda tek başına bir bayan var, elinde silahı mı var. Hiçbir şey yok. O haliyle geliyor siz ölümle tehdit ediyorsunuz. Yürek meselesi bu yürek, kürek değil." diye konuştu. 15 Temmuz'un resmi anma haline getirildiğini belirten Erdoğan, demokrasi nöbetlerinin her yıl yapılacağını belirtti.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle;

Şehitlerimizin kıymetli yakınları, değerli gazilerimiz, değerli kardeşlerim sizleri en kalbi duygularımla, hasretle selamlıyorum. Sözlerimin hemen başında 15 Temmuz gecesi şehit olan kardeşlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum. Tüm milletimize baş sağlığı dileklerimi tekraren ifade ediyorum. Tedavileri halen süren gazilerimize acil şifalar diliyorum.

15 Temmuz gecesi vatanı için darbecilere meydan okuyan vatandaşlarımın her birine ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Tankların önüne dikilen her bir kardeşime şükranlarımı sunuyorum. Darbecilerin doğrulttukları silahların karşısında dimdik durarak onlara bu ülkenin sahipsiz olmadığını gösteren her bir kardeşime şükranlarımı sunuyorum.

"ÇUKURCA'DA KAHRAMAN ASKERLERİMİZ 8 TERÖRİSTİ ÖLDÜRDÜLER"

İçeri girerken bir haber aldım. Çukurca'da yine bizim kahraman askerlerimiz 8 tane teröristi öldürdüler. Bizim askerimiz, pilotumuz bunun için vardı. Son haftalarda, son aylarda gerek silahlı kuvvetlerimizin gerek polisimizin, jandarmamızın, güvenlik korucumuzun bütün bu teröristlere dağları, dereleri nasıl dar ettiğini hep birlikte görüyoruz.

Seccadelerinin üzerinde sabaha kadar dua edip darbe direnişine destek veren tüm vatandaşlarıma özellikle şükranlarımı sunuyorum.

BENİM CANIMI ALINCA TÜRKİYE'Yİ TESLİM ALACAKLARINI SANDILAR

Milletimiz ne hissediyorsa biz de onu hissettik. Milletimiz neye öfkeleniyorsa biz de ona öfkelendik. 40 yıldır bu çizgiden hiç sapmadık. Bu yüzden milletimize hakim olmaya değil hadim olmaya geldik. Önce bizi küçümseyerek milletten uzak tutmaya çalıştılar. Bunu başaramayınca cezaevine attılar. Netice alamayınca siyaset yoluyla hizmet etmemizi engellemeye kalktılar. Sonunda işi 15 Temmuz gecesinde olduğu gibi canımıza kastetmeye kadar götürdüler. Bu fakirin canını alınca 80 milyonluk Türkiye'yi teslim alacaklarını sandılar. Ülkeyi teslim alma hevesine katıldılar. Biz milletimizle birlikte ölümü göze alarak yola çıktığımızda bu nasipsizlerin yüreğine korku çoktan düşmüştü. FETÖ'nün ruhlarını ve bedenlerini sattıkları şarlatanla birlikte çırpınışların eseridir. Bu alçaklar o gece kendilerince her şeyi hesap etmişler. Sadece Allah'ın hesabının tüm hesapların üzürinde olacağını düşünememişler. 15 Temmuz gecesine dair öyle hatıralar, kareler, arkaplan hikayeler var ki, inanın üzerimizdeki yükün ağırlaştıkça ağırlaştığını hissediyoruz.

BİZ DAHA YOLA ÇIKARKEN KEFENİMİZİ GİYDİK

Az önce Adanalı babayı dinledik. İkiz çocuğu Özel Harekat'ta şehit oldular. O gün orada 53 şehidimiz var. Allah rahmet etsin. Mekânları cennet olsun. Rabbim Kur'an-ı Kerim'de müjdeyi veriyor. Allah yolunda ölenlerin cennet karşılığında onların nefsini Rabbimiz satın alıyor. Dolayısıyla onlara ölüler demeyiniz. Onların zaten makamı belli. Az önce Ömer Halisdemir kardeşimizin eşi, "Rabbim bu şehadeti bize de nasip edecek mi?" diye ağlıyordu. Biz daha yola çıkarken, kefenimizi giydik ve böyle yola çıktık. 15 Temmuz gecesi evladını, eşini, çocuğunu darbecilerin üzerine gönderenler de aynı duygular içindeyim.

ULAN TERBİYESİZLER...

Bakın Safiye kardeşimizi dinlediniz. Bakın orada kaç tane asker var, ellerinde silahlar var. Onlardan yoğurt olmaz. Ulan terbiyesizler karşısınızda tek başına bir bayan var, elinde silahı mı var. Hiçbir şey yok. O haliyle geliyor siz ölümle tehdit ediyorsunuz. Yürek meselesi bu yürek, kürek değil.

İster F-16 olsun ister silahlar yağdıran helikopterler olsun. İşte Sabri. Kendini tankın altına atıyor. Paletlerin arasına. Birinci tank geçiyor üzerinden, arkadan ikinci tank geliyor, oradan da çıkıyor. Hadi öldürseydiniz, niye öldüremediniz? O an gelmedikten sonra muktedir olamazsınız. Hele hele şehadete yürüyorsa hiç muktedir olamazsınız.

ŞİMDİ HER YER AĞLAYAN ANA DOLU

Sevdiklerin yüreğine biliyorum o gece kor ateş düşüyordu. Sağ salim geri dönenlerin yakınları ise şehitlerin ve gazilerin acısıyla sevinçlerini göstermeye dahi imkan bulamıyordu. Darbenin bilançosu ortaya çıktığında bir kez da dillerimizden Ah be Anadolu! Şimdi her köşen ağlayan ana dolu... Kur'an-ı Kerim'in şehitlerimizle ilgili o aralar ayeti ezberledik değil mi: Allah yolunda öldürülenlere asla ölü demeyiniz. Zira onlar diridirler lakin siz bilemezsiniz. Atalarımız ateş düştüğü yeri yakar diyorlardı. Ancak 15 Temmuz, terörle mücadele şehitlerimizin ateşi sadece aileleri değil milletimizin tamamını yaktı yakıyor."

EMİN OLUNUZ Kİ SEVDİKLERİNİZ ŞEHİTTİR

Anneler, babalar, kardeşler, eşler, evlatlar emin olunuz ki sevdikleriniz şehittir. Ve Rabbimin müjdesi gereğince cennettedir. Bize düşen bu dünyadaki imtihanımızı şehitlerimize layık olacak şekilde vermeye çalışmaktır. şehadet için öne atılan, yaralanarak gazilikle yetinmek zorunda kardeşlerim. İ Dedim ya mesele yürek meselesidir. Size sadece ve sadece bu ünvanın şerefi yeter. Bu ünvanı hayatınız boyunca şanla şerefle gururla taşıyınız. Başka hiçbir millette böyle bir makam yok. Bu sadece Müslümanlarda var. Vakarlı, onurlu, ağırbaşlı duruşunuzla yeni nesillerin rol modeli olacağınızı asla unutmayın.

ASKERİNE 'MEHMET' DİYEN BAŞKA BİR MİLLET YOK

Şu anda bazı görsel medyanın bunları sürekli yayında tutması bizi güçlü kılıyor. Niye, şehitlerimizi hatırlıyoruz. Onları hatırladıkça geleceğe güvenimiz artıyor ve artacak. Bu milletin tarihinde bu var. Bundan sonra da bu olacak. Dünyanın hiçbir yerinde buna İslam dünyası da dahil askerine 'Mehmet' diyen bir başka millet yoktur. Ecdadımız askerine aslında 'küçük Muhammed' anlamına 'Mehmet' demiştir. Muhammed dememiştir, olur ki, yakışı kalmaz. Önce yumuşatmış 'Mehemmed' demiş daha sonra 'Mehmet' demiş. Ve Mehmetçik de bu anlama gelir. Askerimzin böyle bir güzelliği ve özelliği var.

ŞUNU GÖRDÜK Kİ YA OLACAĞIZ YA DA ÖLECEĞİZ

15 Temmuz'daki sinsi oyunlarla gördük ki ya olacağız, ya öleceğiz. Bu sebeple 2023 hedefleri bizim için sıradan bir kalkınma programının çok ötesinde bir anlama sahip. 200 yıldır gerileye gerileye geldiğimiz yerin bir tarafı uçuruma bir tarafı düz duvar gibi yalçın sırtlara açılıyor. Bir başka ifadeyle gidecek yerimiz kalmıyor. Hala bize rahat vermiyorlarsa artık geriye değil ileriye bakma zamanı gelmiş demektir. 2023 hedeflerimiz bizim ufkumuzu açacak, menzilimizi genişletecek, dizlerimize derman nefesimizi kuvvetlendirecek, mazimizle atimizdeki bağı kuracaktır.

NE ÖZGÜR YAHU! TERÖRİSTBAŞININ POSTERLERİNİ GÖRDÜM

Bizim bizden başka dostumuz yok. İşte görüyoruz, bakın Amerika'da metroda 15 Temmuz'la ilgili ilanlara beyefendiler müsaade etmiyor. Benzer şeyleri Avrupa'da yaşıyoruz. İşte G-20 zirvesine gittik, orada vatandaşlarımızla buluşmak için salon toplantıları yapacağız, müracaatlar yapıldı, Türkiye Cumhurbaşkanı'na müsaade etmediler, bakanlarımıza müsaade etmediler. Düşünce özgürlüğünden bahsediyorlar lafa gelince. Ne özgürlüğü yahu! Biz 15 Temmuz'da darbe girişimiyle karşıya kaldık, Hamburg'u üç gün yaktılar. O teröristlerin içinde buradan Almanya'ya gidip orada kabul gören PKK teröristleri vardı. Paçavraları ve teröristbaşının resmiyle beraber kortejin içinde yer alanları gördük.

MERKEL'E BİZZAT SÖYLEDİM

Bir insanın canından daha değerli neyi vardır? Eğer şehitlerimiz en değerli varlıklarını gözlerini kırpmadan ülkemizin ve geleceğimiz için hayatlarını feda etmişlerse bize düşen görev onların davasına sahip çıkmaktır. 15 Temmuz'u, FETÖ'nün ihanetini unutmayacağız, unutturmayacağız. Darbe girişimi yönetenleri, onlara destek olanları unutmayacağız, unutturmayacağız. Batı bize ne diyor biliyor musunuz; hani belge diyor. Daha ne belgesi olacak 250 şehidim 2 bin 193 gazim var. Ne belgesinden bahsediyorsun? Hukuk bunlarla ilgili gerekli kararı verecektir. Niye rahatsız oluyorsunuz? Söyledikleri ne biliyor musunuz; Ama bunlar bizi tatmin etmiyor. Siz buraya kaçıp gelenleri lütfen Türkiye'ye gönderin de bunların suçları irtikap ettiği yer Türkiye'dir, Türk mahkemelerinde yargılanması gerekir Alman mahkemesi değil. Bunu Merkel'in kendisine son gidişimde söyledim. Bizden geliyorsa çifte vatandaş olmuş birisini istiyorsunuz. Şu anda yargılanıyor. Mahkeme kararını verecek.

15 TEMMUZ'U RESMİ ANMA HALİNE GETİRDİK

Biz 15 Temmuz'u resmi anma günü haline getirdik. Niçin? Unutmayacağız, unutturmayacağız. Salı gününden itibaren başlayalım. Pazar gece saat 24.00'e kadar programlarla milletimizle 15 Temmuz'u hatırlayacak, şehitlerimize hatm-i şerifler indireceğiz. Bütün bu hatm-i şeriflerle hayırla yadedeceğiz. Gazilerimize minnettarlığımızı ileteceğiz.

Salı günü Ankara ve İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin her yerinde şehitlerimizin kabirlerini ziyaret ettim.

Yarın akşam, 81 ilimizde valilerimiz, 15 Temmuz ve terörle mücadele şehitlerimizin yakınları ve gazilerimize yönelik bir yemek veriyoruz.

İstanbul'daki Milli Birlik Yürüyüşü saat 18:30'da Anadolu yakasından başlayacak. Biz de gişelerin hemen önünde bulunan tören alanına 21:15 gibi varmayı planlıyoruz. Burada milletimize bir hitabımız olacak.

Her selvi ağacı bir şehidimizi ifade ediyor. Her selvi ağacının kökü diyebileceğim noktada elektronik olarak da bir düzenleme yapıldı. Orada şehidimizin hem hayat hikayesi, geceleri oradan aynı zamanda aydınlatma ile selvi ile aydınlatma bütünleşecek.

Saat 00:13'te tüm Türkiye'de selaların okunması ile demokrasi nöbetleri başlayacak.

DEMOKRASİ NÖBETLERİ HER YIL TEKRAR EDİLECEK

Türkiye genelindeki demokrasi nöbetleri 16 Temmuz Pazar günü saat 24:00'e kadar devam edecek. Buradan demokrasi nöbetlerini resmen ilan etmiş bulunuyorum. Vatandaşlarımızı illerimizin meydanlarında demokrasi nöbetlerine davet ediyorum. 15 Temmuz'u unutmamak için bu nöbetleri her yıl tekrarlamamız çok önemlidir.

Yazıklar olsun vatan elden giderken kaçan alçaklara. Helal olsun darbeye darbe yapan korkusuzlara. Selam olsun kefenim sırtımda diyerek yola koyulanlara."

basIbakan

BAŞBAKAN YILDIRIM: ASLA UNUTTURMAYACAĞIZ

Beştepe'ki 15 Temmuz Şehitleri Anma programında konuşan Başbakan Yıldırım konuştu. Yıldırım, "15 Temmuz'u asla unutmayacağız, unutturmayacağız" dedi. Devam eden davalara işaret eden Yıldırım, "Mahkemelerde tiyatro oynamaları, şehit yakınlarının, gazilerin milletin aklıyla alay etmeleri onları, hazin sondan asla kurtaramayacak" diye konuştu.

Yıldırım'ın konuşmasından satır başları şöyle;

"Saygıdeğer Cumhurbaşkanım, saygıdeğer hanımefendi, çok değerli Meclis Başkanım, şehit ailelerimizin çok kıymetli fertleri, saygı değer gazilerimiz ve yakınları, hanımefendiler, beyefendiler, hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Sizler birlik ve bütünlüğü korumak için can veren kan veren aziz şehitlerimizin bizlere emanetisiniz. Her biriniz 15 Temmuz'un karanlığını aydınlatan birer yıldızsınız. Bu toprakların değerine değer katan birer cevhersiniz. Dün Gelibolu'da, Trablusgarp, Sarıkamış'ta bu milletin istiklal mücadelesi veren şehitlerimizin sancağını 15 Temmuz gecesi aynı ruh, aynı imanla taşıyan her bir kardeşimizi buradan muhabbetle selamlıyorum. Bu milletin evlatları dün olduğu gibi bugün ve bundan sonra da şehitlerimizin mirasını aynı ruh ve inançla taşımaya devam edecektir.

ALEVİSİ, SÜNNİSİ, LAZI, ÇERKEZİYLE TEK YÜREK OLDUK

O karanlık geceyi 81 ilimizde, ilçelerimizde, köylerimizde 7'den 70'e milletimiz aydınlattı. Türk, Kürt, Alevi, Sünni, Laz, Çerkez, Gürcü, Boşnağı vatanımızı alçak darbelere karşı birlikte savundu birlikte kurtardı. İstanbul, Ankara, Yozgat, Trabzon, Çorum, Siirtli bir oldu, tek bir yürek halinde meydanlara, sokaklara doldu. Henüz 15 yaşında şehadet şerbetini içen şehidimiz Halil İbrahim Yıldırım Şanlıurfalıydı. Gölbaşı Özel Harekat'ta şehit olan Velid Bektaş Mardin'dendi. Boğaziçi'nde şehit olan askeri çoban Diyarbakırlıydı. Darbecilerin Esenler'de tankla ezdikleri annemiz Malatya'dan geldi.

KIZ İSTEMEYE GİDECEKTİ DAMAT OLAMADI AMA ŞEHİT OLDU

15 Temmuz gecesi bu vatan için toprağa düşen aziz vatan evlatlarının her birinin adını tıpkı Çanakkale, Kıbrıs, İstiklal Savaşı şehitleri gibi bu ülkenin kahramanları, kurtarıcıları olarak her daim anacağız. 15 Temmuz'u unutmayacağız asla unutturmayacağız. Her biri anasının kuzusu, eşinin göz bebeği, çocuklarının bir tanesiydi. Ama sahip oldukları bütün güzellikleri geride bırakıp, vatanı uğruna can vermek için bir an bile tereddüt etmediler. Örneğin Resul Kaptancı, kız istemeye gitmek için hazırlanırken darbe haberini öğrenip sokağa çıktı. Damat olacakken şehit oldu. Resul kardeşimiz şehadet şerbetini içmeden önce yazdığı mesajda şöyle diyordu: Biz varken darbe neymiş. Vatanı bu hainlere teslim etmeyelim. Sokağa çıkın, ülkeye sahip çıkalım....

ŞEHADET ŞERBETİNİ İÇEN FUAT BOZKURT YARALI OLARAK SOKAĞA ÇIKTI

Safiye Bayat, Boğaziçi Köprüsü'nde askerlerin üzerine korkusuzca yürüdü hainlerin ateşi sonucu gazi oldu. Uçaklarla bombalanan Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığı'nda 51 silah arkadaşı şehadet şerbeti içti. O şehitler arasında iki şehit memurumuz Ahmet ve Mehmet Oruç da vardı. Babaları Ali Oruç'u burada dinlerken hepimiz nasıl duygulandır. İkiz şehitlerimizin hayali helikopter pilotu olmaktı. Bu hayali gerçekleştirmek için de Özel Harekat Daire Başkanlığı'nda eğitim alıyorlardı. Gözü dönmüş alçaklar bu iki kardeşin hayallerini gerçekleştirmeden aramızdan ayırdılar, onları şehit ettiler. Fuat Bozkurt yaralanında "Doktor yaramı sar tekrar gideceğim" dedi. Dediğini yaptı, tekrar sokağa çıktı ve işte böyle şehadet şerbetini içti.

ARTIK BU DÖNEMDE VESAYETİN, MEMLEKETİN SAHİBİ MİLLETTİR

Biz büyük bir milletiz. Çanakkale ruhuyla, Sarıkamış ruhuyla, 15 Temmuz ruhuyla bir araya geldi. Bu ruh her zaman canlı olacak. şehitlerimize layık olmak için Türkiye'de ve dünyada koşacağız, koşturacağız. Allah'ın izniyle hepiniz herkes bundan emin olsun, milletimiz müsterih olsun, artık yeni bir dönemdeyiz. Artık bu dönemde vesayetin, memleketin sahibi de millettir. Hiçbir güç bütünlüğümüz ve kardeşliğimizden önemli değil. Yüzlerce, binlerce kahramanlık yazıldı o gün. Biz öyle bir milletiz ki bir ölür bin diriliriz. Mahkemelerde tiyatro oynamaları, şehit yakınlarının, gazilerin, milletin aklıyla alay etmeleri onları hazin sondan asla kurtaramayacaktır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kızdıran olay! "Ulan terbiyesizler karşınızda..." ile ilgili etiketler Cumhurbaşkanı Erdoğan külliye 15 temmuz anma Başbakan Yıldırım
GÜNÜN VİDEOSU

Antalya'da huzurevinde çifte cinayet! Saldırı görüntüleri ortaya çıktı... İki elinde bıçakla kaçtı..

Antalya'da huzurevinde işlenen çifte cinayetin kamera görüntüleri ortaya çıktı. Güvenlik kamerası kayıtlarında, koridora iki elinde bıçakla çıkan İ.S'nin, kendisine doğru gelen güvenlik görevlisini görüp peşinden gittiği, yere düşen görevlinin kalkıp kaçtığı görülüyor.