Dünya 2020'nin ilk günlerinde ses getiren bir suikaste tanık oldu. ABD, İran'ın Orta Doğu'daki kritik operasyonlarının merkezinde bulunan Kasım Süleymani'yi düzenlediği bir operasyonla öldürdü.
CIA'nın casusunun kimliği şoke etti
İran'ın Suriye ve Irak'taki siyasi ve askeri rolünün merkezindeki en kritik isimde Kasım Süleymani. İran Devrim Muhafızlarının Kudüs Gücü komutanı olan Süleymani, Bağdat Havaalanı'na indikten kısa süre sonra ABD SİHA'larının attığı güdümlü füzelerle içinde bulunduğu araç vurularak öldürüldü. Tüm dünya Süleymani'nin bulunduğu yer ve zamanı ABD'ye kimin bildirdiğini merak ediyordu. CIA casusu olmakla suçlanan o isim belli oldu. İran, Süleymani ile fotoğrafı ortaya çıkan casusu idam edecek...
Milliyet'in haberine göre, İranlı komutan suikastten hemen önce, Suriye merkezli Cham Wings Havayolları'na ait uçakla Bağdat'a iniş yaptı. Bağdat Havalimanı'nda Haşdi Şabi komutanı Ebu Mehdi el- Mühendis ile buluştu.
Süleymani ve El Mühendis kendilerini bekleyen iki araca geçti, Süleymani Irak'a gittiğinde her zaman kullandığı yer olan Mühendis'in Yeşil Bölge'deki evine gitmek için yola çıktı.
Süleymani'nin bilmediği, bir hafta boyunca Lübnan'ın başkenti Beyrut'tan itibaren izlenmeye alındığıydı. İçeriden haber alan ABD istihbaratı İranlı generalin seyahat planını biliyordu.
Süleymani Irak'a iner inmez insansız hava araçları tarafından izlenmeye başlandı.
General Atomics üretimi The MQ-9 Reaper silahslı insansız hava aracı, Süleymani ve diğer komutanların bindiği araçları belirledi. Kameralar İranlı generalin öndeki araçta olduğunu gösteriyordu. İHA'daki kameralar İranlı komutanın giydiği elbisenin rengini bile saptamıştı.
İki araçtan oluşan konvoy kısa süre sonra havalimanından ayrıldı. Bu sırada arkada bulunan araç, diğerinin önüne geçti. Tam bu sırada ABD insansız hava aracından lazer güdümlü Hellfire füzeleri hedefe ateşlendi. Füzeler önce öndeki aracı vurdu, ardından Kasım Süleymani'nin içinde bulunduğu ikinci araç yok edildi.
Amerikan medyasına göre, 20 metre kanat açıklığına sahip ve 64 milyon dolar değerindeki The MQ-9 Reaper'ı, Kasım Süleymani ve yanındaki Haşdi Şabi komutanları fark edemedi.
Middle East Eye sitesi ise suikastle sonlanan süreci yayınladığı bir haberde şöyle anlattı:
Süleymani, Suriye'nin başkenti Şam'da kimseyle görüşmeden direkt olarak karayoluyla Lübnan'a gitti. Burada Hizbullah lideri ile görüşen ardından aynı yolla Şam'a dönerek uçakla Bağdat'a hareket etti.
Garip olansa İranlı generali taşıyan tarifeli uçak herhangi bir gerekçe olmadan iki saat rötar yaptı.
İran, suikastin gerçekleştiği ocak ayından bu yana Süleymani istihbaratının ABD'nin eline nasıl geçtiğine cevap arıyordu.
Hafta içinde, Süleymani’nin yerini İsrail ve Amerika istihbaratıyla paylaşan kişinin ismi tespit edildi. Bu kişi Mahmud Musavi-Mecd idi.
İran mahkemeleri Süleymani'nin yerini ABD ve İsrail'e vermekle suçlanan Musavi Mecd'e idam cezası verdi.
Mahkeme sözcüsü karara ilişkin yaptığı açıklamada "CIA ve Mossad’ın casuslarından biri idam cezasına çarptırıldı. O Süleymani’nin nerede olduğu bilgisini düşmanlarımıza verdi" dedi.
Kısa süre sonra idam edilmesi beklenen Musavi Mecd'in ilk fotoğrafı ise İran medyasında yayınlandı. Mecd'in bu fotoğraflarından birinde Kasım Süleymani ve Ebu Mehdi el- Mühendis ile aynı karede olduğu görüldü.
İran'ın bölgesel politikalardaki kilit ismi olan Kudüs Gücü birliğinin komutanı Kasım Süleymani'nin öldürülmesi sonrası neredeyse ABD-İran savaşı başlayacaktı.
İran, saldırıdan 5 gün sonra Irak'taki ABD üslerine karadan karaya füzelerle saldırdı. Bu saldırılarda ABD yönetimi herhangi bir can kaybı yaşanmadığını açıklasa da İran 80 Amerikan eskerini öldürdüklerini iddia etti. Ancak İran'ın bu iddiasının gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı. Onlarca füzenin atıldığı üslerde bulunan 5 bin asker arasında hiç bir can kaybı yaşanmamıştı.
Ancak füze saldırıları sırasında Tahran'dan Ukrayna'ya gitmek için havalanan sivil uçak İran hava savunma sistemleri tarafından füze sanılarak vurularak düşürülmüş ve 176 kişi can vermişti.