CHP'nin dincileri, Kemal'in incileri

Hüseyin Kaya

Hüseyin Kaya

Rahmetli Şükrü Karaca ağabeyle vefatından kısa bir süre önce yapmış olduğumuz sohbette Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP nereye gider diye sormuştuk.
Şükrü abi Kılıçdaroğlunun danışmanıydı.
CHP’nin kabuk değiştirdiğini eski statükocu kemalist anlayışın %15lerle ifade edilen bir ağırlığa sahip olduğunu,Kılıçdaroğlu’nun gün geçtikçe performansını artırdığını,açılımın süreceğini ifade etmişti özetle.
Birde Kılıçdaroğlu ile bir diyaloğundan bahsetmişti.Kılıçdaroğlu “Şükrü nasıl başbakan olurum?”yöntemini söyle deyince
Şükrü abi:
-Bunu tam bilsem size neden danışmanlık yapayım ben olurum başbakan.diye cevap vermiş.
O tarihten bu yana Türkiye dört seçim yaşadı.
CHP de nerdeyse her seçim soncunda bir kongre yaptı.
Bir değişikliğe ve yenileşmeye niyet eden CHP bir türlü bu iradeyi neticelendiremeyor.
Her yeni heyecan biraz daha azalarak kongrelerin anlamsız tartışmalarında silinip gidiyor.
Kılıçdaroğlu,Mehmet Bekaroğlu, Eren Erdem,İhsan Özkes’le siyasal islam ve muhafazakar bir alana da açılmak istedi.
Gelinen nokta bu girişiminde akamete uğradığını göstermekte.
İhsan Özkes partiden ayrıldı.Bekaroğlu parti meclisine ve yürütmeye giremedi.
Eren Erdem de şarj edilmiş bir siyasal islam megafonu gibi.
Ak Partiyi kendi paradigmasından sıkıştırmaya çalışmaktan öte geçemiyor.
Bu değişimin siyaset sahnesine kazandırdığı sadece Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun incileri oldu.
Dini kavramları kullanarak Ak partiyi ve Sayın Cumhurbaşkanını sıkıştırma gayretlerini hatırlayınız.
Sayın Peygamber,Peygamber sözü,Allahtan korkarız kuldan utanmayız,cuma selasını ezan zannetmesi,ezan okunmadan oruç açması gibi durumlarla karşılaştık.
Elbetteki herkesin inanç ve kanaat özgürlüğü var.Biz kimsenin ibadetini yapıp yapmamasına birşey diyemeyiz.Lakin siyaset yapan birinin yaşadığı coğrafyayı,kültürü,milletin hassasiyetlerini bilmesi lazım.En basitinden Kılıçdaroğlu’nun bu durumlara düşmemesi için Hadisten,Hazretten,Kametten haberi olması lazım.
Anlaşıldı ki;CHP ye dahil edilen Bekaroğlu ve diğerleri göstermelik bir süs eşyası şeklinde kalmışlardır.
Bazen Bekaroğlu’nun bu duruma dayanamayıp Saadet Partisi genel başkanlığı için harekete geçeceğini düşünmekten alamıyorum kendimi.
Yeni bir yazıya giriş için bu cümleyle bitirelim.

Diğer Yazıları