Bir Fenerbahçe hikayesi: Bu kulüp İttihatçılardan, tek parti CHP'sinden ve darbecilerden neler çekti...

Fenerbahçe Futbol Kulübü tarihinin en zor dönemlerinden birini yaşıyor. Boğaz sermayesinin en kudretli ailesinin prenslerinden Ali Koç kulübün başkanlık koltuğuna oturduğunda beklentiler; Fenerbahçe’nin kurumsal kimliği güçlenirken takımın Avrupa’da da ülkemizin makus talihini yenerek kupalar getirmesiydi. Bu umut öylesine büyüktü ki üst üste gelen başarısızlıklar mütemadiyen hep bir dış faktöre bağlandı.

Gerçekten de Ali Koç’lu ilk yıllarda Fenerbahçe “3 Temmuz” gibi büyük bir depremin artçılarını hala hissediyordu.

Ama her geçen sene, bir önceki başarısızlığı tekrar etmekten öteye gitmedi.

Nihayet ekonomik nedenler ve Aziz Yıldırım etkisi tamamen ortadan kalktıkça kulüp yönetiminin başarısızlığı daha somutlaşmaya başladı.

Camia doğrudan Futbol Federasyonu, dolaylı yoldan siyaset kurumunu hedef haline getirdi.

Bir Fenerbahçe hikayesi: Bu kulüp İttihatçılardan, tek parti CHP'sinden ve darbecilerden neler çekti...

Özellikle bazı kongre üyeleri sözünü hiç esirgemeden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Fenerbahçe’ye operasyon yaptığını iddia ediyor, Ali Koç’u “aydınlık Türkiye!”nın müdafisi olarak öne çıkarmaya çalışıyordu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu saldırılar karşısında hep sessiz kaldı. Tuttuğu takım olan Fenerbahçe’nin yara almasını ve incinmesini istemedi. Doğrudan müdahale edebileceği sayısız imkân varken ne kulüp başkanın randevu taleplerini reddetti ne de Fenerbahçe’den gelen istekleri geri çevirdi.

Buna rağmen hala Fenerbahçe’nin başarısızlıklarını siyaset kurumu ve başta Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlayan hatırı sayılır kitleye cevabı bizzat Fenerbahçe’nin tarihi veriyordu.

Bu dosyada geçmişte Fenerbahçe kulübü başkanları ve futbolcularını hedef alan siyasi darbe girişimlerini anlatacağız.

Bir Fenerbahçe hikayesi: Bu kulüp İttihatçılardan, tek parti CHP'sinden ve darbecilerden neler çekti... - Resim : 2

FENERBAHÇE’YE İLK DARBEYİ İTTİHATÇILAR YAPTI

Siyaset kurumu spora her zaman ilgi duydu.

Kitleleri bu denli etkileyebilen bir organizasyon elbette ki siyasilerin siyasi bagajını muhataplarına iletme konforu sunması açısından her zaman iştah açıcı olmuştur.
Fenerbahçe Futbol Kulübü kurulduğu ilk günden itibaren bu manada siyasi mekanizmanın ilgisini üstüne çekmiştir.

Bu bağlamda ilk siyasi müdahale teşebbüsü Sultan Abdülhamid’i deviren İttihat ve Terakki mensuplarından gelecekti.

İktidarını muktedirlikle tahkim etmek isteyen İttihatçılar, İstanbul’un en güçlü takımını ele geçirmek istedi.

Talat Paşa bu sebeple kulübün başkanı olmak için bazı fütursuz müdahalelerde bulundu.
Ancak bu girişimler ters tepti ve Fenerbahçe kulübü İttihatçılara alenen cephe aldı.

Bir Fenerbahçe hikayesi: Bu kulüp İttihatçılardan, tek parti CHP'sinden ve darbecilerden neler çekti... - Resim : 3

Elbette bu durum siyaset kurumunu hayli öfkelendirdi.

Derhal Altın Ordu isminde bir futbol takımı kuruldu ve Fenerbahçe’nin önemli isimleri, Otomobil Nuri, Baron Feyzi, Refik Osman, Bekir vs. transfer edilerek takıma büyük zararlar verildi.

Bir Fenerbahçe hikayesi: Bu kulüp İttihatçılardan, tek parti CHP'sinden ve darbecilerden neler çekti... - Resim : 4

Altın Ordu’nun teklifini kabul etmeyen diğer birçok isim de silah altına alınarak takımın adeta içi boşaltıldı.

1916’da Fenerbahçen’nin başına hem İttihatçıların hem de İstanbul ahalisinin saygı duyduğu Dr Nazım Bey geçince sular bir nebze duruldu.

Nazım Bey takımın kapanmasını engelleyerek bir arada tutmayı başardı.

Fenerbahçeli yöneticiler takımın başarısızlığını ekonomik ya da siyasi sebeplere bağlamak yerine sokak sokak gezerek top oynayan Müslüman Türk çocuklarından yeni bir takım inşa ettiler.

Bir Fenerbahçe hikayesi: Bu kulüp İttihatçılardan, tek parti CHP'sinden ve darbecilerden neler çekti... - Resim : 5

Bu çocuklardan birisi de Zeki idi.

Sonraları Zeki Sporel olarak ünlenecek bu çocuk, İstanbul işgalinde esaret altındaki Türk halkına umut olacaktı.

General Harington kupasını İngilizlerin tüm saha dışı müdahalelerine rağmen İstanbul halkına armağan edecek isimdi.

EN BÜYÜK DARBE CHP’DEN…

Fenerbahçe, İttihatçılarla ve dahi İngilizlerle olan mücadelesini bu kez CHP’ye, tek parti rejimine karşı vermek zorundaydı.

Bizzat, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı sırasında gösterdiği fedakarlıklar sonucu İstiklal Madalyası verdiği Zeki Sporel’in hem 1946 yılında asker kaçağı olduğu iddialarıyla hem milletvekilliği düşürüldü hem de futbola küstürüldü. Adnan Menderes’in kişisel gayretleriyle Zeki Sporel yeniden futbola kazandırıldı ve bugünkü modern TFF’nin kurulması sağlandı.

Bir Fenerbahçe hikayesi: Bu kulüp İttihatçılardan, tek parti CHP'sinden ve darbecilerden neler çekti... - Resim : 6

Fenerbahçe'nin idam edilen Başkanı Dr. Nazım Bey

Fenerbahçe, Cumhuriyet ilan edildikten sonra da başı siyaset kurumu ile dertten kurtulmadı. Daha önce takımı yok olmanın eşiğinden kurtaran Dr. Nazım Bey, eski bir İttihatçı idi ve 1926 yılında “Atatürk’e Suikast” iddiaları sonrası idam edildi.

Fenerbahçe artık vebalı birtakım olarak görülüyordu.

Hiçbir politikacı yüz vermediği gibi varlığı da rahatsız edici bir hal almıştı.
Fenerbahçe ekonomik sorunlarla boğuşurken 1934 yılında spordan sorumlu isim olan Halit Bayraktar, Ankara’ya şirin gözükmek için tam anlamıyla aklını Fenerbahçe ile bozmuştu.

Fenerbahçe’nin elinde yalnızca stadı kalmış ve ekonomik olarak bitmiş bir takımdı.
Esasen tüm bu operasyonların arkasında meseleyi perde ardından izleyen ve hatta bazı iddialara göre yöneten bir isim vardı. Dönemin Dışişleri Bakanı Şükrü Saraçoğlu…

Bir Fenerbahçe hikayesi: Bu kulüp İttihatçılardan, tek parti CHP'sinden ve darbecilerden neler çekti... - Resim : 7

Şükrü Saraçoğlu adeta Fenerbahçe’yi teslim aldı.

Fenerbahçeli futbolcuların hepsi CHP üyesi yapıldı ve takım Ankara’ya bağlılığını sundu.
İttihatçılara, İngilizlere direnen Fenerbahçe, CHP’nin operasyonları karşısında beyaz bayrak çekerek resmen teslim olmuştu.

Takım yaklaşık 15 sene boyunca Şükrü Saraçoğlu’nun arka bahçesine dönüşmüştü.

Bir Fenerbahçe hikayesi: Bu kulüp İttihatçılardan, tek parti CHP'sinden ve darbecilerden neler çekti... - Resim : 8

27 Mayıs Darbesi gölgesinde oynanan maçta kavga çıktı

27 MAYIS DARBESİ VE FENERBAHÇE

1950 yılında çok partili hayata geçilmesinden sonra Fenerbahçe’nin önemli isimleri takımı CHP yörüngesinden çıkarmak için harekete geçti.

Bu süreçte Osman Kavrakoğlu ve Zeki Sporel gibi Fenerbahçe tarihine damgasını vuran isimler kulüp başkanlığına gelerek kulübü adeta bir temizlik sürecine soktu.

15 sene boyunca bir partinin arka bahçesine dönüşmüş olan Fenerbahçe’yi fabrika ayarlarına döndürülüyordu.

Ancak Türk futbolu ve Fenerbahçe için yeni yıkım 27 Mayıs 1960 darbesiyle geldi.

Bir Fenerbahçe hikayesi: Bu kulüp İttihatçılardan, tek parti CHP'sinden ve darbecilerden neler çekti... - Resim : 9

Askeri Cunta, Yassıada’da kurduğu mahkemede Başta merhum Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakan Adnan Menderes olmak üzere devletin ve hükümetin önemli isimlerini izzetlerini ayaklar altına alınarak, onur kırıcı sözde duruşmalarla yargılama yoluna gitti.

Metres, köpek, öğrenci kıyma cinayetleri gibi uydurulmuş iddialarla Türk demokrasi tarihinde büyük bir yara açıldı.

Bir Fenerbahçe hikayesi: Bu kulüp İttihatçılardan, tek parti CHP'sinden ve darbecilerden neler çekti... - Resim : 10

Yargılananlar içerisinde çok ilginç bir isim daha vardı: Osman Kavrakoğlu…

Kavrakoğlu Fenerbahçe’nin kulüp başkanlığını da yapmış bir isimdi. Cunta bu dava ile Fenerbahçe kulübüne de çok net bir mesaj veriyordu.

Bir Fenerbahçe hikayesi: Bu kulüp İttihatçılardan, tek parti CHP'sinden ve darbecilerden neler çekti... - Resim : 11

Erdoğan ve Fenerbahçe

Yukarıda anlattığımız tüm bu örnekler gösteriyor ki Fenerbahçe, geçmişte ittihatçılardan, tek parti CHP’sinden ve darbeci cuntalardan ve darbecilerden çok çekmiş bir futbol kulübüydü.

Bugün zaman zaman Fenerbahçe kongrelerinde ve Divan kurullarında siyasi iktidara ve Fenerbahçeli Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik ağır eleştirillere, velhasıl derin bir çelişkiye tanık oluyoruz.

Erdoğan iktidara geldiği ilk günden beri Fenerbahçeli olduğunu kamuoyundan hiç gizlemedi.
Lakin bugüne kadar ne Aziz Yıldırım yönetimlerine ne de Ali Koç yönetimlerine doğrudan organik bir bağ oluşturacak bir isim yerleştirmediği gibi kendisini yönetimsel tartışmaların hep dışında tuttu.

Bir Fenerbahçe hikayesi: Bu kulüp İttihatçılardan, tek parti CHP'sinden ve darbecilerden neler çekti... - Resim : 12

Yalnızca bir defaya mahsus 3 Temmuz Depremini göğüslemiş Aziz Yıldırım’ın tecrübesine binaen Fenerbahçe’nin başında kalması gerektiğine dair bir ifade kullandı:

“En ideali alışılmış olan şey hayırlı olsun demektir. Gönlüm bu noktada ideal bir yönetimin iş başına gelmesidir. Burada tecrübe her zaman çok çok önemli. Temenni ederim ki inşallah bu kongreyle birlikte Fenerbahçe yeni bir sürece çok daha diri çok daha güçlü ama tecrübenin de hâkim olduğu bir yapıyla devam eder" (2018 – NTV-Star Ortak Yayını)

Bir Fenerbahçe hikayesi: Bu kulüp İttihatçılardan, tek parti CHP'sinden ve darbecilerden neler çekti... - Resim : 13

Bazı kongre üyeleri ve Koç yönetimine yakın gazetecilerin yıllardır Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Fenerbahçe’ye karşı olmakla suçladığı tek sözleri bunlardan ibaret.

Bugün gelinen noktada Fenerbahçeli milyonların camianın başında tekrar “Aziz Yıldırım”ı görmek istemesi ve bu özlemi eyleme dökmesini daha gerçekçi ve olağan karşılamak gerekir.

Yorumlar
Yorum yapmak için tıklayınız
GÜNÜN VİDEOSU

Tüm dünya dört gözle bekliyordu: İran masaya oturdu!

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, üç Avrupa ülkesinin talebiyle bugün Cenevre’ye geldi. Avrupa Birliği (AB) ve İngiltere, Fransa, Almanya dışişleri bakanlarıyla kritik bir görüşme yapacak.