AŞILARIN MALİYETİ NE KADAR?
Çin aşısının, inaktif aşının maliyeti, mRNA aşısından bir miktar daha yüksek. Aşıda "pahalı" dememek lazım. Sağlıklı kişiye yaptığımız bir uygulama. Korumak amaçlı yapıyoruz. Önceliğin güvenlik olması, arkasından da etkinlik gelmesi lazım. Güvenlikte çok emin, etkinliğinde de iyiyseniz onu tercih edebilirsiniz. Çok etkili olabilir, çok yüksek koruyucu olabilir ama güvenlik tarafında sıkıntısı varsa, istenmeyen etkileri fazlaysa bu istenmeyen etkiler kızarıklık, hafif ateşse kabul edilebilir. Daha ağır yan etkilere neden olabilme ihtimali varsa o zaman etkinliği düşük de olsa "Bu tarafa kayabilirim." dersiniz. Erken dönem güvenlik verileri, klasik üretim yöntemi olduğu için uzun. Marta ve nisana geldiğimizde iki aşıda da uzun dönem verilerini birbiriyle karşılaştırabilir hale gelebiliyoruz.
Koronavirüsün geniş bir yelpazesi var. Bir taraf neredeyse ayakta bulgusuz geçirebiliyor, bir taraf da çok ağır. Öncelikle her iki tarafa hizmet edebilmesini sağlayabilmek için sağlık çalışanlarının aşılanması gerekiyor. Tüm dünyayı aşılayabilecek kadar bir aşıya sahip olunamayacak. Kısıtlı, basamak basamak ilerlenecek.
Salgının en kötü gideceği dönem bizim için önümüzdeki aylar olacak. Ne kadar aşıya erken kavuşursak o kadar iyi. Belirli sayıda gelecekse bu kısıtlı olan miktarla ben en fazla kime avantaj sağlayabilirim? En kritik gruba.
Salgının en başından itibaren özellikle büyüklerimizi korumaya çalıştık. "Virüsü alırsanız, hastaneye yatma ihtimaliniz yüksek." dedik. Hep 65 yaşın üzerinden özveri istedik. O zaman aşı geldiğinde ilk korumamız gereken, en yüksek riski olan o gruba aşı yapmamız lazım.
Türkiye aşıyı, mümkün olduğunca yüksek miktarlarda elde etmeye çalışıyor. Bunu da mümkün olduğu kadar hızla, sağlık çalışanlarıyla aynı anda 65 yaşın üzerine yapacak.
İkinci aşamada kolluk kuvvetlerinin öncelikli olması gerekiyor. 65 yaşın üzerinde büyüklerimiz çok riskli ama sonrasında genç ama altta hastalığı olanları bunun içine alıyoruz.
Bunun hemen arkasından öğretmenlerimizin gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Bizim geleceğimiz, Türkiye'nin geleceği. Hepimiz için, çocuklarımız için en önemlisi. Onların yaşamını da bir an önce normal şartlara getirmemiz gerekiyor. Öğretmenlerimizin de bizim listelerimizde daha yukarıda olması gerekiyor.
Yaşamın gerekliliği için tarım ve gıdada çalışanlarla bu devam edecektir.
AA