Başkasının yerine oruç tutulur mu? Vefat eden kişinin yerine oruç olur mu?
Diyanet İşleri Başkanlığı’na göre, oruç bireysel bir ibadettir ve herkes kendi adına tutmakla yükümlüdür.
Ramazan ayı gibi ibadet dönemlerinde, bazı durumlarda “Başkasının yerine oruç tutulabilir mi?” sorusu Müslümanlar arasında merak konusu oluyor. Özellikle hasta, yaşlı ya da vefat eden birinin yerine oruç tutma fikri, hem dini hem de vicdani bir tartışma yaratıyor. Peki, İslam’da bu konuda ne söyleniyor ve hangi şartlar geçerli?
İslam’da Oruç ve Kişisel Sorumluluk
Diyanet İşleri Başkanlığı’na göre, oruç bireysel bir ibadettir ve herkes kendi adına tutmakla yükümlüdür. Kur’an-ı Kerim’de Bakara Suresi 185. ayette, “Sizden kim bu aya ulaşırsa oruç tutsun” buyurulur; bu, orucun kişiye özel bir görev olduğunu gösterir. İslam fıkhında, ibadetlerin vekaletle yapılması genel olarak kabul edilmez; yani bir kişinin başkasının yerine oruç tutması, o kişinin borcunu düşürmez. Hanefi, Şafiî, Maliki ve Hanbelî mezheplerinde ortak görüş, orucun bedeni bir ibadet olduğu ve başkası adına tutulamayacağı yönündedir. Bu, namaz gibi ibadetler için de geçerlidir.
Ölen Kişi İçin Oruç Tutulur mu?
Vefat eden birinin tutulmamış Ramazan oruçları için ne yapılacağı sıkça sorulur. Diyanet’in fetvasına göre, ölen kişinin yerine oruç tutmak geçerli değildir. Ancak eğer kişi, hayattayken oruç tutamayacak durumdaysa (örneğin kronik hastalık) ve fidye verme imkanı bulamadıysa, yakınları onun adına fidye verebilir. Bakara Suresi 184. ayet, “Oruç tutmaya güç yetiremeyenler bir yoksulu doyuracak fidye öder” der. Fidye, bir günlük oruç için bir kişinin bir günlük yemek masrafı kadar (2025’te yaklaşık 130 TL) bir miktardır. Ölen kişinin vasiyeti varsa veya bu konuda bir borç bıraktığı biliniyorsa, mirasçılar bu fidyeyi ödeyebilir. Ama doğrudan oruç tutmak, ölenin borcunu kapatmaz.
İstisnalar ve Çözüm Önerileri
Bazı özel durumlarda, örneğin hayatta olan birinin hastalığı nedeniyle oruç tutamaması söz konusuysa, bu kişi kendi adına fidye verebilir ya da iyileşirse kaza edebilir. Başkasının yerine oruç tutma fikri, genellikle iyi niyetten kaynaklansa da, İslam’da böyle bir uygulama yoktur. Diyanet, “Her kul kendi ibadetinden sorumludur” ilkesini vurguluyor. Bu nedenle, bir yakını için endişelenenler fidye seçeneğini değerlendirebilir. Özetle, başkasının yerine oruç tutulmaz; ancak fidye ile bu sorumluluk bir ölçüde telafi edilebilir. Dini bir karar前に, bir hocaya ya da Diyanet’e danışmak en doğrusudur.