Bakü-Moskova krizi! Azerbaycan, Rusya karşısında Ebulfez Elçibey eksenine mi dönüyor?

Son günlerde Azerbaycan ve Rusya arasında giderek tırmanan bir gerilim var. Azerbaycan hükümeti Sputnik gibi Rusların sembol bir kuruluşuna müdahale ederken Ruslar Azerbaycan Türkü iş insanlarını gözaltına alarak cevap verdi.

Azerbaycan-Rusya gerilimi henüz bitmiş değil. Sorunun siyasi ve uluslararası boyutlara sıçrayıp sıçramayacağı henüz kestirilemiyor.

Meselenin neler getirebileceğini öngörebilmek adına Rusya ve Azerbaycan satrancının arka planına, geçmişine ve hassas noktalarına yakından bakmak gerekiyor.

Bakü-Moskova krizi! Azerbaycan, Rusya karşısında Ebulfez Elçibey eksenine mi dönüyor?

Azerbaycan – Rusya ilişkilerinin tarihi kökleri

Azerbaycan ve Rusya ilişkilerini 1804 yılında Rusların Gence’yi işgali ile başlatmak doğru olacaktır.

Ruslar bu şehri alarak Yelizavetpol ismini vermeleri Azerbaycan Türklerine yönelik sonraki yıllarda uygulayacakları siyasi programın ip uçlarını veriyorlardı.

Gence’nin işgalini izleyen birkaç yıl içinde Derbend, Bakü, Kuba, Şike gibi Türk beldeleri de bir bir işgal edilecekti.

1828 yılında Ruslar ve İranlılar kendi arasında uzlaşarak Türklerin topraklarını kendi aralarında yağmaladıkları gibi Ermenistan Vilayeti adı altında bir devletçik peydah ettiler.

Bu stratejide esasen hasım olan Ruslar, Ermeniler ve İranlılar ne hikmetse Türk düşmanlığında ittifak edecekti.

19. asrın sonlarında Azerbaycan’ın zengin enerji kaynakları bölgedeki Rus işgalinin iştahını daha da kabartmıştı.

Rusya bir asır süren işgalini neredeyse tamamlamış ve Azerbaycan topraklarını tamamen işgal etmişti.

Bakü-Moskova krizi! Azerbaycan, Rusya karşısında Ebulfez Elçibey eksenine mi dönüyor? - Resim : 2

Bir asır sonra Mehmetçikle gelen zafer

Osmanlı, ne yazık ki Azerbaycan Türk’ünün katline bir süre sabretmek zorunda kalmıştı.
Bu durum Enver Paşa’nın Türk ordusunun başkomutanı olmasıyla değişecekti.

Komünistlerin bölgeye komün olarak atadığı Ermeni lider Şaumyan, Azerbaycan Türklerine açıkça; “Size Azerbaycan istiklali yerine, bir mezarlık bahşedeceğim” naralarıyla Moskova ve Ermeniler birkaç günde 30 bin Türk’ü katleder ve beldeleri kuşatarak açlığa mahkûm eder.
Tüm dünya tarihe 31 Mart Katliamı olarak geçen bu soykırım karşısında sessizdi.

Osmanlı sayısız cephede dövüşüyordu ki Sarıkamış travması sonrası Kafkas Cephesi İstanbul lehine kapanmışken meseleye müdahil olmak akıl karı değildi.

Lakin Enver Paşa’nın Türk’ün bebeklerine kadar kırıldığı bir tabloya seyirci kalması düşünülemezdi.

Atilla İlhan’ın dediği gibi “Onlar barut öksüren adamlardı!” Enver Paşa ve yanındakiler.
Enver Paşa her şeyi riske ederek Bakü’nün kurtarılması için Mehmetçiğe “Yürüyün!” talimatı verecekti. Üstelik bu şeklen bir kurtarma operasyonu olsa da aslında bir yerde intihar saldırısıydı; çünkü Bakü’den ne Rus’u ne de Ermeni’yi söküp atmak mümkün görünmüyordu.
Üstelik Enver Paşa bu görevi bizzat biraderi Nuri Paşa’ya vererek çok daha büyük bir risk alıyordu.

Bakü-Moskova krizi! Azerbaycan, Rusya karşısında Ebulfez Elçibey eksenine mi dönüyor? - Resim : 3

Bakü üzerine yapılacak sefer için Kafkas İslam Ordusu adında bir ordu kuruldu ve bu müttefik olduğumuz Almanya’dan dahi gizlendi. Azerbaycan’ın unutulmaz isimlerinden Mehmet Emin Resulzade, Nuri Paşa’nın Gence’ye gelişini şu sözlerle aktaracaktı;

“Mavera-yı Kafkas heyet-i murahhasası ile Türk heyet-i murahhasası Batum’da meşgul-i müzakere iken, Nuri Paşa ile beraber maiyetinde bulunan birkaç zabit İran ve Karabağ tarikiyle Gence’ye vârid olmuşlardı. O zaman müthiş bir anarşiye maruz, diğer taraftan da Bolşevik tecavüzü ile tehdit olunan Gence, Nuri Paşa’yı gökten inmiş halaskâr bir melek gibi telakki etmişti. Halkın kendisine yaptığı istikbal Gence tarihinde görülmemiştir.”

Nuri Paşa Bakü’ye girdiğinde ise en büyük muhalefet şsşırtıcı bir şekilde müttefik Almanlardan gelmişti.

15 Eylül 1918’de Osmanlı’nın en zayıf olduğu bir dönemde Bakü hürriyetine kavuşacaktı.
Hatta Enver Paşa, İstanbul’u terk edip Bakü’ye gitmek istemişti.

Nuri Paşa bu fikre itiraz ederken söyledikleri aslında Azerbaycan siyasetinin geleceği hakkında çok önemli tespitler içeriyordu;

“Buranın halkının hükümetimizin aracılığı ve hatta aralarında askerimiz olmadan iş göremeyeceğine ve kabiliyet gösteremeyeceğine emin oldum. Yarın burada kuvvetli başka hükümetlerin tesirleri görülünce, bugün bizim neslimizden olduklarını iddia ederek bize sarılan halk, en evvel, içlerine girmiş olan bizlere dirsek çevirecektir. Şahsınıza ait bir mecburiyet görmedikçe, çalışmak üzere, kendi arzunuzla Azerbaycan taraflarına gelmenizi münasip bulmuyorum.”

Bakü-Moskova krizi! Azerbaycan, Rusya karşısında Ebulfez Elçibey eksenine mi dönüyor? - Resim : 4

Sovyetler istikrarsızlığı körükledi

Sovyetler 1920 yılında Bakü’yü işgal ettikten sonra Ermenilerin bölgede Karabağ üzerindeki işgal ve Türk’e yönelik tehcirini desteklemiş yıllarca bölgede istikrarsızlık bizzat Moskova tarafından yönetilmişti.

SSCB her ne kadar sosyalist bir yapı olsa da Ermenilerle tarihten gelen tarihi ve dini bağlarının etkisiyle her meselede Ermenilerin yanında durarak Azerbaycan’ın taleplerini yok saymıştır.

1991 yılında Azerbaycan bağımsızlık bildirgesini yayınladıktan hemen sonra Sovyetler döneminde özerk hale getirip Ermenistan’a peşkeş çekilen Dağlık Karabağ’ın statüsünü reddederek Azerbaycan’ın öz malı olduğunu ilan edecekti.

Bakü-Moskova krizi! Azerbaycan, Rusya karşısında Ebulfez Elçibey eksenine mi dönüyor? - Resim : 5

Rus ayısı terbiyecisi olarak EBULFEYZ ELÇİBEY

1989 yılı artık Sovyetlerin dağılacağını ortaya koyan emarelerin baş gösterdiği seneydi.
Sovyetler yıkılıyor olmasına rağmen Gorbaçov iktidarı tüm varlığıyla Ermenileri destekleme kararı almışlardı.

Tüm bu hadiseler Azerbaycan’da yeni bir kahramanın ortaya çıkmasını sağlamıştı: Ebulfeyz Elçibey…

Tüm dünyaya güller saçan Gorbaçov sadece bir gazeteyi kapatmak ve Elçibey’i susturmak için 1990 yılında Azerbaycan’a ordu sokup bölgedeki askeri tahkimatı artırıyordu ki Sovyetler son nefesini vermek üzereyken bu gelişmeler yaşanmaktaydı.

Azerbaycan’ın tek problemi Ruslar ve Ermeniler değildi, Ayaz Mutallibov gibi yerli işbirlikçileri de ciddi sorun teşkil ediyordu. Elçibey, her tülü zorbalığa ve baskıya rağmen Azatlık Meydanına on binleri toplayarak Azerbaycan iradesini birleştirmeyi başardı.

Sovyetler dağıldıktan sonra sözde Cumhurbaşkanı Ayaz Mütellibov da istifa etti.
Elçibey, Sovyetlerin diktatöryasını temizlemeye çalışırken dağılıp gitmiş Sovyet artığı o anda bile Azerbaycan’ın yakasından düşmeyecek ve Laçin ili Ruslarca işgal edilecekti. Azerbaycan halkına verilen mesaj esasen netti: Elçibey’in arkasında durmayın ve Rus yörüngesinden çıkmayın.

Tüm baskılara rağmen Azerbaycan halkı Elçibey’i Cumhurbaşkanı seçti.

Bakü-Moskova krizi! Azerbaycan, Rusya karşısında Ebulfez Elçibey eksenine mi dönüyor? - Resim : 6


Elçibey göreve gelir gelmez Laçin’i düşmandan temizledi. Yıllardır vatandan ayrı düşmüş Goranboy düşman tecavüzünden kurtuldu. Ruslar, Elçibey’in kararlılığı karşısında dehşete düşmüştü.

Cumhurbaşkanı Elçibey’in en çok önem verdiği hususlardan birisi Sovyetlerin Türkiye ile aralarında ördüğü tüm duvarları yıkmak olacaktı.

Bakü-Moskova krizi! Azerbaycan, Rusya karşısında Ebulfez Elçibey eksenine mi dönüyor? - Resim : 7

1993 yılından sonra Elçibey’i zor günler bekleyecekti. Her şeyden önce en büyük müttefiki olan Türkiye Cumhurbaşkanı Turgut Özal vefat etmişti. Yerine gelen Süleyman Demirel sözlerini tutmuyor ve Elçibey’i Ruslar karşısında yalnız bırakıyordu. Aslında Elçibey’in Türkiye’den 1918 olduğu gibi ordusuyla topuyla Azerbaycan Türklerine yardıma gelmesini beklemiyordu.

Lakin Azerbaycan askerinin silaha, halkın insani malzemelere ihtiyacı vardı. Özal döneminde yapılan hızlı sevkiyatlar onun ölümüyle ya durmuş ya da yavaşlamıştı. Tüm imkansızlıklara rağmen Elçibey, Karabağ’ı kurtarmak için harekete geçti. Lakin zafer elde edilemediği gibi Kelbecer gibi stratejik bir vilayet düşman eline geçti.

Elçibey iktidarı boyunca askeri, ekonomik konularda ve enerji sahasında Ruslara kapıları tamamen kapatmıştı. Dış politikada BM üyeliği başta olmak üzere Rusları rahatsız edecek saysız adım attı.

Bakü-Moskova krizi! Azerbaycan, Rusya karşısında Ebulfez Elçibey eksenine mi dönüyor? - Resim : 8

Elçibey tüm Azerbaycan’ı arkasına almışsa da ordudaki Rus yanlısı kliklerin gücünü öngöremedi ve askeri bir darbeyle görevden uzaklaştırıldı. Şimdi Rus yanlısı bir cunta onun karşısında da Elçibey’i destekleyen bağımsızlık taraftarı bir halk vardı. İç savaşın patlamaması için iki tarafın da kabul edeceği bir isim Azerbaycan’ın başına getirildi:

Bakü-Moskova krizi! Azerbaycan, Rusya karşısında Ebulfez Elçibey eksenine mi dönüyor? - Resim : 9

Nahcivan hükümdarı Haydar Aliyev.

Aliyev’in göreve gelmesi ile sular bir süre duruldu.

O günden günümüze Azerbaycan ve Rusya arasındaki ilişki söyle gelişti; Ruslar Lukoil ile Azerbaycan enerji piyasasına girdi. Buna karşı Azerbaycan Türkleri, Rusya’dan Ermenistan politikasını terk etmesini istedi. Rusya yavaş yavaş da olsa Ermenileri Azerbaycan karşısında desteklemeyi en azından alenen terk etmeye başladı.

Elbette Azerbaycan ve Rusya arasında Hazar meselesi gibi sayısız kritik konu vardır. Tüm hususlarda bugün dahi iki ülke arasında pragmatizme dayanan bir ilişki bulunmaktadır.
Son günlerde hava sahası ihlalleri, işkenceler, karşılıklı gözaltı kararları ile “Neler oluyor?” sorusu akılları kurcalıyor. Rusya, Ukrayna savaşına girdiği günden beri askeri ve ekonomik anlamda büyük zorluklar yaşadı.

Muhtemelen kapalı kapılar arkasından Azerbaycan’ın kabul etmeye yanaşmayacağı taleplerde bulundu Rusya.

Bakü-Moskova krizi! Azerbaycan, Rusya karşısında Ebulfez Elçibey eksenine mi dönüyor? - Resim : 10

Bakü’nün Rus medyasını yasaklaması ve Rus kültür festivallerini iptal eden kararlarıyla gerekirse ilişkileri Elçibey eksenine kadar götürebileceğini açıkça karşıtlarına iletti.
Son yıllarda askeri ve ekonomik anlamda bölgenin en hızlı büyüyen ülkelerinden birisi olan Azerbaycan’ın kendisine daha güvenle baktığı aşikâr; ama bölgemizde hadiseler gömlek değiştirmeye başladığında neler yaşanabileceğini öngörmek mümkün değildir.

Dileriz Azerbaycan bu süreci en az hasarla atlatır.

GÜNÜN VİDEOSU

Canlı yayında patlama... AA muhabiri canlı yayındayken İsrail, Şam'ı yeniden bombaladı!

İsrail’in Şam’a yönelik hava saldırıları sürerken, Anadolu Ajansı (AA) Şam muhabiri Muhammed Karabacak’ın canlı yayında olduğu esnada Suriye Genelkurmay Başkanlığı binasında yeni patlamalar meydana geldi. Canlı bağlantıya saniyelerle yansıyan patlama,saldırıların şiddetini bir kez daha gözler önüne serdi.