'Arşivde saklı kalan itiraflar'ı yazdı!
Eski savaş muhabiri gazeteci Benan Kepsutlu, muhabirlik günlerinde kaydettiği ve bugüne kadar kendisinde kalan itirafları kitaplaştırdı. "Arşivde saklı kalan itiraflar" adlı kitapta ise PKK muhbirinden, Öcalan yakalanmadan önce 3 yılını onunla geçiren Yunan gizli servis albayının röportajının tamamını ve annesi K.Irak'ta kaybolan Türkmen kızı hayatta tutan aşka olan inancını ve daha nice çarpıcı insan öyküsünü Kepsutlu'nun kaleminden okuyacaksınız.
Benan Kepsutlu muhabir olarak başladığı habercilik hayatında çok önemli haber ve röportaja imza attı. Tarihi anlara, olaylara tanık oldu. Hayatın içindeki insanlardan, kritik önemdeki kişilere kadar birçok kişi ile röportajlar yaptı.
Gazeteci Kepsutlu bu röportajlarda yazılmamış çok önemli itirafları "Arşivde saklı kalan itiraflar" adlı kitabında topladı...
Kepsutlu kitabını önsözde şöyle anlatıyor:
“Peki arşivde saklı kalıp yayınlanmayan o itiraflardan bazıları neler?
Mesela bu kitapta teslim olup Türkiye’ye muhbirlik yapan bir PKK’lının bana verdiği röportaj sırasında detaylı olarak neler anlattığını ve sonrasında nasıl öldürüldüğünü ilk defa okuyacaksınız, ya da annesi küçük yaşta Kuzey Irak’ta kaybolan bir Türkmen kızının, 4 Temmuz 2003’te başına çuval geçirilen eşiyle dört duvar arasında neler yaşadığını ve aşka olan inançlarıyla nasıl ayakta kaldıklarını...
Terör elebaşı Öcalan’ın tutuklanışının 20.yılında, yakalanışına kadar son üç yılını onunla geçiren Yunan gizli servisi albayı Savvas Kalenderidis’le 2006’da yaptığım ve hepsini yayınlayamadığımız röportajın tamamını ve hikayesini çarpıcı açıklamalarıyla ilk defa
göreceksiniz. Kalenderidis’in de ilk röportajıydı.
Türkmen Cephesi Başkanı Erşad Salihi’nin Türkmen davasında kızını ve eşini aniden neden öldürmeyi aklından geçirdiğini öğreneceksiniz bu kitapta.
Ya da Kırgızistan’ın önde gelen siyasilerinden birinin kızının nasıl kaçırılarak ailesinin rızasıyla evlendirildiğini;
İtalyan bir porno starın poposunu açıp siyasete girerek kadın gözüyle ne mesaj vermek istediğini göreceksiniz ilk defa.
Papa suikastinden sonra Mehmet Ali Ağca’nın kaçışını engelleyen rahibeyi İtalya’da samanlıkta iğne arar gibi nasıl arayıp bulduğumuzu ve o sırada nelerle karşılaştığımızı ilk defa okuyacaksınız. Kitabın basımına günler kala bizzat Mehmet Ali Ağca ile oturup o rahibe hakkında konuşma imkanı bulmam da ayrı bir tesadüf oldu doğrusu.
Bu kitapta Irak Devlet Başkanı Celal Talabani’nin “Türkiye’ye gelemez” denildiği dönemde, bizzat O’nun Süleymaniye’deki evinde bu ziyareti çok önceden hangi diyaloglarla öğrendiğimi detaylarıyla okuyacaksınız ilk defa. Dahası var elbet ama hepsini buradan yazmayayım…
Fakat özellikle altını çizmek istediğim bir detay daha var; kitabı yazmadan önce olayları daha
iyi hatırlamak, yer ve zaman yanlışlığı yapmamak için 640 saatlik arşivimi saniye saniye
izledim ve son on beş yılda kıyıya köşeye aldığım tüm notlarımı toparlayıp okudum.
Sürece tanık olan pek çok kişiyle tekrar tekrar konuştum. Aslında “itiraf” niteliğinde çok daha fazla hikaye vardı önümde ancak bazılarını elemek zorunda kaldım doğrusu.”
Kitaptaki bazı öykülere ait başlıklar ise şöyle:
"Ben Amerikalı Değilim", "O, Apo’nun Yolculuk Sırlarını Anlattı", "Mihr-Ü Mah’a Büründü Gündüz Gece", "Operasyona Doğru Adım Adım", "Pippa’ya! Hurraaa!", "Hamasistan’da Bir El-Fetihli", "Porno ile Siyaset Olur mu?", "Vatikan’da O Rahibe", "Kerkük’ten Gelen O Ses: “Azizim”,
"Golan’ın Eteklerinde", "Bir “Kız” Vakası Daha"
