Terörist teröristtir...

ABD Özel Kuvvetleri, DAİŞ’in lideri Ebubekir Bağdadi adlı teröristi yok etti. Yapılan açıklamalar Rusya ve İran başta olmak üzere pek çok ülkeyi ve konu ile alakalı insanları tatmin etmese de, Bağdadi’nin ölüp ölmediğine dair kuşkular devam ediyor olsa da, bu Bağdadi ile ilgili dokuzuncu öldürüldü iddiası olsa da görünen o ki, artık olmayacak… İster “emekli” edilsin, ister yok edilmiş olsun, bundan sonraki aşama önemli…

Terörist yapılanmanın liderliği için bir Türkmen kökenli Iraklının adı geçiyor. Irkı, etnisitesi, dini, mezhebi, aidiyetleri teröristin terörist olduğu gerçeğini değiştirmez. Mesele DAİŞ üzerinden yıllardan beri İslam dinini batılılar nezdinde terör ile ilişkilendirmeye uğraşanların şimdi liderliğe getirecekleri isim üzerinden İslam ile birlikte Türk milletini de terör ile ilişkili hale getirecek bir psikolojik harekâta girişip girişmemesidir.

Türkiye dünyada terörden en fazla muzdarip olan ülkelerin başında gelmektedir. Suriye ve Irak’taki PKK, YPG, YPJ, SDG, DAİŞ gibi tüm terörist yapılanmaların birinci hedefi Türkiye olmuştur. Türkiye bunların hepsiyle son derece kararlı mücadele etmiş tek örgüttür.

ABD’de iç politik mücadeleler DAİŞ’in esas patronunun kim olduğunu, kim tarafından kurdurulduğunu ve bu günlere getirildiğini ortaya koyuyor. PKK ve Türevleri ile ilgili olarak da Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı Harekâtı ve Barış Pınarı Harekâtları ile birlikte arkasında, önünde, yanında kim varsa bir bir ortaya çıktı…

DAİŞ’in esas hedefi Türkiye’dir. DAİŞ ile gerçekten mücadele eden tek ülke de Türkiye’dir. Fırat Kalkanı ile bu örgütün hareket alanı minimize edilmiş, insan kaynağının çok önemli bir kısmı yok edilmiştir. Olacak olanı söyleyelim: Türk milleti bu pislik, aşağılık terörist yapıyı insanlığa ve İslama verdiği bunca zarardan dolayı yok edecektir.

Dünyaya yön veren ülkelerin esasında terörle bir meselelerinin olmadığı, terörizmi uluslararası amaç ve çıkarlarının bir enstrümanı olarak kullandıkları, kullanmaya da devam edecekleri artık herkes tarafından çok iyi anlaşılıyor.

Terörle mücadelede küresel anlamda bir konsept, iş birliği olmayacağı da yine bu hadiselerle tam anlamıyla ortaya çıkmış durumda…

Olay, birinin teröristinin diğerinin özgürlük savaşçısı olmasının çok ötesinde. Doğrudan birine karşı ötekinin vekâleten savaşan tasmalı kölesi gibi bir şey…

Efendisi saldır dediğinde saldıran, geri dur dediğinde geri duran, hiçbir ulvi emeli, davası, kutsalı olmayan katiller güruhu teröristler…

Düne kadar Türkiye’nin sınırında kontrollerinde bir devlet için var oldukları iddiası ile gezinenler, Barış Pınarı ile değişen durum karşısında bu kez de ABD’nin Suriye’nin petrol yataklarına el koyma çabasında muhafız rolünü hızlıca üstlenmişlerdir.

Kuşkusuz ki, şu anda isimlerinin önüne “general” konularak ödüllendirilmek istenen teröristler yarınlarda yine tıpkı Bağdadi’de olduğu gibi efendilerince ortadan kaldırılacak isimler olacaktır.

Ortadoğu coğrafyasında hızla değişen ve şekillenen çıkarlar hiç kimseyi bir gün bile fazladan beslemeye, büyütmeye ve yaşatmaya imkân vermez.

Yaşananlardan geriye kalan gerçek şudur: Teröristlerin adları ne olursa olsun hiçbir ulvi emelleri yoktur. Arkalarındaki güçlerin çıkarları için ölüme giden satılmış, bitik ruhlardan başka bir şey değillerdir.

Efendileri için hiçbiri yaşayan ölüden öte bir anlam ifade etmeyen, cesete dönüşmeye hazır hastalıklı yapılardır ve hastalıklarını efendilerinin çıkarına bir yerlere bulaştırdıkları sürece yaşamalarına izin verilmektedir.

Günü ve zamanı geldiğinde, yük haline dönüştüklerinde itlaf edilmeleri, yokluğa gidişleri hiç de güç olmamaktadır…

Terörizmle hiçbir örgüt kendi emelini tahakkuk ettirmez, emeli olduğu iddiası ile yola çıkanlar böyle bir şey olmadığını anlamak için bile yaşama şansına sahip olamazlar…

Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun. Kanla, irfanla kurduğumuz bu Cumhuriyeti değişik ad ve emelle karşımıza çıkan teröristler de, arkasındaki, önündeki, yanındaki destekçiler de asla ortadan kaldıramazlar. Kimseye benzemeyiz. Biz Türk milletiyiz…

Tüm yazılarını göster