TEB Genel Müdürü: Kur Korumalı Mevduat misyonunu tamamlıyor

Merkez Bankası tarafından kur korumalı mevduattan (KKM) çıkış politikasının Ağustos ayındaki ilk hamlelerle gerçekleştirildiğini aktaran Lebleci, zorunlu karşılıklarla ilgili bir düzenleme geldiğini, ardından bir diğer adımında bugun görüldüğünü aktardı.
KKM’nin artık misyonunu tamamladığını belirten Leblebici, artık bu uygulamaya gerek kalmadığını ifade etti.

TL mevduatta geçişte bankaların bilançolarının etkilendiğini dile getiren Leblebici, “TL’ye geçişi hepimizin önceliklendirip teşvik etmesi gerekiyor. Bunun için de bankaların bilançoları doğal olarak etkileniyor. Buradan baktığımızda ilgili mevzuatlarda yaşadıkça karşılaştığımız bu geçişi hızlandırabilecek yeni aksiyonlar almaya ihtiyaçlar vardı. Bu sabah gelen tebliğ ile beraber artık onlar tamamanıyor diye düşünüyorum. bu bankalara bir esneklik sağlıyor” diye konuştu.

“TCMB denge istiyor”

Geçmişte TL mevduattan krediye aktarım mekanizmasının tam çalışmadığını ile getiren Leblebici, şimdi normale dönülmeye başlandığını dile getirdi.

“TL mevduatın yüzde 57 olduğu dönemde zorunlu karşılık yoktu” diyen Leblebici, şimdi TL mevduata geçişte benzer uygulama yapılmasının doğru olduğuna dikkat çekti.

‘Parayı dövizde tutalım önünde sonunda yukarı gider’ yaklaşımını son dönemde görmediğini dile getiren Leblebici, kredi büyümesinde yüzde 2,5’lik büyüme sınırlarının zorlandığını ama aşırı ısınmaya karşı TCMB’nin denge istediğini dile getirdi.

“Çelişki görmüyorum”

TCMB’nin aslında bankaları yavaş yavaş doğru kanala yönlendirdiğini dile getiren Leblebici, “TCMB’nin kararlarıyla bankaların ana amacı arasında çelişki görmüyorum” dedi.

Merkez’in bankaları aslında genel olarak doğru bir kanala yavaş yavaş ittiğine dikkat çeken Leblebici bunun eninde sonunda istenilen yere varacağını dile getirdi.

“TCMB’nin sıkılaştırma mesajları enflasyonda beklenen işlevini yerine getirmeye başladı” diyen Leblebici, tüketici kredilerine sınırlama getirilmesinin de mantıklı olduğunu söyledi.
Leblebici, 2024 yılında tahsili gecikmiş alacaklar artabileceğini ancak geçmiş yılların ortalamasını geçmeyeceğini, gereksiz tahsili gecikmiş alacak yaratma riski olmadan fonksiyonlara geri dönüldüğünü de sözlerine ekledi.