Neredeyse her sabah bir operasyona uyanıyoruz. Gazeteciler olarak takip ettiğimiz davaların sayısı her geçen gün artıyor. Şaşırtıcı cesarette soruşturmalar ve operasyonlar oluyor. Yok artık bu da mı diye her gün birbirimize sorular sorar olduk. Kimisine göre yeni tip diktatörlük inşası kimisine göre süpürme harekatı… Muhalefetin dizayn edildiği, tek sesli, tek merkezli bir Türkiye yaratılıyor diyenler de var.
Karşı fikirleri cesaretle yazıyoruz ki yapılan işlere olan güvenimizin sağlamlığı ortaya çıksın. Gerçek ise ne o ne bu… Türkiye temizleniyor, arınıyor, berraklaşıyor! Geleceğe güvenle bakmamıza olanak sağlayacak yeni bir sürecin içindeyiz. Şöyle bir toparlayacak olursak Türkiye’de dört alanda ciddi temizlik yapılıyor. Bazılarında sonuna geldik bazılarında yolun çok başındayız. Elbette dış tehdit konularımız da gündemden düşmedi bunlar içerideki dertlerimiz…
FETÖ Başlangıç Oldu
Ülkemizde gidişat devlet merkezli değiştirilir. Devlete hakim olma meselesi en kritik aşamadır. FETÖ adeta devlet olmuştu. Devlet temizlendi, kurumlar tamamen millileşti ve milletin yüzde yüz emrinde hareket eden bir hakimiyet oluştu.
Birinci Temizlik Alanı: Terörsüz Türkiye
40 yıllık PKK bitiyor. PKK’nın bitişi ile birlikte ana gündem odağımız olan bölünme kaygısı ortadan kalkıyor ve siyasetimizin daha da rahatlayacağı günler geliyor. Bölünme riskinin ortadan kalktığı bir düzende, hem enerji hem de kaynaklar daha verimli bir şekilde ele alınacak. Türkiye’de Türk ve Kürdün eşitliğinin pekiştiği, aralarındaki sınıfsal ve siyasal hiyerarşinin yok olduğu etle tırnak dönemini tarif ediyoruz. İki kuşağımız ömrünün bir kısmını bu gündemle geçirdi. Gelecek yıllarımızda çocuklarımız, yaşadığımız acı olayları siyasi ve tarihsel tecrübeler olarak dinleyecek, anacak. Hep birlikte Hakkari de bizim, Kırklareli de bizim diyeceğiz. Savaşın olmadığı ortamda da bolluk ve zenginlik olur. İşte o zenginliği de hep birlikte pay edeceğiz.
İkinci Temizlik: Siyasette ve Kamuda Temiz Eller
CHP’li belediyeler soruşturması ve davaları elbette ana merkez oldu. Geçmişte yok muydu? Vardı da ortaya çıktığı kadar cezası kesiliyordu. Şimdi güçlü devletin sisteminden kaçamayan, uluslararası sistemin işbirlikçisi bir ekibin, hırsız çetelerle birlikte kamu kaynaklarını nasıl iğdiş ettiğini, bu kaynaklarla nasıl bir siyasi yolculuk planı yaptığını izliyoruz. Muhalif kesim açısından da büyük derslere konu olacak İmamoğlu modelinin, yargının ağına takılmasıyla birlikte, halkın kaynaklarına kimsenin el süremeyeceği bir dönem başlamış oldu. AK Parti’de hiç mi yok diyenler vardır mutlaka. Deliller ortaya konulursa herkes aynı yargı sürecine maruz kalacaktır. Bu işin partisi yok artık. Yeni bir dönem başladı. Maalesef ki ağa ilk takılan CHP belediyeleri oldu.
Sürecin bir başka işareti de Antalya Emniyet Müdürünün karıştığı iddia edilen rüşvet çarkıdır. Emniyet müdürünü ifade etmesi bile hayret verici. Ancak iktidar kendisine eksi dönüşü olacağını hesap bile etmeden, mevcut deliller ışığında hızla gereğini yaptı ve süreci başlattı. Ardından gelen 6 Maliye müfettişinin görevden alınıp, tutuklanması da bu tabloyu güçlendirdi.
Üçüncü Temizlik: Kaçakçılar, Kara Paracılar ve Dijital Kumar Baronları
Flash Tv sahibi Erkan Kork ile adını duyduğumuz BankPozitif olayı, Papara ödeme sisteminin karıştığı yasa dışı bahis gelirleri soruşturması ve en son kaçakçılık odaklı suçlardan operasyona maruz kalan Can Holding olayı… Üçü de medya yatırımı yapan, yasa dışı yöntemlerle zenginleşmiş odaklar… Neden medya yatırımı tercih edilir o ayrı bir yazı konusudur ancak yargı ve emniyetin medyaya girişleri ile birlikte operasyon adımını atmasının elbette bir stratejisi var. En büyük delillendirme alanlarından birisi medya yatırımı ve harcamaları oluyor. Açıktaki kaynak sisteme girmeye zorlandığı anda yakayı ele veriyorlar. Çember tamamlanıyor ve operasyon başlıyor. Dönelim işin odağına… Bu ve bunun gibi birçok operasyon da gösteriyor ki bu ülkede harama ve illegalitiye başvurarak para kazanma dönemi artık bitti. İzin veriliyor muydu da bitti, hayır! Devletin eli güçlendikçe tespiti, müdahalesi ve yaratacağı krizlerin telafisi kolaylaştı.
Dördüncü Temizlik: Sokaklar, Çeteler!
AK Parti iktidarının ilk döneminde sokaklarda ciddi temizlik yapıldı. Büyüğünden küçüğüne mafya odaklarıyla mücadele edildi, ekonomik rant alanlarına dokunuldu, büyük para babaları ve siyasete bağlı sokak yapılanmaları büyük oranda tasfiye edildi. Ancak ne kadar stratejik bir şekilde ele alınsa da bataklık kurutulamadı. Son dönemde dijital dünyanın ve kültürel tehlikelerin artmasıyla birlikte bu yapılar yeniden sokaklarda büyüdü. Özellikle uyuşturucu pazarının tam anlamıyla ortadan kaldırılamaması da bu yapıların büyümesine olanak sağladı. Daltonlar, Redkitler, Barış Boyun ekibi, Anurcular, Camgözler, Gündoğmuşlar, Atız-Casper’lar ve yurdun dört bir yanında türeyen onlarcası… Neredeyse tamamının da ana gelir kaynakları ve büyüme alanları uyuşturucu. Bu yapılara ve bunlar gibi adı sanı duyulmamış bir çok suç organizasyonuna karşı cesaretle mücadelenin yürüdüğü yeni bir durumun içindeyiz. Tabi yenilerinin türememesi adına da özellikle uyuşturucunun kaynağını kurutmanın aciliyetini konuşmaya bile gerek yok.
Bu Kadar Kolay Mı?
Geri kalıyor komprador rant odakları… Onların da sırası biraz daha toparlandıktan sonra gelecek. Her fırsatta ekonomik kriz çıkarma ve siyaseti dizayn etme potansiyeli olan odaklar, oturup adam akıllı ticaretlerini yapacaklar. Geriye siyasi, ekonomik ve kültürel olarak rekabetle çözülecek konular kalıyor. Kolay mı elbette değil ancak Bab’ Aziz filmindeki o meşhur repliğe atıfla söyleyelim, yol bir kere açıldı.