İmamoğlu’nun Bodrum’da üçte bir fiyatına villa alımı iddianameye girdi: Siyah valizlerle elden ödeme, düşük bedel gösterme ve ‘aklama mekanizması’ şüphesi
İddianameye göre Ekrem İmamoğlu, Bodrum Ortakent’teki milyon euroluk villayı gerçek bedelinin üçte birine şirketi üzerine geçirdi. Elden valizle yapılan milyonluk ödeme ve düşük gösterilen satış değeri, rüşvet gelirlerinin gayrimenkul yoluyla aklandığı iddialarını güçlendirdi.
İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun yönettiği suç örgütüne ilişkin hazırlanan iddianamede, rüşvet gelirlerinin gayrimenkul satışları üzerinden sistematik şekilde aklandığı ileri sürüldü.
İddianamede Boğaz’daki ikiz villaların ardından Bodrum Ortakent’teki 3 bin 650 metrekarelik lüks villanın da “katakulli” yöntemleriyle İmamoğlu’nun şirketine devredildiği anlatıldı. Arazi satışında milyonlarca liralık farkın resmiyette saklandığı, 1 milyon 30 bin avronun siyah valizlerle elden teslim edildiği, işlemin üçte bir fiyatına gösterilerek aklama amacına hizmet ettiği vurgulandı.
BODRUM’DAKİ VİLLA SATIŞI DA DOSYAYA GİRDİ
Savcılığın hazırladığı iddianameye göre, Ekrem İmamoğlu’nun gayrimenkul alımlarını rüşvet gelirlerinin sisteme sokulması için bir araç olarak kullandığı belirtildi. Bu mekanizmanın en dikkat çekici örneklerinden biri Muğla’nın Bodrum ilçesine bağlı Ortakent Mahallesi’nde yaşandı.
Alman vatandaşı Hans Bernhard Peters, Ortakent’teki 3 bin 650 metrekarelik arazisi ve villası için satış kararı aldı. Peters, emlakçı İrfan Mutlu aracılığıyla satış sürecini başlattı. Bu sırada Alman vatandaşının yakınlarda 6.828 metrekarelik bir tarla satın almak istediği ancak yabancılara toprak satışı kısıtlandığı için bu talebin yerine getirilemediği kaydedildi.
SAMANLIK RUHSATI ALTINDA LÜKS VİLLA
Satın alma sürecini aşmak için Alman Peters ile Türk ortağı tarafından LPF İnşaat isminde bir şirket kuruldu. Şirketin yüzde 51’i Türk vatandaşı üzerine geçirildi.
Araziye başlangıçta çiftlik evi ve samanlık yapıldı. Belediye, yapıyı “bağ evi” olarak değerlendirip ruhsat verdi. Ancak daha sonra bu yapıların lüks villaya dönüştürüldüğü, süreçte usulsüz bir imar oyununa başvurulduğu iddia edildi.
2023 yılına gelindiğinde Alman Peters, villayı ve araziyi satmak için internete 1,6 milyon avro bedelle ilan verdi.
ÜÇTE BİR FİYATINA RESMİ DEVİR
İddianameye göre İmamoğlu İnşaat’ın genel müdürü Tuncay Yılmaz, villanın alıcısı olarak devreye girdi. Ön incelemeleri ise İmamoğlu’nun aile dostu Alptekin Polat gerçekleştirdi.
Değerlendirmelerin ardından taraflar 1 milyon 523 bin avroya anlaştı. Ancak satış bedeli resmiyette yalnızca 10 milyon lira olarak gösterildi. Bu rakam, gerçek fiyatın yaklaşık üçte biri.
Villanın devri, LPF İnşaat’tan Ekrem İmamoğlu’nun kişisel şirketi SSB Gayrimenkul üzerine yapıldı.
SİYAH VALİZLERDE PARA: 1 MİLYON 30 BİN AVRO ELDEN ÖDEME
Savcılık dosyasına göre, Tuncay Yılmaz tarafından 1 milyon 30 bin avro (19 milyon 500 bin lira) elden ödendi. Paraların siyah valizlerle getirildiği, para sayma görüntülerinin dosyaya girdiği aktarıldı.
Satışa aracılık eden emlakçı İrfan Mutlu, bedelin düşük gösterilmesini, hem vergiden kaçmak hem de gayriresmî şekilde elde edilen paraların aklanması amacıyla yapılmış olabileceğini ifade etti.
DİLEK İMAMOĞLU’NA BODRUM’DA AYRI VİLLA SATIŞI DA KAYITLARDA
İddianamede ayrıca Alptekin Polat’ın, Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde Bodrum Yahşi Kargı Mahallesi’ndeki 150 metrekarelik dubleks villayı Dilek İmamoğlu’na sattığı da yer aldı.
BOĞAZ’DAKİ İKİZ VİLLALAR DA AYNI ŞABLONLA ALINMIŞ
Savcılık, Bodrum’daki satışın tek örnek olmadığını, daha önce gündeme gelen Nuhoğlu İnşaat üzerinden alınan 480 milyon liralık iki villanın da benzer yöntemlerle İmamoğlu İnşaat’a geçtiğini belirtti.
MASAK raporlarına göre, Güllüce Tarımcılık üzerinden yapılan işlem resmiyette 15 milyon liraya devredilmiş ancak gerçekte bedelsiz gerçekleşmişti. Konuyla ilgili sorgusunda Ali Nuhoğlu, İSKİ’den yaklaşık 500 milyon lira alacağını tahsil etmek için İmamoğlu’na “evet” demek zorunda kaldığını söyledi.
İDDİANAME: BU ARTIK AKLAMA MEKANİZMASINA DÖNÜŞMÜŞ
Savcılık, Bodrum ve İstanbul’daki gayrimenkul devralma operasyonlarının birbirine benzediğini vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı:
“Suçtan elde edilen gelir, taşınmaz edinimi yoluyla sisteme sokulmaktadır. Örgüt lideri İmamoğlu’nun bu suçu meslek hâline getirdiği anlaşılmaktadır.”
Kaynak: Türkiye Gazetesi