Hedef Türkiye! İsrail'in Akdeniz'deki nükleer denizaltıları! Aydın Çetiner, planları ifşa etti!

SuperHaber Youtube kanalına katılan araştırmacı-yazar Aydın Çetiner, İsrail’in Doğu Akdeniz’de konuşlandırdığı Dolphin sınıfı denizaltılar ve geliştirdiği ileri teknoloji “Dragon/Draken” sınıfı platformlarla bölge güvenliğini tehdit ettiğini söyledi. Çetiner’e göre bu denizaltılar, nükleer başlık taşıyabilen seyir füzeleriyle donatılabilir durumda. Türkiye ise güçlü Reis sınıfı filosuyla caydırıcı pozisyonunu koruyor.

SuperHaber Youtube kanalında konuşan Aydın Çetiner, İsrail’in Almanya yapımı Dolphin ve Dolphin-II sınıfı denizaltılarla Doğu Akdeniz’de stratejik bir üstünlük kurmaya çalıştığını belirtti.

İSRAİL’İN GİZLİ DENİZALTI PROGRAMI

Çetiner, bu denizaltıların “havadan bağımsız tahrik sistemi” sayesinde 15-20 gün boyunca su yüzüne çıkmadan operasyon yapabildiğini, bunun da İsrail’e bölgesel hareket özgürlüğü sağladığını ifade etti.

“İsrail, 2. Dünya Savaşı’ndaki soykırım söylemini kullanarak Avrupa’dan siyasi destek, ABD’den de kayıtsız şartsız askeri destek aldı. Bu güçle donanmasını nükleer tehdit unsuru hâline getirdi.”

NÜKLEER BAŞLIK İDDİASI

Çetiner’e göre İsrail, 533 milimetrelik klasik torpido kovanlarını genişleterek 625 milimetrelik sistemlerle değiştirdi ve bu sayede bin kilometreye kadar menzilli seyir füzeleri fırlatabilecek kapasiteye ulaştı.

“Bu füzeler karaya yönelik kullanılabiliyor. İçine nükleer başlık takıldığı anda, Akdeniz’in her noktasından hedef belirleyebilir hale geliyorlar. Bu da bölge ülkeleri için büyük bir risk.”

“DRAGON” SINIFIYLA TEHLİKE BÜYÜYOR

Araştırmacı-yazar, İsrail’in şu anda “Dragon/Draken” adı verilen yeni bir denizaltı geliştirdiğini ve bu platformun klasik torpido sistemlerinden farklı olarak dikey fırlatma (VLS) özelliği taşıdığını belirtti.

“Bu yeni sınıf, artık sadece bin kilometre değil, 3 ila 5 bin kilometre menzilli füzeler atabilecek kapasitede. ABD ve Rusya’nın soğuk savaş dönemindeki nükleer denizaltılarına benzer bir sistem inşa ediliyor. Bu, Doğu Akdeniz’in tamamen nükleerleşmesi anlamına gelir.”

TÜRKİYE’NİN CEVABI: REİS SINIFI DENİZALTI

Çetiner, Türkiye’nin donanmasının Doğu Akdeniz’deki en büyük denizaltı filosuna sahip olduğunu ve Reis sınıfı denizaltıların modern teknolojiyle donatıldığını söyledi.
Ancak Türkiye’nin bu gücü hiçbir zaman saldırı değil, savunma odaklı kullandığını vurguladı:

“Biz nükleer başlık peşinde değiliz. Mavi Vatan savunması için gelişmiş, yerli tasarıma sahip gemiler ve denizaltılar üretiyoruz. Fakat İsrail’in oluşturduğu risk, yalnızca Türkiye’yi değil, tüm bölgeyi tehdit eder hale geldi.”

“ALMANYA’NIN ROLÜ SORGULANMALI”

Aydın Çetiner, İsrail’in denizaltı projelerinde Almanya’nın rolüne de dikkat çekti:

“Alman tersaneleri bu denizaltıları düşük maliyetle İsrail’e satıyor. Böylece Almanya, farkında olarak ya da olmayarak İsrail’in nükleer programına destek sağlamış oluyor. Bu, Avrupa’nın sessiz bir çelişkisi."

AKDENİZ’DE YENİ DÖNEM

Çetiner, Türkiye’nin savunma sanayisindeki ilerlemesinin bu tabloya karşı en büyük güvence olduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı:

“Türkiye donanması, teknik kabiliyetleri ve caydırıcılığıyla bu tehditlere karşı koyabilecek güçtedir. Ancak uluslararası kamuoyu, İsrail’in nükleerleşme hamlesine sessiz kalmamalıdır.”

Sonraki Haber