Hazal Kaya'yı hedef alan Ahmet Hakan'a Fatih Altaylı'dan sert yanıt

Fatih Altaylı, Pera Palace dizisindeki rolüyle gündeme gelen Hazal Kaya'dan nefret ettiğini söyleyen Ahmet Hakan'a sert eleştirilerde bulundu. Altaylı, "Yahu bir insanın izlediği bir oyuncudan ya da o oyuncunun rol yapma tarzından nefret etmesi için gerçekten çok ciddi ruhsal sorunları olması lazım. Bu nasıl hastalıklı ruh hali!" dedi.

Hürriyet'in Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, köşe yazısında Pera Palas'ta Gece Yarısı dizisinin başrolünde yer alan Hazal Kaya'nın oyunculuğunu eleştirdi.

Hazal Kaya'nın oyunculuğundan nefret ettiğini söyleyen Ahmet Hakan'a gazeteci Fatih Altaylı'dan sert tepki geldi.

HaberTürk yazarı Fatih Altaylı, "Ahmet Hakan Coşkun, Pera Palace dizisini izlemiş, sonrasında Hazal Kaya’dan neden nefret ettiğini yazmış. Bir insanın oyuncunun rol yapma tarzından nefret etmesi için gerçekten çok ciddi ruhsal sorunları olması lazım." dedi.

Fatih Altaylı'nın köşe yazısından Ahmet Hakan'a verdiği sert yanıt şu şekilde:

"Nefretin psikolojisi

Okuyunca gözlerime inanamamıştım ama bu kadar yoğun tepki de beklemiyordum doğrusu.

Çünkü ne yalan söyleyeyim, bu kadar okunup, bu kadar ciddiye alınacağını tahmin etmiyordum.

Ahmet Hakan Coşkun, son günlerde çok konuşulan Pera Palace dizisini izlemiş ve sonrasında dizinin başrolünde oynayan genç oyuncudan, Hazal Kaya’dan neden nefret ettiğini yazmış.

Yahu bir insanın izlediği bir oyuncudan ya da o oyuncunun rol yapma tarzından nefret etmesi için gerçekten çok ciddi ruhsal sorunları olması lazım.

Bir oyuncu ile kişisel bir ilişkin yok ise, o oyuncu birilerine çok acayip bir kötülük yapmadı ise o oyuncudan sadece oyunculuğu nedeniyle nefret edilebilir mi!

Bu nasıl hastalıklı bir ruh halidir.

Hadi hastasın, için kötü, ruhun sağlıksız, yahu bu durum bir de marifetmiş gibi yazılır mı!

Nefret ettiği kişi de kimseye zararı dokunmamış, kendi halinde, şirin mi şirin bir genç kadın.

Beğenmiyorsan izlemezsin.

Geçer gider.

Nefret etmek ne demek!

Dahası bunu yazmak ne demek?

Ama bu tarz düşünce tam da bu dönemin ürünü aslında.

Bir nefret söylemi her yerde.

Haliyle bu dönemin ürünü gazeteci de aynı söylemde.

Oysa bu dönem bende tam tersi bir etki yaptı.

Kimseden nefret etmiyorum artık.

Yazısını beğenmediğim yazarı okumuyorum.

Televizyonda beğenmediğim yorumcuyu, gazeteciyi dinlemiyorum, izlemiyorum.

Canımı sıkan siyasetçi ekrana çıkınca kanal değiştiriyorum.

Hoşuma gitmeyen diziyi 20 dakikadan fazla izlemiyorum.

Filmden sinemadan çıkıyorum.

Onu yokluğa mahkum ediyorum.

Ama nefret etmiyorum.

Senden ve senin gibilerden bile nefret etmiyorum Ahmet Hakan.

Hatta acıyorum.

Arayı kapatma çabanıza. Gençliğinizde yaşayamadıklarınızı yaşamak için koşturmacanıza bakıp üzülüyorum.

Çünkü siz de biliyorsunuz ki, o ara asla kapanmayacak.

Nefret duygunuzun güçlü olması da bu yüzden zaten."

Emekli maaşlarına zam mı geliyor! Yılmaz hazırlık var diyerek duyurdu Gaziosmanpaşa’da yaşanan toprak kayması kamerada! Beşiktaş'ta genç oyuncunun sözleşmesi feshedildi
Sonraki Haber