Aslı Erdoğan: Dönüşüm acısız, kansız, bedelsiz olmayacak!

Terör örgütü PKK'nın yayın organlarından, kapatılan Özgür Gündem gazetesine yönelik davada "devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma" ve "örgüt üyeliği" suçlarından yargılanan yazar Aslı Erdoğan, Almanya'da, FETÖ firarisi Can Dündar'a röportaj verdi.

Röportajda Türkiye'nin askeri darbe dönemlerini de kapsayan 1960 ve 1970'li yıllara nazaran daha "baskıcı bir rejim" tarafından yönetildiğini iddia eden Aslı Erdoğan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yönetiminin değişmesi için yabancı devletlere umut bağladığını gizlemedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve AK Parti iktidarına Almanya'da tehditler savurarak gözdağı veren Aslı Erdoğan şu ifadeleri kullandı;

"Rasyonel bakınca Türkiye'de yakın gelecekte çok büyük değişimler, çok olumlu dönüşümler olacağına dair bir işaret maalesef yok. Böyle bir dönüşümü gerçekleştirecek güçleri de göremiyoruz. 'En kötüsü buydu, belki daha kötü olmaz artık'tan fazla bir umudum yok... Toplu halde baktığımda, bir dönüşüm olursa da bu acısız, kansız, bedelsiz olmayacak gibi duruyor. Ekonomik kriz olabilir, insanlar sokağa dökülebilir, belki böyle bir dönüşüm olur ama, belki bir başka yıkımla çıkacak Türkiye bu süreçten."

Yabancı ülkelerin dış müdahalesi ile bir rejim değişikliğinin mümkün olduğunu da ima eden Aslı Erdoğan, "O kadar çok seye güvendim ki; HDP ile CHP'nin işbirliği, yok olmadı. Bir Gezi, ikinci Gezi... Olacak gibi değil... Hani parti içi muhalefet, ya da ne diyeyim artık bilmiyorum... Tabii her şey gibi bunun da sonu gelecek öyle ya da böyle. Belki bir ekonomik kriz... Batı'dan daha ciddi bir tepki... Bilemiyorum..." açıklaması yaptıktan sonra gülmekten kendisini alıkoyamadı!

"ŞAK ŞAK VİZEYİ VERDİLER BANA"

Yazar Aslı Erdoğan Türkiye'de cezaevinden çıktıktan sonra, yurt dışına çıkış yasağının kalkması üzerine Avrupa'ya geçiş sürecini de ilk kez anlattı.

Fransa ve Almanya'nın kendisine bu konuda özel muamele yaptıklarını gizlemeyen Erdoğan, "Almanlar ve Fransızlar ortak, beni böyle "huup" çıkarıp getirdiler" ifadelerini kullandı.

Aslı Erdoğan Türkiye'den kaçan yüzlerce teröriste kucak açan Almanya ve Fransa'nın kendisi için nasıl bir operasyona imza attığını şu sözlerle anlattı;

"Hakime her celsede ödül listesi sunuyordum, en sonunda Almanya'da verilen Erich Maria Remarque Barış Ödülü'nü aldım. 'Ben Erich Maria törenine gitmek istiyorum' dedim, bu etkili oldu, vakti mi gelmişti bilmiyorum. Yurt dışı yasağı kalktı... Haziran'da... Ama bundan sonraki iki ay polisle boğuşma başladı. Polis diyor ki 'mahkemenin elinde', mahkeme diyor ki 'İçişleri bakanlığı'... Beni böyle bir iki ay fır döndürdüler... Vatan ve nerede bizim o korkunç adliye binası; Çağlayan... Öyle git gel, gene bir sürpriz oldu ödül törenine bir hafta kala bana pasaportumu verdiler. Ama bir haftada vize bile almak zor..

Alman Konsolosluğu çağırdı, bana şak şak! Böyle uzun dönemli vize, anladım zaten yani... 'D tipi', hem de iki saatte falan, turist vizesini günlerce alamıyoruz!.. Bana böyle her şey veriliyor, kimse de bir şey söylemiyor ama 'bak uzun dönem vizeni de koyduk oraya' falan gibi...

'İstersen seninle havaalanına' gelelim dedi konsolos, yok gerek yok falan dedim.. Bu arada Fransa Kültür Bakanı benim yayıncım, o sıralar kültür bakanı... Ondan bir davet geldi, hadi bilet Fransa'ya çevrildi. Ama bir şeylerin kotarıldığını sezdim. Ben hiçbir şey yapmadım, ben beceremezdim zaten.. Yani Almanlar ve Fransızlar ortak beni böyle "huup" çıkarıp getirdiler bir hafta içinde."

FETÖ GÖZALTILARINI YAHUDİ SOYKIRIMI İLE KIYASLADI!

15 Temmuz FETÖ'cü darbe girişimi sonrası, örgüte bağlı şüphelilerin gözaltına alınması ve haklarında yürütülen soruşturmaları da hedef alan Aslı Erdoğan, Almanların gerçekleştirdiği Yahudi Soykırımı'nı, FETÖ gözaltıları ile kıyasladı!

Aslı Erdoğan insanlık tarihinin en büyük suçlarından birisi olan, masum Yahudilerin Almanlar tarafından ırkçı motivasyonla katledilmesini, darbe girişimi ile alakalı FETÖ gözaltılarıyla kıyaslayıp hafife alarak şu ifadeleri kullandı;

"Nazilerle kıyaslayalım... Naziler 'dünyanın en karanlık dönemi' diye sunulur. 2. Dünya Savaşı başladığında toplama kamplarında 40 bin kişi vardı. 40 bin! Daha fazla değil. Sonraki o milyonlar savaş döneminde oldu.

Türkiye sadece FETÖ davalarında 4 yılda 300 bin kişiyi gözaltına alıp, 100 bin kişiyi tutukladı FETÖ'den... Buna PKK'yı koy bir yüz bin daha, çeşitli bizim gibi davaları koy... Yüz binlerce insan tutukladı. Nazilerin 10 katı! Yani şaka değil, bu sayılar çok büyük sayılar... Çok büyük sayılar... 40 bin kulağa küçük geliyor. 40 bin Nazi dönemini anlatıyor, 40 bin insanın toplama kampına atılması, biz 400 bin insan tutuklamışız. Akıl alır gibi değil Türkiye'de olup bitenler... "

Dolar ve euroda yatay seyir devam ediyor! Galatasaray'ın Fenerbahçe 11'i belli oldu! Abdülkerim Bardakcı şoku... Yurdun dört bir yanında 19 Mayıs coşkusu!
Sonraki Haber