Alparslan Kuytul'un tanığı anlattı: Furkan Vakfı nasıl tehlikeli örgüte dönüştü

Bir zamanlar Allah rızasını kazanmak, insanların manevi gelişimine katkı sağlamak ve toplumsal iyiliği yaymak amacıyla kurulan Furkan Cemaati’nin, zamanla tehlikeli bir örgüte dönüştüğü iddiası tanıklar tarafından anlatıldı. Alparslan Kuytul’un tanığı, cemaatlerin başlangıçta manevi hizmet amaçlı kurulduğunu ancak süreç içinde farklı bir yapıya evrildiğini belirtti.

LİDERİN MUTLAK OTORİTEYE DÖNÜŞMESİ

Tanık, cemaatlerde liderin saygınlığının ön plana çıkmasının örgütleşmenin ilk adımı olduğunu vurguladı.
“Başta bir rehber olarak görülen lider, zamanla eleştirilemez bir otoriteye dönüşmüşse, ‘Hocamız şöyle buyurdu’, ‘Allah ve Rasulü şöyle buyurdu’ anlayışı ön plana geçiyorsa cemaat ruhu örgüt zihniyetine dönüşmeye başlamıştır” dedi.

VİCDAN VE AKIL GERİ PLANDA KALIYOR

Tanık, örgütleşmenin önemli belirtilerinden birinin, üyelerin liderin her sözünü sorgulamadan kabul etmesi olduğunu söyledi.
“Vicdan, akıl ve Kur’an ölçüsü geri planda kalmış, ‘Hocam yanlış da yapsa bir hikmeti vardır’ gibi düşünceler yaygınlaşmışsa artık cemaat örgüte dönüşmüştür” ifadelerini kullandı.

ÖRGÜTLEŞMENİN DİĞER İŞARETLERİ

Tanık, örgütleşmenin diğer belirtilerini şöyle sıraladı:

• Gönül bağı yerini çıkar ilişkisine bırakmışsa: Makam ve güç elde etmek, lidere sadakat üzerinden yükselmek ön planda olur.

• Eleştiri fitne sayılıyor: Sorgulama ve farklı düşünceler nifak olarak görülür.

• Tek seslilik hakim: İstişare yerine sessizlik öne çıkar, hataları dile getirenler dışlanır.

• Dini kavramlar menfaat için kullanılıyor: Kur’an, hadis ve dini öğretiler liderin yüceltilmesi amacıyla kullanılır.

• İtaat kültürü hâkim: Tevazu yerini kibir, şeffaflık yerini gizlilik, iman yerini mutlak itaat almıştır.

CEMAAT Mİ, ÖRGÜT MÜ?

Tanık, “Orada artık cemaat değil, örgüt vardır” diyerek, yapıların kendilerini cemaat olarak tanıtmalarına rağmen gerçekliğin değişmeyeceğini vurguladı.