ABD-Ortadoğu ve petrol gerçeği: ABD Ortadoğu’daki üslerine yılda 30 milyar dolar harcıyor

İran-İsrail savaşında ABD’nin Ortadoğu’daki üsleri gündeme geldi. İran, nükleer tesisleri vurulunca misilleme olarak Katar’daki ABD üssünü vurmuştu. Bu üslerin en önemli görevi bölgedeki petrolü ABD için kontrol altında tutmak.

2024 itibarıyla ABD’nin global savunma harcaması 997 milyar dolar. Bunun yüzde 37’si yani yaklaşık 370 milyar doları küresel olarak, 30 milyar dolarlık kısmı ise Ortadoğu’da harcanıyor.

ABD’nin Ortadoğu’daki askeri üsleri, bölgedeki stratejik çıkarlarını korumak, müttefiklerini desteklemek, terörle mücadele etmek ve enerji yollarını güvence altına almak gibi amaçlarla konumlandırıldı. Bu üsler genellikle ev sahibi ülkelerle yapılan ikili anlaşmalar çerçevesinde faaliyet gösterse de aksini söylemek de pek mümkün görünmüyor.

ABD’nin üsleri şöyle:

1. Katar: Al Udeid Hava Üssü (Al Udeid Air Base)
ABD’nin bölgedeki en büyük askeri üssü.
Merkez Komutanlığı’nın (CENTCOM) ileri karargahı burada bulunur.
Yaklaşık 10.000 civarında ABD askeri personeli bulunmaktadır.
Hava operasyonları için kritik öneme sahip.

2. Kuveyt: Camp Arifjan. Kara kuvvetleri için önemli bir lojistik ve konuşlanma noktasıdır.
Irak ve Afganistan operasyonlarında kilit üslerden biri.

Ali Al Salem Hava Üssü:
ABD Hava Kuvvetleri’nin kullanımındadır.
İstihbarat ve hava desteği operasyonları burada yürütülür.

3. Bahreyn:
NSA Bahrain (Naval Support Activity Bahrain)
ABD 5. Filosunun merkezi burada yer alır.
Deniz kuvvetlerinin bölgedeki en önemli karargâhıdır.
İran Körfezi’ndeki deniz trafiğinin güvenliği açısından kritik önemdedir.

4. Suudi Arabistan: Prens Sultan Hava Üssü (Prince Sultan Air Base)
2019’dan itibaren ABD’nin yeniden askeri varlığını artırdığı bir üssü. İran tehdidine karşı savunma amaçlı kullanılıyor.

5. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE):
Al Dhafra Hava Üssü
ABD ve Fransız Hava Kuvvetleri tarafından ortak kullanılmaktadır.
İHA (drone), keşif ve hava operasyonları için kullanılmaktadır.

6. Irak:
Ayn el Esed Hava Üssü
ABD güçlerinin ve danışmanlarının konuşlu olduğu büyük bir üstür.
2020’de İran’ın balistik füze saldırısına uğramıştı.

Erbil Hava Üssü
Kuzey Irak’ta, Kürt Bölgesel Yönetimi kontrolündeki bölgede yer alır.
İstihbarat ve eğitim faaliyetleri ağırlıklıdır.

7. Suriye:
Haseke ve Deyrizor Bölgeleri
ABD, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile ortak olarak buradaki üslerde bulunur.
DEAŞ’a karşı operasyonlar yürütülmektedir.

8. Ürdün:
Muwaffaq Salti Hava Üssü. ABD’nin hava operasyonları için kullandığı stratejik bir noktadır.
Özellikle Suriye ve Irak’a yönelik operasyonlar açısından önemli.

ABD, bu sekiz askeri üsse yılda toplam 30 milyar dolar harcıyor. Aylık gideri 2.5 milyar dolar. ABD’nin Ortadoğu’daki üslerinin büyük kısmı İran tehdidine karşı denge unsuru, terörle mücadele ve enerji yollarının güvenliği gibi nedenlerle varlığını sürdürüyor.
ABD toplam 25 bini geçen asker varlığı, uçak gemisi, destroyerler, füze gemileri, 500’den fazla savaş uçağı, yüzlerce İHA ve SİHA, nükleer denizaltılar bünyesinde bulunduran CENTCOM (Bahreyn merkezli) adını verdiği 5. Filosunu bölgede tutuyor. Bunun tek nedeni
"petrol"e tam hakimiyet. Çünkü ABD’nin kendi petrol rezervi yeterli değil.
ABD Enerji Bakanlığı verilerine göre ülke içinde kalan kanıtlanmış rezervi sadece 48,3 milyar varil civarında. 2024 verilerine göre, günlük ortalama 20 milyon varil civarında üretim yapılmaya devam edilirse, yılda 7 milyar varil üretilir. Kalan rezevr ömrü maksimum 7 yıl olacaktır.

Yani ABD’nin mevcut kanıtlanmış petrol rezervi, eğer üretimi ve tüketimi sabit kalsa, yaklaşık 6–7 yıl dayanabilir. 1 yıl kadar yetecek kadar da Statejik Stok Seviye bulundurmaktır.

Doğalgazda (LNG kaynaklı dahil) ise kanıtlanmış rezervi 691 trilyon cubic feet (Tcf) civarındadır. 2024 yıl sonu tüketimi (İletim-tüketim esaslı) ise günde ortalama 80,6 Bcf, yıllık yaklaşık 29,4 Tcf (trilyon cubic feet).

Yani doğal gaz rezervleri, mevcut tüketim düzeyinde ancak 23 yıl yetecek düzeydedir.

ABD’nin uzun vadede kontrolünde tuttuğu gizli rezerv ise nefes almasına bile müsade etmediği Venezuela’dır. Venezuela’da 300 milyar varilin üzerinde kanıtlanmış rezervi vardır. Esas rezervin ise bunun birkaç katı olabileceği öngörülüyor.

ABD’nin ambargosu ve yaptırımları nedeniyle Venezuela günlük üretimi sadece 400 bin varil civarındadır. Esasında Suudi Arabistan’dan daha fazla rezerv sahibi olmasına rağmen onların ancak otuzda biri (1/30) kadar petrol çıkarabilmektedir.

Zenginlik içinde fakirlik yaşıyor.

Aynı durum doğal gaz için de geçerlidir. Orada da büyük rezerv vardır. ABD tüketimi ile Venezuela’da asgari 200 yıllık rezerv vardır. Çok üzerinde de çıkabilir. ABD araştırılma yapılmasına bile müsaade etmiyor.

Yenilebilir enerji ile enerji açığı kapatılamıyor. Örneğin yapay zekanın fabrikaları olan veri merkezlerinin çatılarını, en verimli güneş panelleri ile donatsanız, veri merkezinin harcayacağı enerjinin %5'ini bile üretemiyorsunuz.

Bunu iyi bilen ABD şu anda İsrail ile birlikte bölgede tam korku imparatorluğu kurmak için uğraşıyor. Korku saldıkça, İsrail ve İran'ı bölgede bir şekilde öcüleştirdikçe bölge ülkelerinin kendisine daha çok bağımlı olmasını, petrol ve doğalgaz gelirlerinin aslan payını ABD'ye aktarmalarını sağlıyor.

Sonraki Haber