Bursa'nın Gürsu ve Kestel ilçeleri arasında çıkan yangında, çevresindeki orman küle dönen 48 dönümlük nektarin bahçesi, adeta gri renge dönen bölgede yeşilliğiyle dikkati çekiyor.
Gürsu İpekyolu Mahallesi'ndeki TOKİ Konutları ile Kestel Ağlaşan Mahallesi arasındaki bölgede 26 Temmuz'da çıkan ve dün kontrol altına alınan orman yangınıyla ilgili bölgedeki hasar tespit çalışmaları devam ediyor.
Yangında ormanlık alandaki 48 dönümlük nektarin bahçesi alevlerin arasında kalmaktan kurtuldu.
Nektarin bahçesi, etrafı küle dönen bölgede yeşil kaldı.
"Yanmadığını görünce köy olarak şaşırdık"
Bahçenin 24 dönümlük kısmının sahiplerinden Karahıdır Mahallesi sakinlerinden Hamdi Ülgen, AA muhabirine, yangın günü traktörlerin arkalarına bağladıkları su tankerleriyle söndürme çalışmalarına katıldıklarını söyledi.
Ülgen, yangında etrafı küle dönen bölgedeki nektarin bahçesinin zarar görmediğini anlatarak, bahçenin zeminindeki kuru otları zamanında temizlediklerini, bunun da yangının sıçramamasında etkili olduğunu ifade etti.
Bahçenin diğer kısmının da arkadaşı Halil Kiraz'a ait olduğunu, orasının da zarar görmediğini belirten Ülgen, "Biz burayı devamlı suladığımız için kurtardı bizi. Yanar diye korktuk, burada çok büyük alevler vardı." dedi.
Ülgen, yangında bahçenin küle döndüğünü düşündüklerini vurgulayarak, "Biz, burası için yanmıştır diye düşündük. Her yeri duman kapladı. Kıvılcımlar tepemizde uçuyordu. Yanmadığını görünce köy olarak şaşırdık. Allah'ın hikmeti, verilmiş sadakamız varmış. Hatta arkadaşlarımız 'kalbiniz temizmiş, sizin yer kurtulmuş' dediler. Çok az kıyıdaki ağaçlarda hasar var." ifadesini kullandı.
Sulama sisteminin yangında zarar gördüğünü dile getiren Ülgen, bahçenin yeşil kalması ve ürünlerin zarar görmemesi için bu sistemi bir an önce yenileyeceklerini kaydetti.
Başkan Bozbey: "10 bin futbol sahası kadar alanı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz"
Bursa’da 5 gün boyunca etkili olan orman yangınlarını söndürme ve soğutma çalışmaları tüm hızıyla sürerken, Harmancık ilçesindeki ormanlık alanda dumanların yeniden yükselmesi yürekleri ağızlara getirdi.
Ekipler yangın bölgesine hızla ulaşarak alevleri söndürmek için harekete geçerken, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de gelişmeleri Harmancık ilçesinde yerinden takip etti.
Soğutma çalışmalarını yerinde gözlemleyerek ekiplerden bilgi alan Başkan Mustafa Bozbey, daha sonra Harmancık Belediye Başkanı Haşim Ali Arıkan ile birlikte yangından etkilenen Çamoğlu ve Çakmak köylerini ziyaret etti. Vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ileten Başkan Mustafa Bozbey, halkın ihtiyaç ve taleplerini birinci ağızdan dinledi.
"Her güzel insana yürekten teşekkür ediyorum"
Harmancık ilçesinde bir alanın tekrar tutuştuğunu söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, ekiplerin hızlı bir şekilde söndürme çalışmalarına başladığını belirtti.
Bursa’nın 5 gündür son yılların en büyük felaketlerinden birini yaşadığını ifade eden Başkan Bozbey, Bursa Valiliği'nin koordinasyonunda şehir dışından, büyükşehir belediyelerinden, ilçelerden, kurum ve kuruluşlardan yangın bölgesine gelen herkese teşekkür etti.
Söndürme ve soğutma çalışmalarında görev alan AFAD, Orman Bölge Müdürlüğü, Bursa Büyükşehir Belediyesi, orman işletmeleri personelinin de büyük özveri gösterdiğini anlatan Başkan Bozbey, "Köylülerimiz, traktör arkasına taktıkları tankerlerle yoğun bir mücadele gösterdi. Onlara da yürekten teşekkür ediyorum. Gönüllülerimize, sivil toplum kuruluşlarına, vatandaşlarımıza, her bir Bursalıya, yangınlara koşarak ‘Ben de bir ağacı söndürmeliyim’ diye çaba gösteren her güzel insana yürekten teşekkür ediyorum. Ancak kayıplarımız var. Tankerin şarampole yuvarlanması sonucu 3 kardeşimizi kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Allah’tan rahmet diliyorum. Ailelerine sabırlar diliyorum" diye konuştu.
"10 bin futbol sahası kadar alanı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz"
Yangın sebebiyle kaybedilen toprak ve ağaç rakamlarını da paylaşan Başkan Mustafa Bozbey, "Bu yangında Gürsu’da yaklaşık bin 370 hektar alanımızı kaybettik. Harmancık’ta ise yaklaşık 4 bin 700 hektar civarında alanımızı kaybetmenin üzüntüsünü yaşadık. İnanılmaz bir facia. Bursa böyle bir faciayı uzun yıllardır görmedi. Görev alan tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Sadece Harmancık bölgesinde yaklaşık 2 milyon 300 bin civarında ağacı kaybettiğimizi söyleyebilirim. Merkezde de yaklaşık 680 bin civarında çam ağacını kaybettik. Ölçümlemeler devam ediyor. Bunun sonucunda her şey net olarak ortaya çıkacak. Toplamda bakıldığında 10 bin futbol sahası kadar alanı kaybetmenin üzüntüsünü toplum, şehir ve ülke olarak yaşıyoruz. Ağaçların yanında binlerce canlıyı da kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz" dedi.
"Köylülerimizin yanında olmaya devam edeceğiz"
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin AKOM aracılığıyla ve Bursa Valiliği’nin koordinasyonunda gelişmeleri 7/24 takip ettiğini anlatan Başkan Bozbey, ekiplerin tankerlerle, itfaiye araçlarıyla, sivil araçlarla, şehir dışından gelen büyükşehir ve ilçe belediyelerine ait araçlarla yangına aralıksız müdahale ettiğini dile getirdi. Yangının sabaha karşı kontrol altına alınabildiğini söyleyen Başkan Bozbey, "Soğutma çalışmaları devam ediyor. Dün helikopterler yoğun bir mesai sarf etti. Bugün de yangına müdahale konusunda hassas davranıyorlar. Birazdan yeni çıkan yangın da söndürülecektir. Rüzgârın şiddetini artırmaması en büyük arzumuz ve isteğimiz. Öte yandan yaralı hayvanlarımıza müdahale noktasında Veteriner İşleri Dairesi Başkanlığımız yoğun çaba harcıyor. Yaralı hayvanların tedavileri yapılıyor. Köylerimizi de ziyaret ettik. İstek ve taleplerini aldık. Köylülerimize dün olduğu gibi bugün de yarın da destek vermeye ve onların yanında olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
"Bu alanların tamamını tekrar ağaçlandırmak zorundayız"
Vatandaşların ormanlık alanda ateş yakmamasını, piknik yapmamasını, izmarit, cam ve pet şişe atmamasını isteyen Başkan Bozbey, evlerin bacalarının temizlenmesini ve elektrik tesisatlarının da elden geçirilmesini istedi. Son günlerde ortalama 14-15 dakikada bir yangın ihbarı aldıklarını hatırlatan Başkan Bozbey, şöyle konuştu:
"Doğamıza sahip çıkalım. Biz ona kötü davranırsak, bizden bunun hesabını kötü soruyor. Doğaya sahip çıkmak hepimizin vicdani sorumluluğudur. Geleceğimiz, çocuklarımız ve insanlık adına bunu yapmalıyız.
Valiliğimizin koordinasyonunda başlatılacak ağaçlandırma seferberliğine katılmak hepimizin sorumluluğudur. Bu alanların tamamını tekrar ağaçlandırmak hatta daha fazla yeşil alan haline dönüştürmek zorundayız. Bunu Bursalılarla, yurt içinden ve yurt dışından bizleri arayıp ‘biz de destek olmak istiyoruz’ diyenlerle birlikte yapacağız. Bu alanların tamamını ağaçlandırıp gelecek kuşaklara nefes alacağı bir ortamı sunmak istiyoruz. Bursalılarla ve dışarıdan gelen güzel insanlarla bir kez daha gurur duyduğumu ifade ediyorum. Bursa dayanışmanın, birleşmenin, bütünleşmenin sonucunda neleri başarabileceğini gösterdi. İnşallah bir daha böyle bir afet yaşamayız. Yaşamamamız için de dikkatli olmalıyız. Alınması gereken önlemleri hep beraber alarak bu süreçleri takip etmeliyiz."
