AK Parti Sözcüsü Çelik kritik MKYK öncesi konuştu! PKK silah bırakacak mı? Çelik : Bu ay yeni gelişmeler olabilir!

AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı, bugün Ankara'da yoğun bir gündemle toplandı. Toplantı devam ederken kameraların karşısına geçen AK Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, hem yerel yönetim politikalarına ilişkin önemli mesajlar verdi hem de uluslararası gelişmelere dair dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.

Ömer Çelik, konuşmasında “demokrasinin yerelden genele doğru güçlendirilmesi” vurgusunu ön plana çıkararak, AK Parti’nin hizmet anlayışının temelinde halkın iradesiyle şekillenen bir belediyecilik anlayışının yattığını ifade etti. Tüm belediye başkanlarıyla bu anlayışı daha da pekiştirmeye devam edeceklerini belirten Çelik, “Vatandaşlarımızın sesi en ücra köşelere kadar ulaşsın, siyaset yerelden genele doğru şekillensin istiyoruz” dedi.

Bu açıklamalar, AK Parti yerel yönetim politikaları, belediyecilik anlayışı, demokratik katılım ve halk odaklı hizmet gibi önemli kavramlarla doğrudan ilişkili olup partinin 2024 sonrası sürece dair stratejik vizyonunu yansıtıyor.

Papa'nın Vefatı ve Gazze Mesajı: "Hakkaniyetli ve Vicdani Bir Çığlık"

Çelik’in konuşmasındaki en dikkat çekici bölümlerden biri ise Papa’nın hayatını kaybetmesi üzerine yaptığı değerlendirmeler oldu. Papa’nın daha önce Gazze’ye yönelik mesajlarını hatırlatan Ömer Çelik, onun “silahsız sivillerin, çocukların, okulların ve hastanelerin hedef alınmasına sessiz kalamayız” şeklindeki sözlerinin insanlık vicdanında derin izler bıraktığını belirtti.

Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daha önceki Vatikan ziyaretini hatırlatarak, Papa ile yüz yüze tanıştıklarını ve onun Kudüs meselesindeki sağduyulu duruşunu takdir ettiklerini ifade etti. Bu bağlamda Papa’nın Gazze çıkışı, insani diplomasi, barış çağrısı, uluslararası adalet ve vicdani diplomasi gibi anahtar kavramlarla değerlendirilebilir.

Ayrıca, Papa’nın son sözlerinin sadece Hristiyan dünyasına değil, tüm insanlığa hitap ettiğini belirten Çelik, “Bu çağrının altını çiziyoruz. Silahlar sussun, rehineler serbest bırakılsın, insani yardım ulaştırılsın” mesajıyla AK Parti'nin Filistin politikasıyla örtüşen bir hassasiyeti dile getirdi.

Sırrı Süreyya Önder'e Anlamlı Destek: “Dualarımız Onunla”

Ömer Çelik’in bir diğer önemli mesajı ise hastanede tedavi gören siyasetçi ve sanatçı Sırrı Süreyya Önder’e yönelikti. Kendisini uzun yıllardır tanıdığını vurgulayan Çelik, hem sanat hem de siyaset alanındaki katkılarının unutulmadığını belirtti.

“Toplumun farklı kesimlerine dokunmayı başaran bir isimdi” diyen Çelik, Önder’in sağlık durumuyla ilgili hassasiyet gösteren hekimlere ve sağlık personeline de teşekkür etti. Konuşmasında zaman zaman duygusal anlar yaşayan Çelik, “Onun Türkiye’nin kardeşliğine yaptığı katkılar hepimizin hafızasında yer etmiştir” ifadesini kullandı.

Ayrıca, bazı çevrelerde ortaya çıkan “çirkin ve yersiz tartışmaları” da eleştiren Çelik, bu tür yaklaşımların geride bırakılması gerektiğini vurgulayarak, birlik ve beraberlik mesajı verdi. Bu bölüm, siyasi nezaket, toplumsal birlik, insani dayanışma, sağlık ve siyaset gibi temalarla örtüşüyor.

AK Parti’den Ulusal ve Uluslararası Gündeme Yön Veren Açıklamalar

Bugünkü MKYK toplantısında ortaya konan mesajlar, yalnızca iç politikaya değil, uluslararası gelişmelere dair de AK Parti’nin kararlı ve vicdanlı duruşunu ortaya koydu. Yerel demokrasiyi güçlendirme hedefinden, Gazze’deki insanlık dramına kadar pek çok başlıkta net ve ilkeli bir tutum sergilendi.

AK Parti’nin hem iç hem dış politikadaki yönelimleri açısından önem taşıyan bu açıklamalar, önümüzdeki süreçte partinin izleyeceği yol haritasının da ipuçlarını sunuyor. Gerek yerel yönetim vizyonu gerekse küresel meselelerdeki duruşu itibarıyla AK Parti, toplumsal bütünlüğü önceleyen ve halkın taleplerini esas alan bir perspektifle yoluna devam ediyor.

PKK SİLAH BIRAKACAK MI?

Geçmişte önemli adımlar atıldı. Cumhurbaşkanımızın, Sayın Bahçeli'nin ortaya koyduğu irade ve tarihi çağrıyla birlikte yepyeni bir sayfa açılmış durumda. Özellikle de dünyanın içinden geçtiği kaos ortamı göz önüne alındığında, önümüzde toplumsal birliğimizi derinleştirmenin demokrasimizin ölçeğini büyütmenin ve bölgemizdeki halklarla, yakın komşularımızdaki farklı haklarla daha çok dayanışma içerisinde olmanın ne kadar kıymetli olduğu herkes tarafından görülüyor. Etrafımız daha çok kana bulamak isteyen, daha çok kaos çıkarmak isteyen, daha çok bölgeden fitne siyaseti yoluyla kendi çıkarlarına garanti altına almak için, herkesin başına bir takım felaket senaryoları getirmek isteyen çok sayıda odağın faaliyet halinde olduğunu görüyoruz. Bütün bu odaklar karşında Türkiye, bölge haklarına dönük olarak da Türkmenler Araplar Kürtler, Sünniler, Şiiler, Aleviler, Musimler, Ezdiler ve hangisi olursa olsun bütün halklara dönük olarak da bütün gruplara etnik gruplara bütün mezhep gruplarla dönük olarak da bu kardeşlik yaklaşımını ortaya koymak için özellikle Sünni ve Şii üzerinden bölgede Türk, Kürt, Türkmen ve Araplar arasında fitne çıkarmaya çalışan değişik odakların faaliyetlerini çok yakinen görüyoruz. Devletimiz ve siyasi tecrübemiz, bütün bu muhtevaya sahiptir. Şimdiye kadar, bu geçtiğimiz zamanlar içerisinde defalarca bunlarla mücadele ettik. Bölge haklarının başına felaket getirmeye çalışanlara karşı bu dirayeti gösteriyoruz.

'Terörsüz Türkiye' hedefi vatandaşlarımızın faydasına olacak, geleceğimizin terör yoluyla esir alınmasına karşı, geleceğimiz üzerine ipotekler oluşturmasına karşı, Türkiye'nin terör meselesinden kurtulmuş olarak ilerlemesi gerektiğinin açık ifadesidir. Bu şekilde bakacağız meseleye.

Türkiye'nin terör sayfasını kapatması gerekiyor. Terörsüz Türkiye yolunda önümüzdeki günlerde yeni gelişmeler olacak.
Dış politikadaki etkimizi büyütmek, Türkiye'yi her alanda bağışıklık sisteminin daha da güçlü hale getirmek için bu iradeyi sürdürmeye devam edeceğiz. İnşallah yakın zamanda birtakım gelişmelerle birlikte 'Terörsüz Türkiye'yi doğru zamanda, vatandaşlarımızın ortak geleceğine katkı sağlayacak, bölge halklarının dayanışmasına katkı sağlayacak şekilde hep beraber göreceğiz. Kuzeyimizde Rusya-Ukrayna savaşı, güneyimizde Suriye'nin içinde, Lübnan'da diğer alanlarda İsrail'in Netanyahu hükümetinin yaptığı operasyonların ortağa çıkardığı istikrarsızlaştırıcı tablo ve Gazze'de soykırımın daha da ağırlaşarak yaşanıyor olması, Trump'un getirdiği tarifeler bütün tanımların, güç dengelerinin ele alınacağı gözüküyor. Türkiye bütün bu tablonun merkezinde yer alırken en büyük gücü vatandaşlarımızın birliği ve dirliğidir. Demokrasimizin ve cumhuriyetimizin gücü ve bölge halklarıyla kurduğumuz ilişkidir.

NORMAL DOĞUM TARTIŞMASI

Normal doğum konusunda annenin ve çocuğun sağlığı önemlidir. Kadınlara bir dayatma yapıldığı konusu doğru değil. Temel yaklaşım annenin ve bebeğin sağlığıyla ilgili gereksiz cerrahi müdahalenin önüne geçmektir. Biz tüm anne adaylarına ve annenlere saygımızı iletiyoruz. Kadınların herhangi bir hayat şekline ve tercihlerine dayatma yoktur. Böyle bir şey söz konusu değildir. Bizim temel yaklaşımımız anne ve bebeğin sağlığıdır.

CHP'NİN YOZGAT MİTİNGİ

Yozgat mitingi CHP'nin mitingidir, bizi ilgilendiren bir şey yok. AK Parti'nin mitingleri ile mukayese ediliyor. Demek ki burada ölçü AK Parti. Biz meydanların kitlelerin partisiyiz.