Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan önemli açıklamalar: "CHP bizim yargıya müdahale etmemizi istiyor"

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, gündemdeki önemli konulara ilişkin merak edilen soruları yanıtladı. 15 Eylül’de görülecek davalar, CHP içi kongre ve siyasi süreçler ile ceza davalarına dair açıklamalarda bulunan Bakan Tunç, hem yargı süreci hem de terörle mücadeleye ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

CHP İL KONGRESI DAVASI VE YARGI SÜRECI

Bakan Tunç, CHP’deki il kongresiyle ilgili açılan davalarda asliye hukuk mahkemesinin, üyelere tedbiren yalnızca İstanbul’daki kongre çalışmalarını durdurma kararı verdiğini hatırlattı. Mahkemeye yapılan iptal taleplerinin reddedildiğini belirten Tunç, “Reddedilen taleplerle ilgili olarak başvuran kişiler istinafa başvurabilir. Mahkemenin vereceği karara saygı göstermek zorundayız” dedi.

Tunç, CHP yönetiminin yargı mensuplarını suçlamasının doğru olmadığını vurgulayarak, “Cumhuriyet savcısı, kendisine yapılan ihbarları değerlendirmek zorundadır. Mahkeme kararlarını ‘tanımıyoruz’ demek ise kabul edilebilir bir açıklama değildir” ifadelerini kullandı. Hukukçuların farklı değerlendirmeler yapabileceğini belirten Bakan, “Yargı kararına uyulması hukuk devletinin temelidir. Sürekli yargıya müdahale etmek doğru değildir” diye konuştu.

SUÇ ÜSTÜ YAKALANAN KİŞİLER İDDİALARI DOĞRULAR NİTELİKTE

Adalet Bakanı, belediyelere yönelik soruşturmaların bağımsız bir şekilde yürütüldüğünü vurguladı. Tunç, "CHP bizim yargıya müdahale etmemizi istiyor biz yargıya, soruşturmaları durdurun diyemeyiz. İddianame çıktığında birçok gerçek ortaya çıkacaktır. Suç üstü yakalanan kişiler ve devam eden soruşturmalar, kamuoyunda iddiaların doğru değerlendirilmesini sağlayacaktır” dedi.

Bakan Tunç ayrıca Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100. maddesine değinerek, "Siz neden tutukladınız derseniz burada evet bu kararları eleştirebilirsiniz ama bu kararlardan yola çıkarak yargı mensuplarımızın kullanmış olduğu bu takdir yetkisini siz farklı bir şekilde yorumlayarak onlara hakaret ederseniz, onları tehdit ederseniz bu hukuk devletinde olmaz.Başsavcımızın bunu tek başına yürütmüyor Cumhuriyet Başsavcılığı. Yani savcılar dosyalara hakimdir ve sonrasında bu savcıların bunlar iddiadır.Neticede savcılık iddia makamıdır. İddia makamının öne sürdüğü bu iddialarla ilgili olarak bunu değerlendiren ilk aşamada tutuklama kararlarını veren Sulh Ceza hakimidir.Sulh Ceza hakimlerinin verdiği kararlara karşı Asliye Ceza Mahkemesine itiraz edilir. 27. Yasama döneminde bir reform gerçekleştirmiştik. Sulh Ceza hakiminin kararlarına karşı yine Sulh Ceza hakimine itiraz edilebilirdi. Biz bunu daha hukuk devleti ve hak arama ilkesine uygun olması için 27. Yasama döneminde ben o zaman Adalet Komisyonu başkanıydım" ifadelerini kullandı.

Tunç, Türkiye’nin terörle mücadelesinin önemine dikkat çekerek, “Terörsüz Türkiye konusu hayati bir konudur. 41 yıldır terörle mücadele ediyoruz ve binlerce insanımızı kaybettik. Ekonomideki zorlukların en büyük engeli de terördür” dedi.

Terör örgütlerinin silah bırakmasının ve sürecin kalıcı olmasının önemine değinen Bakan, “Silah yakma sonrası Meclis’te kurulan komisyon ve yasalar yargıyı harekete geçirecek. Bu sürecin kalıcı hale gelmesi için bakanlıklarımız üzerine düşeni yapıyor” diye konuştu.

'YENİ DÜZENLENEMELER 11. YARGI PAKETİNDE'

Bakan Tunç, suça sürüklenen çocuklarla ilgili ceza düzenlemelerinin 11. yargı paketinde yer alacağını belirtti. Bursa ve Erzurum’da Çocuk Adalet Merkezleri’nin açıldığını, İzmir’de çalışmaların devam ettiğini kaydeden Tunç, “Çocukları yetişkinlerin yargılandığı mahkemelerden uzak tutmak hem mağdur hem suça sürüklenen çocuk açısından önemli” dedi.

Tunç ayrıca, Türkiye’de çocuk suç sorumluluğu yaşını ve ceza indirimlerini anlatarak, diğer ülkelerle yapılan akademik çalışmaların uygulamaya rehberlik ettiğini belirtti.