Suudi Arabistan, yıllardır ABD'in en önemli silah müşterilerinden biri. Donald Trump'ın başkanlık koltuğuna oturmasıyla Riyad-Washington hattındaki ilişki daha da üst seviyeye çıktı.
ABD'nin Patriotlarını madara eden saldırı!
Dünya içinde bulunduğumuz haftada Suudi Arabistan'ın petrol tesislerine yapılan drone ve füze saldırılarını konuştu. Tartışmalar İran ekseninde sürse de atılan füzelerle dronelerin sarsıntısı Washington'da daha güçlü hissedildi. ABD silahlarına yüz milyarlarca dolar yatıran petrol devi 'sersemletici' saldırının şokunu yaşarken, Washington D.C.'de Patriotların drone ve füzeler karşısındaki yetersizliği tartışılmaya başlandı.
Zira, ABD Başkanı ilk yurt dışı seyahatine çıktığı Suudi Arabistan'dan cebinde 400 milyar doları aşan bir anlaşmayla döndü.
Beklendiği gibi, 400 milyar doların 111'i Pentagon'un Suudilere satacağı silahların faturasıydı.
Yemen'deki iç savaşa Ortadoğu'daki müttefikleriyle doğrudan müdahil olan Suudi Arabistan, ezeli düşmanı İran'ın desteklediği Husiler'le çarpışıyor.
Koalisyonun savaş uçakları 2015'ten bu yana Yemen'deki Husi hedeflerini bombalarken, isyancı grup geçen yıldan bu yana Suudi Arabistan'a saldırılarını artırdı.
Yalnızca sınırdaki şehirlere değil başkent Riyad ve diğer yerler de Yemen topraklarından fırlatılan onlarca füzenin hedefindeydi.
Şimdiye kadar füzeler Suudi Arabistan'ın savunma sistemi tarafından çoğunlukla durduruldu.
2017'de Yemen'den ateşlenen bir balistik füzenin Patriot sistemiyle imha edildiği açıklandı.
Ancak geçtiğimiz hafta sonu Suudilerin en büyük iki petrol rafinerisinin bombalanması, gözleri ABD'nin satın alınan Patriot füzelerine çevirdi.
Henüz havalandıkları yer açıklanmasa da bir drone sürüsü ile çok sayıda füze Abkayk ve Kureyş'teki petrol üretim tesislerini vurdu.
İlk gelen bilgiler, droneların ve füzelerin farklı noktalardan Suudi Arabistan topraklarına girdiği yönünde.
Saldırı öyle etkiliydi ki dünya piyasaları çalkalandı, petrol fiyatları yaklaşık yüzde 20 oranında arttı.
Rafinerilerdeki yangınlar saatler sonra kontrol edilebildi, çıkan siyah duman bulutları uydular tarafından görüntülendi.
Suudiler, saldırıda kullanılan füzeler ve insansız hava araçlarının enkazlarını dün dünyaya gösterdi.
Akşam saatlerinde ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Veliaht Prens Muhammed bin Selman'la Cidde'de görüştü.
Bazı uzmanlar, insansız hava araçlarını yakalayamayan Amerikan füze savunma sisteminin endişeye yol açtığını söylüyor.
Amerikan Washington Post gazetesine konuşan Michael Knights, Suudilerin on yıllardır savunma sistemi sahibi olduğunu hatırlatarak "Bu gerçekten kusursuz bir saldırıydı" diyor.
Washington Institute for Near East Policy'de görev yapan Knights, kanıtların yalnızca 20 füzeden birinin hedefi ıskaladığını gösterdiğini vurgulayıp "Sersemletici" ifadesini kullanıyor.
ABD ve Ortadoğu'daki en önemli müttefiki Suudilerin İran'ı suçladığını belirten Washington Post, Rusya lideri Putin'in Riyad yönetimine S-400 önerdiğini okuyucularına aktarıyor.
Ankara'daki üçlü Suriye zirvesinde Putin'in söz konusu teklifi dile getirdiğini bildiren gazete, Türkiye ve İran'ın halihazırda S-400 füze savunma sistemine sahip olduğunu hatırlatıyor.
Suudiler S-400 almak için Moskova ile flört etti ancak ABD ile ilişkilerin etkilenmesinden çekinen Riyad yönetimi daha ileri gitmedi.
Washington Post'a göre S400 füze savunma sisteminin fiyatı Patriot'lardan daha ucuz.
Ancak kağıt üstünde Rus füzelerinin teknik özellikleri Patriot'lardan iyi görünüyor. ABD sistemi özellikle uzun menzil konusunda hayli geride.
Michael Knights, Suudilerin füze savunma sistemini İran-Irak savaşının ardından 1990'larda geliştirdiğini, odak noktasının savaş uçakları ve balistik füzeler olduğunu söylüyor.
Yeryüzüne oldukça yakın uçabilen cruise füzeleri ve droneların radar sistemleri tarafından tespit edilmesi oldukça güç.
Knights'a göre, bir alarm durumunda yanlış bir hedef seçilmesi büyük bir risk oluşturuyor: "Eğer yanılırsanız, bir British Airways uçağını havaya uçurursunuz."
Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi'nden Thomas Karako ise, Suudi Arabistan'ın yeryüzüne yakın uçan hedefler için birden fazla savunma sistemine sahip olduğunu aktarıyor.
Patriotların özellikle balistik füzeler için tasarlansa da her türlü tehdide karşı koruma sağlayabileceğini savunan Karako, "Bir Patriot bataryasının savunacağı alan, nispeten küçüktür" diyor.
İran'la Ortadoğu'da kıran kırana bir mücadele sürdüren Suudi Arabistan, ABD'den satın aldığı silahlar için yüzlerce milyar dolar ödedi.
ABD'nin bölgeyi dizayn etmesinde bir numaralı aktör olan Kraliyet Ailesi, Cemal Kaşıkçı cinayetinden bile etkilenmedi.
Gazeteci Kaşıkçı, İstanbul'daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'nda vahşice öldürüldü ve dünya ayağa kalktı.
Senato ve Kongre'den geçen silah satışı ambargosu kararları Başkan Trump tarafından birçok kez veto edildi.
Beyaz Saray'da yaptığı açıklamada "Bu kabul edilemez. Askeri teçhizata ve diğer şeylere 110 milyar dolar harcıyorlar ki bu da iş sahası yaratıyor" ifadesini kullandı.
Trump'a göre, anlaşmaların iptal edilmesi halinde Suudiler Rusya ya da Çin'den silah almaya başlayacak: "İşler o noktaya gelirse, meseleyi ele almanın başka yolları var."
Ortadoğu'daki gerilim, bu yılın ilkbaharından bu yana yüksek. Bölgede koşulsuz şekilde İsrail'i destekleyen Trump, 2018'de anlaşmadan çekildi.
Ayrıca 2018'in sonlarında İran'a karşı yeni yaptırımlar açıkladı. Donald Trump, petrolün yanı sıra İran'ın en büyük ihracat gelir kaynağı olan demir-çelik, alüminyum ve bakır sektörlerini de kapsayan yeni yaptırımları ise Mayıs ayı başında devreye soktu.
Tahran yönetimi de anlaşmadan kısmen çekildiğini ilan etti.
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, zenginleştirilmiş uranyum seviyesini artıracaklarını açıkladı.
Tüm bunlar olurken, dünyanın en önemli enerji güzergahı Basra Körfezi'nde bazı petrol tankerlerinde patlamalar oldu. ABD ve Ortadoğu'daki müttefikleri, patlamalardan İran'ı sorumlu tuttu.
İran'ın bir ABD insansız hava aracını füzeyle vurması ise, şimşek yüklü bulutların çarpışmasına yol açtı. Donald Trump, İran'a saldırı emri verdiğini ve 10 dakika kala söz konusu saldırıyı iptal ettiğini söyledi.
Pentagon, uçak gemisi USS Abraham Lincoln ve diğer savaş gemilerini Mayıs ayında Ortadoğu'ya gönderdi.
Bölgedeki Amerikan üslerine 1000 ek asker yollanacağını da duyuran Washington, Orta Doğu'ya Patriot füze savunma sistemi bataryası da konuşlandırdı.