3 şehirde uykular kaçacak! Şener Üşümezsoy’dan Mudanya depremi için korkutan uyarı!
Deprem uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Marmara Denizi’nde boydan boya büyük bir kırılmanın imkânsız olduğunu belirterek, olası Mudanya ve Silivri depremleri hakkında çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. “Felaket senaryoları bilimsel temelden yoksun” dedi.
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Ekol TV’de katıldığı “Az Önce Konuştum” programında Marmara Bölgesi’ni ilgilendiren önemli açıklamalarda bulundu. Uzun yıllardır kendi model ve ölçümleriyle Türkiye’deki deprem senaryolarına farklı bir bakış açısı getiren Üşümezsoy, Mudanya çevresindeki sarsıntıların “deprem fırtınası” olarak tanımlanabileceğini söyledi.
“Bandırma ile Sarıköy arasındaki fay hattı 7 büyüklüğünde bir deprem üretebilir. Ancak bu Marmara’yı yıkmaz. Etki alanı Bandırma, Bursa ve Çanakkale olur. İstanbul bu depremden ciddi anlamda etkilenmez,” dedi.
Silivri ve Kumburgaz Fayı: Korkulacak Senaryo Yok
Son günlerde Silivri’de meydana gelen 6.2’lik depremi de değerlendiren Üşümezsoy, bu bölgede iki ayrı fay segmenti bulunduğunu ve bu fayların birlikte kırılması halinde bile büyük bir felaketin yaşanmayacağını belirtti:
“Silivri çukurunda ve Yeşilköy açıklarında iki ayrı fay var. Bu faylar birlikte kırıldığında bile 7’lik bir deprem oluşmaz. 6.2 – 6.5 arası büyüklüklerde iki ayrı deprem olur. Bu da şehirde ağır yıkıma yol açmaz.”
Üşümezsoy, Silivri’de olacak bir depremin daha önce öngörülerinde yer aldığını ve bazı bilim insanlarının bu konuda sonradan fikir değiştirdiğini de sözlerine ekledi.
“Marmara’yı Boydan Boya Kıracak Fay Yok”
Deprem uzmanı, Marmara Denizi’nde 7.8’lik veya 8.1’lik büyük bir depremin gündeme getirilmesini eleştirerek, “Bu tür senaryolar hem halkı paniğe sürüklüyor hem de bilimsel gerçeklikle örtüşmüyor” dedi. Üşümezsoy şöyle konuştu:
“Marmara Denizi'nin uzunluğu 150 kilometre. Oysa 7.8’lik bir deprem için en az 350-400 kilometrelik fay gerekir. Bu gerçek dışı beklentiler, 1999 sonrası pompalanan korku üzerinden inşa edilmiş söylemler.”
“Galata Kulesi Ayaktaysa 1509 Depremi Abartılmıştır”
Üşümezsoy, tarihsel verileri de değerlendirerek 1509 depremi gibi olayların etkilerinin abartıldığını ileri sürdü. “Eğer o büyüklükte bir deprem olsaydı, Galata Kulesi, Rumeli Hisarı gibi yapılar ayakta kalmazdı,” dedi. Bu görüşü, uluslararası saygın deprem bilimcilerden Nicholas Ambraseys’in çalışmalarına dayandırdı.
Deprem Gerçeğiyle Korkutmadan Yüzleşmek Gerek
Prof. Dr. Üşümezsoy, İstanbul’da olası bir büyük deprem beklentisinin sürekli olarak felaket senaryolarıyla servis edilmesini eleştirdi. “Bilimsel temeli olmayan abartılı söylemler yerine, bölgesel riskleri doğru analiz ederek, yapı stoku ve şehir planlamasına odaklanmak gerekiyor,” dedi.
Kırılma Gerçekleşti, Stres Bitti
Üşümezsoy’a göre Marmara Denizi’nde stres birikimi beklenenden daha düşük seviyede. Kumburgaz çukurunda son yıllarda yaşanan sarsıntılarla birlikte “kalan stresin de boşaldığını” belirten uzman, “Bu bölgedeki fay, artık tehlike yaratacak ölçüde enerji barındırmıyor,” ifadelerini kullandı.
