"12 Kabile Planı” sızdı! İsrail’in gizli bağış ağı ve Black Cube bağlantısı ne?
İsrail eski Savunma Bakanı Benny Gantz’a ait olduğu öne sürülen e-postalar, dünya kamuoyunu karıştırdı. Belgelerde, “12 Kabile Planı” adı verilen bir stratejiyle İsrail’e destek sağlamak üzere 12 milyarder bağışçının bir araya geldiği ve özel istihbarat şirketi Black Cube’un finanse edildiği iddia ediliyor.Geçtiğimiz ay İsrail eski Savunma Bakanı Benny Gantz’ın e-posta yazışmalarının bir hacker grubu tarafından sızdırıldığı iddia edildi. Gantz, 38 yıllık askeri geçmişinde İsrail Savunma Kuvvetle
Geçtiğimiz ay İsrail eski Savunma Bakanı Benny Gantz’ın e-posta yazışmalarının bir hacker grubu tarafından sızdırıldığı iddia edildi. Gantz, 38 yıllık askeri geçmişinde İsrail Savunma Kuvvetleri’nde (IDF) üst düzey görevler yürütmüş, ülkenin güvenlik politikalarını belirleyen önemli isimlerden biri olarak biliniyor.
Sızan belgelerde Gantz’ın, İsrail’in uluslararası arenada karşılaştığı “gayrimeşrulaştırma baskısını” kırmak için özel bir finansman modeli üzerinde çalıştığı ileri sürülüyor. Bu model, “12 Kabile Planı” adını taşıyor.
“12 Kabile Planı”: Milyarder destekçiler ağı iddiası
Belgelerde yer alan iddialara göre, plan kapsamında 12 zengin bağışçı, İsrail lehine uluslararası kamuoyu oluşturma, medya stratejileri ve özel istihbarat operasyonlarını finanse etmek amacıyla bir araya geliyor.
Kaynaklara göre bu oluşuma, Tevrat’taki Hz. Yakup’un on iki oğluna atıfla “12 Kabile” adı verilmiş.
Bu ağın üyeleri arasında teknoloji, finans, medya ve eğlence sektörlerinde etkin olan tanınmış milyarderler yer alıyor. Belgelerde, David Ellison, Rothschild ailesi, Haim Saban ve Google’ın kurucusu Sergey Brin gibi isimlerin geçtiği öne sürülüyor.
Her bir bağışçının, “bir kabileyi” temsil ettiği ve İsrail devletinin “13. kabile” olarak konumlandırıldığı ifade ediliyor.
Black Cube bağlantısı dikkat çekiyor
İddialara göre “12 Kabile Planı” çerçevesinde oluşturulan fonların büyük bir kısmı, İsrailli özel istihbarat firması Black Cube üzerinden yürütülen operasyonlara aktarılıyor.
Black Cube, 2010 yılında eski İsrail istihbarat subayları tarafından kurulan bir güvenlik ve danışmanlık şirketi. Merkezi Tel Aviv’de bulunan şirketin, Londra, Paris, Toronto, Madrid ve New York gibi şehirlerde ofisleri bulunuyor.
Kamuya açık bilgilere göre Black Cube, kurumsal soruşturmalar, siber güvenlik, rakip analizi ve psikolojik etki operasyonları alanlarında faaliyet gösteriyor.
Şirketin geçmişte bazı ülkelerdeki tartışmalı operasyonlarla gündeme geldiği, hatta eski Mossad, CIA ve MI6 çalışanlarını bünyesinde bulundurduğu biliniyor.
Sızan e-postalarda, bu şirketin İsrail karşıtı sanatçılar, gazeteciler ve aktivistler hakkında bilgi topladığı, sosyal medya manipülasyonları yürüttüğü ve “psikolojik etki” kampanyaları tasarladığı iddia ediliyor.
Klasik lobiciliğin ötesinde bir ağ mı?
İsrail’in söz konusu stratejisi, iddialara göre klasik lobicilik faaliyetlerinin ötesine geçiyor. Belgelerde, medya, sinema, teknoloji ve finans gibi sektörlerde etkin iş insanlarının “küresel ölçekte etki ağı” kurduğu ileri sürülüyor.
Bu yapı sayesinde hem Batı kamuoyunda İsrail lehine algı oluşturulduğu hem de Filistin yanlısı girişimlerin itibarsızlaştırılmaya çalışıldığı öne sürülüyor.
Ancak bu iddiaların bağımsız kurumlarca doğrulanmadığı, belgelerin orijinalliğine ilişkin net bir kanıt sunulmadığı da vurgulanıyor.
İsrail’in meşruiyet krizi derinleşiyor
Analistler, Gazze’de yaşanan sivil kayıpların ardından İsrail’in uluslararası meşruiyetinin ciddi yara aldığını, kamuoyunda “İsrail karşıtı” bir dalganın yükseldiğini belirtiyor.
Birçok ülkenin sokaklarında milyonlarca insanın Filistin için gösteri düzenlemesi, Hollywood yıldızları ve dünya çapındaki sanatçıların İsrail’e tepki göstermesi bu kırılmanın en somut örneği olarak görülüyor.
Bu durum, İsrail’in uzun yıllardır sürdürdüğü “mağduriyet temelli diplomasi” yaklaşımının da sorgulanmasına yol açıyor.