Türk dünyası sineması Kazakistan'da! Cenk İzgören, Rayların Ötesinde filmini şehit Fırat Yılmaz Çakıroğlu'na ithaf etti

Kazakistan'ın Aktau şehrinde düzenlenen 5. Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali, Türk dünyasının sinema temsilcilerini bir araya getirdi. Festivalde Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Macaristan'dan uzun metrajlı filmler, kısa filmler ile belgeseller izleyiciyle buluştu. Etkinlik, Türk kültürünün sinema aracılığıyla yayılmasını ve ortak değerlerin vurgulanmasını amaçladı.

Bu yıl beşincisi gerçekleştirilen Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali, Türk devletleri ve topluluklarının sinema endüstrisindeki en önemli platformlarından biri olarak öne çıktı. Kazakistan'ın Aktau kentinde düzenlenen festival, 7 ülkeden toplamda 50'den fazla yapımı kapsadı. Uzun metrajlı filmlerin yanı sıra kısa filmler ve belgeseller, jüri ve izleyiciler tarafından değerlendirildi. Festival, Türk dünyasının kültürel bağlarını güçlendirmeye yönelik bir köprü görevi gördü ve katılımcı ülkelerin sinemacılarını uluslararası bir arenada buluşturdu.Etkinlik kapsamında paneller, atölye çalışmaları ve gösterimler düzenlendi. Türkiye'yi temsil eden yapımlar arasında yönetmen Cenk İzgören'in ikinci uzun metrajlı filmi "Rayların Ötesinde" dikkat çekti. Film, Türklük temalı bir hikaye üzerinden ilerleyerek festivalin ana odak noktalarından birini yansıttı.

RAYLARIN ÖTESİNDE FİLMİNİN ÖDÜL BAŞARISI

Cenk İzgören'in yönettiği "Rayların Ötesinde", festivalin ana yarışma bölümünde yer aldı ve "En İyi Kadın Oyuncu" ödülünü kazanmaya hak kazandı. Ödül, filmde Başak karakterini canlandıran Mine Doğan'a verildi. Bu başarı, filmin Türk sinemasında yükselen bir ivme kazandığını gösterdi ve İzgören'in kariyerindeki önemli bir kilometre taşı olarak kaydedildi.Film, demiryolları üzerinden ilerleyen bir hikaye anlatıyor ve Türk kültürünün derinliklerini işliyor. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü'nün desteğiyle çekilen yapım, festival jürisi tarafından oyunculuk kalitesi ve tematik derinliği nedeniyle ödüllendirildi. Mine Doğan'ın performansı, karakterin duygusal katmanlarını başarıyla yansıtmasıyla takdir topladı.

CENGİZ İZGÖREN'İN ÖDÜL KONUŞMASI

Ödülünü alırken Cenk İzgören, teşekkürlerini sıraladı ve festivalin Türk dünyası için taşıdığı önemi vurguladı. Konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

"T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü'ne, Türklük üzerinden bir hikaye oluşturup film çekmeme imkan sağladıkları için şükranlarımı sunuyorum. Anneme, eşime, kız kardeşime ve bu zor yolculukta benimle beraber emek harcayan herkese çok teşekkür ederim."

İzgören, festivalin kültürel değerlerini öne çıkardı: "Korkut Ata Türk Dünyası Festivali'nde olmaktan onur duyuyorum çünkü Türk dünyasındaki sanat ilişkileri, Kızıl Elma'nın ufkunu ve Turan idealimizi ileri taşıyan bir güçtür. Bu güç bizlere kim olduğumuzu hatırlatır ve istikametimizi bize işaret eder. Turan fikrinin kültürel omurgası budur. Bu bakımdan Korkut Ata Film Festivali, Kızıl Elma ülküsünün kültürel ayağını inşa eden stratejik ve son derece önemli bir mevzidir bizler için."

FİLMİ ŞEHİT FIRAT YILMAZ ÇAKIROĞLU'NA İTHAF ETTİ

Konuşmasının duygusal zirvesinde İzgören, filmini anlamlı bir ithaf ile taçlandırdı. Hayat boyu mücadele eden figürlerden ilham aldığını belirten yönetmen, "Rayların Ötesinde"yi ülkesi, ülküsü ve davası yolunda şehit düşen Fırat Yılmaz Çakıroğlu'na adadı. Şu sözlerle devam etti: "Hayatım boyunca sonuçları ne olursa olsun mücadele etmekten kaçınmayan insanlar hayatım boyunca bana ilham oldular. O yüzden bu filmimi, ülkesi, ülküsü ve davası yolunda toprağa düşen şehidimiz Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun aziz hatırasına ithaf ediyorum. O'nun cesareti, mücadelesi ve fedakarlığı Türk gençliğine ışık olmaya devam ediyor ve Allah'ın izniyle bu ışık sönmeyecek. Rahmetli Fırat kardeşimin ailesine hürmetlerimi sunuyorum. Çok teşekkür ederim."

Bu ithaf, filmin temalarını şehit Çakıroğlu'nun anısıyla birleştirerek festivalde yankı uyandırdı. Fırat Yılmaz Çakıroğlu, 2015 yılında üniversite öğrencisiyken milliyetçi görüşleri nedeniyle şehit edilen bir isim olarak Türk gençliği arasında sembolleşmişti.