Trump ve Macron, ayaküstü birbirini tehdit etmiş! 26 saniyelik tokalaşmanın perde arkası ortaya çıktı...
Mısır’ın Şarm el-Şeyh’teki Gazze için Barış Zirvesi sırasında Donald Trump ile Emmanuel Macron arasında kameraya yansıyan 26 saniyelik tokalaşmanın perde arkası İngiliz basınında tartışılıyor. The Mirror’da yer alan dudak okuma analizi, görüntünün basit bir selamlaşmadan öte bir gerilim anı olduğunu öne sürdü. İşte ayaküstü birbirlerini tehdit eden Trump ve Macron'un sözleri...
Gazze için düzenlenen Barış Zirvesinde ABD Başkanı Donald Trump ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un tokalaşma anı kameralara yansıdı.
26 SANİYELİK TOKALAŞMA DÜNYA GÜNDEMİNDE
İngiliz gazetesi The Mirror, görüntüleri dudak okuma uzmanı Nicola Hickling’e analiz ettirdi.
Uzmanın incelemesine göre iki liderin tokalaşması, samimi bir selamlaşmadan ziyade diplomatik bir bilek güreşi niteliği taşıyordu.
DUDAK OKUMA UZMANI: GERGİN BİR DİYALOG YAŞANDI
The Mirror’ın haberinde yer alan dudak okuma analizine göre, tokalaşma sırasında Trump ve Macron arasında şu sözler geçti:
- Trump: "Seni görmek güzel, yani kabul ettin"
Macron'un kameraya sırtını dönerek bir şeyler söylemesi üzerine Trump: "Samimi misin?"
- Macron: "Elbette"
- Trump: "Tamam, öyleyse neden, bilmek istiyorum, beni incittin, ben zaten biliyorum; ben barış yapıyorum"
Macron, Trump'ın eline dokunup "Affedersin" diyerek elini çekmeye çalışıyor ama Trump, Macron'un elini daha da sıkıştırıyor.
- Macron: "Bunu kapalı kapılar ardında halledelim."
- Trump: "Ben sadece başkasına (zarar verene?) zarar veririm."
- Macron: "Anlıyorum, bunu göreceğiz, neler olacağını göreceksin."
- Trump: "Bunu yaptığını görmek isterim, yap bunu; birazdan görüşürüz."
Uzman, Trump’ın elini bırakmayan tutumunun “üstünlük göstergesi”, Macron’un ise gerilimi düşürmeye çalışan bir tavır sergilediğini ifade etti.
GÖRÜNTÜLERİN ANLAMI: GÜÇ MÜCADELESİ Mİ, SİYASİ MESAJ MI?
Uzmanlara göre uzun tokalaşmalar, özellikle zirvelerde liderler arasındaki siyasi dengeyi sembolize eder.
Trump’ın el sıkışmalarında geçmişte de benzer şekilde “baskınlık” mesajı verdiği, Macron’un ise beden diliyle bu baskıyı dengelemeye çalıştığı değerlendiriliyor.
