Sıradışı Bir Yaşam Öyküsü... Kral ve devlet başkanlarını tedavi etti, kalp krizinden öldü
“Yogi Kazım” lakaplı Kazım Gürbüz, omurilik felci ile kanseri yendi ve 105 yaşına kadar yaşadı. Suudi Arabistan Kralı’ndan, Fildişi Sahilleri Cumhurbaşkanı'na kadar birçok ünlü ismi tedavi etti. Kendi geliştirdiği Yogi Kazım (YOKA) sistemiyle birçok kişiye şifa dağıttı. Alparslan Türkeş ve Süleyman Demirel’in yakın dostuydu. Sıradışı bir yaşamı olan ve kalp krizi sonucu yaşamını yitiren Kazım Gürbüz’ün ölümü, yurt içinde olduğu kadar yurt dışında da büyük üzüntüye yol açtı.
MEVLÜT YÜKSEL / ÖZEL HABER
Türkiye onu yıllar önce “Yogi Kazım” adı ile, ilerleyen yaşına rağmen genç ve dinç gösteren fotoğrafları ile tanıdı.
“Yogi Kazım” Lakaplı Kazım Gürbüz’ün Sıra Dışı Yaşam Öyküsü Büyük İlgi Gördü
Yoga felsefesini uyguladığı ve ataları Hindistan’dan geldiği için “Yogi” lakabını alan Kazım Gürbüz, 1920 yılında Adana’da doğdu. Çocuk yaşlarda yoga ile tanışarak, ruhsal ve bedensel disiplini hayatının merkezine koyan Gürbüz, henüz 4 yaşında Kur’an-ı Kerim’i hatmettikten sonra gençlik yaşlarında Himalayalar’a giderek yaklaşık 20 sene nefis terbiyesi, ruhsal disiplin ve beden kontrolü üzerine eğitimler aldı. Sıradışı bir yaşamı olan Gürbüz’ü, 2015 yılında Hürriyet Gazetesi muhabiri İpek İzci şöyle yazdı: “Hikâyesinde bol miktarda gizem var. Kökleri Hindistan’a dayanan Müslüman Türklerden bir aile... Hindistan’dan Özbekistan’a, oradan da Adana’ya gelmişler. Kur’an’ı ezbere okuduğunda henüz 4 yaşında. 10’una bastığında dedesi Molla Ali, onu Himalayalar’ın eteklerindeki bir ‘aşram’a yerleştirdi. Orada ilk kez ruh ve beden denetleme dersleri aldı, bilinçaltı kontrolünü öğrendi. O esnada annesi Dudu Hanım, oğlunun kaybolduğunu düşünüyordu... Tam 15 yıl sonra geri döndü dönmesine ama o yıllarda neler yaşadığını ne annesine ne başkasına anlattı.”
1961 Yılında Trafik Kazası Geçirdi, Felç Oldu ve Kendini İyileştirdi
Aldığı eğitimle artık ayak bileğini, diz mafsalını, kalçasını çıkararak kollarını, bacaklarını vücuduna dolayıp küçülerek kördüğüm hâline geliyor ve o şekilde bir cam fanusun içinde 48 saat durabiliyordu. 1954 yılında Taksim Belediye Gazinosu’nda çalışırken onu artık herkes tanıyordu: “Arkadaşlarım, beni kısa tişörtlerle Taksim’de gezdirirlerdi ki insanlar beni görünce onlar da gururlansın. İlahi bir vücuda sahiptim. Bir ara şımardım. Sonra 1961’de belim kırıldı, felç kaldım.”
1961 yılında geçirdiği ağır bir trafik kazası sonucu omurgası kırılan Kazım Gürbüz, felç riski ile karşı karşıya kaldı. Kendine olan inancı ve bedeni üzerindeki kontrolü sayesinde geliştirdiği yöntemleri bizzat üzerinde uygulayarak iyileşmeyi başararak felçten kurtuldu. Kazım Gürbüz mucize iyileşmesini, “Dokuzuncu kademede yogiydim. Kan dolaşımını yavaşlatabilen, kalbinin atışlarını sıfır noktasına yaklaştırabilen, mafsallarını takıp çıkartabilen, iç uzuvlarına hâkim olan ve yer değiştirtebilen biriydim. Bedenim üzerinde 63 türlü deney gerçekleştirdim. İçlerinden bir tanesiyle de felcimi yendim.” diyerek anlattı.
Kanser Teşhisi ile Bazı Organları Alındı
Kazım Gürbüz’ün 2001 yılında, yanlış teşhis sonucu sağ ve sol böbreküstü bezi, dalağı ve bir böbreği alındı. 2011’de de safra kesesi alındı. Yogi Kazım, bu kadar eksik organla, normal insanların yapamadığı hareketleri yapmaya devam ediyordu. İşin kerameti ne mi? “Başkalarıyla aramda bir fark yok, benim sadece bilinçaltı eğitimim çok iyi. Ben, dünyanın en huzurlu, en zengin, en bahtiyar insanıyım. Çünkü Allah bana her türlü nimetini lütfetti. Bunu maddeyle karıştırmıyorum, manevi olarak söylüyorum.”
Yogi Kazım’ın beden hakkındaki hâkimiyetinin bir tarafı da kendi bedeninde öğrendikleri sayesinde, birine baktığında vücudundaki tıkanıklıkları görmek. Yaklaşık iki saat süren sohbetimiz boyunca, aynı koltukta bağdaş kurarak oturdu. Bacaklarının karıncalanıp karıncalanmadığını sorduğumda, “Yoo” dedi, “Gayet iyiyim. Ama senin diz mafsallarınla kalça mafsalların iyi değil, o yüzden sen böyle oturamazsın.” Akabinde bana iyi geleceğini düşündüğü üç YOKA hareketi öğretti.
Kazım Gürbüz: “Bütün Sırlar Kendinizdedir”
Kazım Gürbüz’ün felçli ve yatalak hastalara uyguladığı yöntem ile şifa dağıttığı söyleniyordu. Kendi geliştirdiği beden-zihin kontrolü sistemi "YOKA" ile tanınan Gürbüz, hayatını uzun ve sağlıklı yaşam felsefesi üzerine kurmuştu. Yogi Kazım, herkesin günde sadece 5 dakika kendine ayırarak en az 15 yıl daha genç kalabileceğini savunuyordu.
Kazım Gürbüz, sadece yoga öğretisiyle değil, aynı zamanda beden, ruh ve zihin bütünlüğü üzerine geliştirdiği felsefeyle bir döneme damga vurdu. Bilim dünyası onun yöntemlerine şüpheyle yaklaşsa da, sayısız takipçisi ve öğrencisi onu bir rehber olarak gördü. Gürbüz bu durumu, “Ben sadece bilgimi uygularım, gençleşen ruhun kendisidir.” diyerek açıklıyordu.
“Yogi Kazım”ın “YOKA Yöntemi” Kitap Oldu
“Yogi Kazım” adıyla bilinen Kazım Gürbüz’ün çok ilginç yaşamı, beslenmesi, genç kalma ile tedavi yöntemleri zamanın bütün gazetelerinde manşet oldu. Hakkında günlerce yazı dizileri yayınlandı. Bir süre sonra ünü yurt dışına yayılan Gürbüz’ün hayatı, dizlerini dahi bükemezken YOKA’yla bir yıl içinde kayak yapabilecek hâle gelen gazeteci Fügen Yıldırım tarafından “Yaşlanmadan Yaşamak” adı ile kitap olarak yazıldı.
“Yogi Kazım”, Millî Eğitim Bakanlığı’nın izniyle Türkiye’deki okullarda öğrencilerle bir araya gelerek, hem irade eğitimi verdi hem de beden üzerinde yaptığı gösterilerle dikkat çekti. Halkın desteğiyle, zamanın Başbakanı Süleyman Demirel’in talimatıyla “masaj izni” alarak uygulamalarına devam etti.
Alman Takımı Offenbach Schule’de Antrenörlük Yaparak 1. Lig’e Çıkardı
Dünyaca tanınan Kazım Gürbüz, 1973 yılında Almanya’ya davet edildi ve burada ortopedistlerin gözetiminde çalıştı. Gürbüz, Almanya’da eşi Ülkü Gürbüz ile birlikte “Yoga Leben Schule” adlı terapi merkezini kurarak Alman Sosyal Sigorta Kurumu kapsamındaki hastaları tedavi etti. Hatta hiç ilgisi olmamasına rağmen Offenbach Kickers futbol takımının antrenörlüğünü üstlenerek takımı birinci lige taşıdı.
Gürbüz, Yürüyemeyen Fildişi Sahili Cumhurbaşkanı’nı Ayağa Kaldırdı
“Yogi Kazım”, yıllar boyunca yalnızca Türkiye’de değil, dünyanın dört bir yanında şifa arayanlara ulaşmaya çalıştı. Fildişi Sahili’nde yatalak olan 84 yaşındaki Cumhurbaşkanı’nı ayağa kaldırdığı söylenen Gürbüz, pek çok siyasetçi, iş insanı ve ünlü ismin de tercihi olmuştu. Gürbüz, yine çeşitli rahatsızlıkları bulunan Suudi Arabistan Kralı İbn Suud’u tedavi ederek sağlığına kavuşturduğu iddialarıyla büyük şöhret sahibi oldu. İngiltere’de North West London University tarafından fahri doktor unvanı verilen Gürbüz, kendi sistemini “YOKA” adıyla tanımladı.
“Yogi Kazım”, Akbük’te 105 Yaşında Kalp Krizi Sonrası Yaşamını Yitirdi
MHP’nin merhum Genel Başkanı Alparslan Türkeş ve Süleyman Demirel’in yakın dostu olan Gürbüz, önceki gün Aydın Akbük’te kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. 105 yaşından daha büyük bir yaşta olduğu öne sürülen Kazım Gürbüz’ün ölümü, yurt içinde olduğu kadar yurt dışında da büyük üzüntüye yol açtı. Vejetaryen bir diyet uygulayan Yogi Kazım’ın zeytin, kestane balı, barbunya, kırmızı biber, bitki çayı ve çorba gibi gıdalar tükettiği biliniyordu. Etin zararlı olduğuna inandığı için protein yerine bakliyat tükettiğini belirtirken, 38 gibi hissetmesini ise günlük yogaya bağlıyordu.
YOKA Sistemi Nedir? Nasıl Uygulanır?
Kazım Gürbüz’ün geliştirdiği “YOKA” sistemi; özel hareket serileri, su terapileri, doğa içinde yapılan uygulamalar, masaj teknikleri ve manipülasyonları içeriyordu. Bu sistemle birçok kişiye destek olduğunu söyleyen Gürbüz, yaşamı boyunca kendi bedenini bir “deney alanı” olarak kullanmasıyla adını duyurdu.
Ayrıca “YOKA Sistemi”, Yogi Kazım’ın geliştirdiği, belli bir sıralama ile ilerleyen omurga sağlığı üzerine hazırlanmış bir sistemdir.
YOKA Sistemi Asılma Hareketi, omur aralarını açar ve rahatlatır. Omur aralarındaki sıvıların canlanmasını sağlar. YOKA sisteminde barfiks, omurgayı uzatarak sıkışan diskler üzerindeki baskıyı azaltır ve postürü iyileştirir. Yerçekimi etkisiyle omurlar doğal hizasına gelir, sırt ve çekirdek kasları güçlenir.
Düzenli barfiks pratiği, esneklik kazandırırken omurgadaki hareket açıklığını artırır ve duruş bozukluklarını önlemeye yardımcı olur. Özellikle hamak desteğiyle yapılan barfiks, eklem sağlığını koruyarak sakatlanma riskini azaltır. YOKA sistemi sayesinde barfiks hareketleri kontrollü, güvenli ve herkes için erişilebilir hâle gelir.
YOKA Sistemi her yerde uygulanabilir. Hareketlerin birçok varyasyonu bulunuyor.
YOKA Sistemi’nin diğer faydaları ise şöyle sıralanıyor:
Omurgayı güçlendirir ve esnetir, duruş bozukluklarını düzeltmeye yardımcı olur.
Göğüs kafesini açarak nefes kapasitesini artırır ve solunumu derinleştirir.
Omuz ve kolları güçlendirir, esneklik kazandırır.
Karın kaslarını (derin, yan ve ön karın kasları) aktive eder, dengeyi ve çekirdek gücünü artırır.
Sinir sistemini yatıştırarak strese bağlı kas gerginliklerini azaltır.
Bacakları ve çekirdek kasları çalıştırarak bedensel farkındalığı geliştirir.
Bu hareket, bedenin doğal hizasını yeniden yapılandırmaya yardımcı olan güçlü bir terapi yöntemidir.