Merkez Bankası faizi ne zaman indirecek? Konuttan otomobile kadar her sektör bu kararı bekliyor
Türkiye’de herkesin en çok merak ettiği konu TCMB’nin faiz indirimine ne zaman başlayacağı oldu. Ev ya da araba almak isteyen de borçları nedeniyle batmak üzere olan şirketler de ya da uzun süredir düşüş trendinde olan borsa yatırımcısı da bu kararı bekliyor.
Bir kere en son söylenecek sözü baştan söyleyelim… Uzmanlar ve bankalar faiz indiriminde ilk adımın temmuzda garanti olduğuna dair kesin konuşuyorlar. Bunun altında yatan nedenler, enflasyonda oluşan olumlu gelişmeler. Bu durum böyle devam ederse, indirimin hazirana çekilebileceği bile uzak ihtimal değil…
Merkez Bankası’nın para politikasında sabırlı ve veri odaklı bir yaklaşımı benimsemeye devam ettiği, ancak teknik likidite koşullarının faiz indirimi yönlü algıyı kısa vadede desteklediği belirtildi.
Merkez Bankası’nın son haftalarda hızlandırdığı döviz alımları, piyasada TL likidite fazlası oluşturdu. Bu durumun etkisiyle fonlama ihtiyacının sıfıra yaklaştığı ve ağırlıklı ortalama fonlama maliyetinin politika faizi olan %50 seviyesinin altına gerilediği gözlemlenmiştir. Gecelik referans faiz oranı (TLRF), 22 Mayıs tarihinde %45,8 düzeyinde gerçekleşti. Bu, kısa süre içerisinde 300 baz puanlık teknik bir gevşemeye işaret ediyor.
Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon tahmini %35,4 olarak belirlendi, Mayıs ayı için aylık %1,6’lık artış öngörüldü. Ancak piyasa beklentisi %2,36 seviyesinde. Gerçekleşecek enflasyonun %2’nin altında kalması durumunda, enflasyon görünümünde aşağı yönlü bir sürprizin yaşanabileceği ve bu durumun para politikasında yeni bir faiz indirimi tartışmasını başlatabileceği konuşuluyor. Özellikle rezerv birikiminde gözlemlenen hızlanma (22 milyar dolara çıktı) ve yabancı ilgisinin devam etmesi halinde, faiz indirimi olasılığı Haziran toplantısında yeniden gündeme gelebilir.
Ancak uzmanlar, bu indirimin Haziran yerine Temmuz ayına bırakılmasının politika kredibilitesi açısından daha güçlü bir sinyal olacağını ifade ediyor. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu Üyesi Cevdet Akçay’ın da sunum sonrasında yaptığı değerlendirmelerde, faiz indirimi yerine seçici kredi genişlemesi ya da makro ihtiyati araçlarda esneklik sağlanabileceği yönünde görüş bildirdiği aktarıldı.
Akçay’ın, “faizleri aşağı çekip kredi limitlerini sabit tutmak” ile “faizleri yüksek tutup kredi erişimini gevşetmek” arasında tercih yapılabileceğini belirttiği ve mevcut koşullarda ikinci seçeneğin öne çıkabileceğini ifade ettiği görülüyor. Bu yaklaşımın, dezenflasyonun sağlam temeller üzerine oturtulması açısından tercih edilebileceği değerlendirildi.
