Suriye’de 8 Aralık 2024'te Beşşar Esad rejiminin çökmesi, yıllardır süren savaşın ardından ülke genelinde yeni bir dönemi başlattı. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Suriye Temsilcisi Gonzalo Vargas Llosa, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, Esad rejiminin devrilmesinin ardından 270 bin Suriyeli mültecinin ülkelerine dönüş yaptığını duyurdu.
Llosa’nın paylaştığı veriler, Suriyeli mültecilerin önemli bir bölümünün ülkelerine dönme isteği taşıdığını gösteriyor. Özellikle son yapılan anketler, mültecilerin dörtte birinden fazlasının önümüzdeki yıl içinde Suriye’ye dönmeyi planladığını ortaya koyuyor.
Geri Dönüşün Önündeki Engeller
Suriyeli mültecilerin ülkelerine dönüş sürecinde karşılaştıkları en büyük zorluklar arasında konut ve mülkiyet hakları, güvenlik endişeleri, temel hizmetlere erişim ve ekonomik koşullar bulunuyor. Llosa, mültecilerin yüzde 60’tan fazlasının geri dönmeden önce ülkelerini ziyaret etmek ve mevcut durumu yerinde görmek istediklerini belirtti.
Uzmanlara göre, savaşın etkileri hala hissedilirken, mültecilerin geri dönüşünü hızlandırmak için uluslararası toplumun desteği büyük önem taşıyor. Özellikle altyapının yeniden inşası, güvenliğin sağlanması ve ekonomik istikrarın oluşturulması, Suriyeli mültecilerin kalıcı olarak ülkelerine yerleşebilmeleri için kritik faktörler arasında yer alıyor.
Mülteciler İçin Yeni Bir Umut Mu?
Suriye’de yeni bir siyasi dönemin başlaması, milyonlarca mülteci için umut ışığı yaksa da, geri dönüş sürecinin zorlukları göz ardı edilemiyor. Uluslararası kuruluşlar, Suriye’ye dönen mültecilerin temel ihtiyaçlarını karşılamak için yoğun çaba sarf ederken, ülkedeki ekonomik belirsizlik ve güvenlik riskleri mülteci hareketliliğini doğrudan etkiliyor.
Uzmanlar, Suriyeli mültecilerin kalıcı dönüşünü sağlamak için yalnızca Esad rejiminin devrilmesinin yeterli olmayacağını, aynı zamanda kalıcı bir barış ortamının sağlanması gerektiğini vurguluyor. Önümüzdeki süreçte, Suriye’ye dönüşlerin artması beklenirken, mültecilere yönelik destek politikalarının belirleyici rol oynayacağı ifade ediliyor.