Bankacıların faiz indirimi için aklında olan tarih belli oldu! Merkez Bankası ve hükümete o tarihte indirim yapılsın mesajı gitti

Bankalar faizde indirim sürecinin başlaması gereken tarihi de dillendirmeye başladı. İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, “Temmuz’da faiz indirimi için zemin oluşturulmalı" dedi.
Konya Ekonomi Forumu’nda konuşan İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, enflasyonla mücadelenin önemine dikkat çekerken reel sektörün üzerindeki baskıların da görülmesi gerektiğini söyledi. Aran, enflasyonla mücadelede başarı sağlanmasının gerekliliğini belirtti ancak bu sürecin sadece fiyatları düşürmeye odaklı olmaması gerektiğini söyledi. İmalat sanayinin mevcut durumu göz önünde bulundurularak daha bütüncül ve dengeli ekonomik programlara ihtiyaç olduğunu ifade etti.

CİDDİ FEDAKARLIKLAR YAPILDI

Konya Sanayi Odası ile Ekonomi Gazetesi iş birliğinde düzenlenen forumda “Reel Sektörün Geleceği” oturumuna katılan Aran, reel sektörün uygulanan sıkı para politikaları kapsamında ciddi fedakârlıklar yaptığını belirtti. Bu süreçte sanayi üretiminin küçüldüğünü, istihdamın artmadığını ve milli gelir üzerindeki katkının azaldığını dile getiren Aran, üretim verimliliği ve rekabet gücüne dikkat çekerek, ekonomide yapısal dönüşümlerle sürdürülebilir çözümler oluşturulması gerektiğini ifade etti.

Hakan Aran, özellikle ihracat yapan üreticilerin karşılaştığı maliyet baskısına işaret etti. Geliştirilmiş ürünlerin, global pazara sunulmak için yapılan yatırımların ve müşteri kazanımının, artan maliyetler nedeniyle kârlılığını yitirdiğini belirten Aran, sanayicilerin bu durumla başa çıkabilmek için üretim süreçlerinde verimlilik artışına odaklanması gerektiğini söyledi. Dijital dönüşüm, yapay zekâ kullanımı ve yeşil üretim gibi stratejik başlıklar altında verimliliği artıracak yatırımların önemine değinen Aran, kâr marjlarını yeniden tesis etmek için uzun vadeli çözümler geliştirilmesi gerektiğini kaydetti.

Sanayinin güçlü olduğu tekstil, demir-çelik, mobilya, taşıt ve plastik gibi sektörlerdeki rekabet avantajlarının korunmasının önemine dikkat çeken Aran, müşteri kaybının ve pazar daralmasının geri kazanılmasının zorlu ve maliyetli olduğunu vurguladı. Sanayicinin sürdürülebilir büyümeyi hedeflemesi gerektiğini belirten Aran, bu doğrultuda finansal politikaların da reel sektör ihtiyaçlarını gözeterek şekillenmesi gerektiğini aktardı.

Hakan Aran, mevcut para politikasına ilişkin değerlendirmesinde, politika faizinin hâlihazırda %46 seviyesinde olduğunu, ancak piyasadaki gecelik faiz oranının %49’a yükseldiğine dikkat çekti. Mevcut tablo içinde, piyasadaki faizin politika faiziseviyesine gerilemesi için önümüzdeki bir aylık süreçte belirleyici gelişmelerin yaşanması gerektiğini söyledi. Aksi takdirde Merkez Bankasının şahin duruşuyla politika faizini %49’a yükseltebileceğini, bunun da gecelik faizi %52 seviyelerine çıkarabileceğini ifade etti.

Bu durumda, halihazırda yetersiz olan kredi talebinin daha da düşeceğini belirten Aran, söz konusu yükselişin enflasyonla mücadelede etkili olabileceğini ancak reel sektörün finansmana erişimini daha da zorlaştıracağı uyarısında bulundu. Bu nedenle İş Bankası Genel Müdürü, ekonomik programın sadece enflasyonu düşürmeye değil, reel sektörün sürdürülebilirliğine de odaklanması gerektiğini vurguladı.

TEMMUZDA FAİZ İNDİRİMİ MASAYA GELEBİLİR

Hakan Aran, sözlerini Temmuz ayında faiz indiriminin yeniden gündeme gelebileceği öngörüsüyle tamamladı. Eğer gerekli yapısal tedbirler alınır, beklenti yönetimi başarılı bir şekilde sürdürülürse Temmuz ayında Merkez Bankasının faiz indirimi konusunda manevra alanı kazanabileceğini ifade etti. Mevcut koşullarda %46’lık politika faizinin bile kredi talebini desteklemediğine dikkat çeken Aran, reel sektörün maliyet yükünün daha da artmaması için politika yapıcıların daha dengeli bir enflasyonla mücadele stratejisi geliştirmesi gerektiğini söyledi.

Aran’a göre, önümüzdeki haftalarda piyasa koşullarının normalleşmesi ve faiz oranlarının %42,5 seviyelerine döndürülmesi, reel sektörün finansal yapısını desteklemek açısından önemli. Ekonomide uzun vadeli istikrarın sağlanmasının, yalnızca fiyat istikrarından değil; üretim, istihdam ve finansmana erişim gibi temel alanlarda denge kurulmasından geçtiğini dile getiren Aran, finans sektörü ile reel sektör arasında sağlıklı bir denge politikası izlenmesi gerektiğinin altını çizdi.