Yürek yakan feryat! Samsun'daki faciada sağ kalan Kaya konuştu: Doğal afet değil cinayet!

Samsun’daki akaryakıt istasyonu faciasında eşini ve iki kızını toprağa veren Çiğdem Kaya ilk kez konuştu: “Adalet istiyorum, AVM neden hâlâ açık?”

Samsun’un Canik ilçesinde 27 Nisan 2025 gecesi akaryakıt istasyonunda yaşanan ve Türkiye’yi derinden sarsan heyelan faciasında eşini ve iki kızını kaybeden Çiğdem Kaya, dava başlamadan bir gün önce aile mezarlığı başında ilk kez konuştu. Acılı anne, “Bu olay heyelan değil, ihmaller zinciriyle işlenen bir cinayet. Kim sorumluysa hesap versin. Adalet istiyorum” sözleriyle feryat etti.

AİLE MEZARLIĞINDA YÜREK DAĞLAYAN AĞIT: “Çocuklarımın sesini bile duyamadım”

Ailesinden geriye sadece kendi kalan 31 yaşındaki Çiğdem Kaya, avukatları ve kayın ailesiyle birlikte Terme Akçay Karacalı Mahallesi’ndeki kabristana gitti. Eşi Adem Kaya (35) ile kızları Açelya Mina (7) ve Ayla (5)’nın mezarı başında gözyaşları içinde konuşan Kaya, yaşananların bir “doğal afet” gibi gösterilmesine tepki gösterdi.

“İhmalsizlik yüzünden eşim ve çocuklarım toprak altında yatıyor. Bu toprak kayması değil, cinayet. AVM’nin kapatılacağı söylenmişti ama hâlâ açık. Neden? Çocuklarımın çığlığını bile duyamadım. Bu acıyı kimseye yaşatmasınlar.”

“SES DUYUYORUM” DEDİ AMA GEÇ KALINDI: O GECE YAŞANANLARI İLK KEZ ANLATTI

Çiğdem Kaya facia anını anlatırken gözyaşlarına hâkim olamadı:

  • “Eşim o gün kahvaltı hazırladı, çok mutluyduk. Piknikten döndük, ‘Aracı yıkayalım’ dedi. Çocuklar arabada uyuyordu. Eşim jeton almak için markete girdi, gülerek yanıma geldi.

  • Su tuttuğumuz sırada yukarıdan ses geliyordu. Adem birkaç kez ‘ses geliyor’ diyerek yukarı baktı.

  • Bir anda heyelan oldu. Ne kızlarımın sesini duydum ne de eşimin… Onları orada göz göre göre kaybettim.

  • Samsun’a sığdıramadılar beni, uzağa taşındım. Psikolojim bozuldu. Çocuk görünce dayanamıyorum.”

AİLE: “Bu olay bir heyelan değil, ihmaller zincirinin sonucu. Adalet yerini bulsun.”

Çiğdem Kaya’nın öğretmen olan kız kardeşi Hatice Tatlı ise, çocukların anaokulu yaşında olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:

“Anneleri saçlarının teline bile kıyamazdı. Ama bir ihmal sonucu toprağa verdik. Heyelan diye kapatılmasını istemiyoruz, bu bir ihmal faciası. Devletimize güveniyoruz, adalet istiyoruz.”

AVUKATTAN SERT AÇIKLAMA: “Bu olaya kaza demek için bin şahit lazım”

Ailenin avukatı Kartal Akcan, dava öncesi yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:

“30 yıllık meslek hayatımın en zor dosyası. İki evlat ve bir baba öldü.
Buna ‘kaza’ demeye bin şahit lazım.
Cinayet gibi bir olay.
İstasyonun oto yıkama bölümü ruhsatsız. Kamu kurumları görevini tam yapsaydı bu aile bugün hayatta olacaktı.”

DAVADA 2’DEN 15 YILA KADAR HAPİS TALEBİ

Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede, olayın “iş güvenliği ihmali” sonucu meydana geldiği vurgulanarak:

  • İstasyon sahibi Mehmet Zeki G.

  • İşletmede “fiilen müdür” gibi hareket ettiği belirtilen Kemal Y.

hakkında TCK 85/2 kapsamında 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendi.

BİLİRKİŞİ RAPORU ORTAYA KOYDU: “Ruhsatsız, tedbirsiz, riskler göz ardı edilmiş”

Bilirkişi raporu, skandal niteliğindeki ihmal zincirini detaylarıyla gözler önüne serdi:

  • Oto yıkama bölümü tesis planında yok

  • Ruhsat ve izin belgesi bulunmuyor

  • Heyelan riskine karşı koruma önlemleri alınmamış

  • İş güvenliği tedbirleri tamamen yetersiz

İLK DURUŞMA 4 ARALIK’TA: TÜM GÖZLER SAMSUN 6. AĞIR CEZA MAHKEMESİ’NDE

Türkiye’nin yakından takip ettiği dava, 04 Aralık Perşembe günü Samsun 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayacak.

Çiğdem Kaya, duruşma öncesi tek isteğini bir kez daha dile getirdi:

“Adalet yerini bulsun. Eşimin ve çocuklarımın ölümü unutulmasın.”

Sonraki Haber