Türk tekstil sektörü alarm veriyor! Firmalar neden Mısır'a taşınıyor?
Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden tekstil, son yıllarda ciddi bir dönüşümle karşı karşıya. Para politikalarındaki sıkılaşma, sabit kur rejimi ve artan maliyetler, tekstil firmalarını üretimi yurtdışına taşımaya zorluyor. Özellikle Mısır, Fas ve Tunus, Türk tekstilcilerin yeni yatırım merkezi haline geldi. Peki, bu göçün nedenleri neler ve Türkiye ekonomisi üzerindeki etkileri ne olacak? İşte detaylar...
Sabah Gazetesi köşe yazarı Dilek Güngör yeni yazısında, tekstil sektöründeki dramatik değişimi çarpıcı örneklerle ele aldı.
Güngör’ün aktardığına göre, bir tekstilci dostu şu sözlerle durumu özetledi: “Mısır’da işçinin ortalama ücreti 170 dolar, Türkiye’de 1.750 dolar. Avrupa’da fiyat avantajımızı kaybettik. Türkiye artık AB pazarında pahalı kalıyor. Üstelik Mısır’da teşvik de var. Başka çare kalmadı, üretimi taşıyorum.”
Mısır’ın cazibesi, sadece düşük işçilik maliyetleriyle sınırlı değil. Güngör’ün yazısında vurguladığı nedenler şöyle:
Düşük Maliyetler: Mısır’da işçilik maliyeti, Türkiye’nin yaklaşık dörtte biri.
Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA/QIZ): Mısır’ın ABD ve AB ile imzaladığı anlaşmalar, özellikle QIZ (Nitelikli Sanayi Bölgeleri) alanlarında üretilen ürünlerin gümrük vergisi veya kota kısıtlaması olmadan ABD pazarına girmesini sağlıyor.
Hammadde Avantajı: Mısır, dünyanın en kaliteli pamuk üreticilerinden biri. Yerel hammaddeye hızlı erişim, üretim maliyetlerini düşürüyor.
Devalüasyon ve Teşvikler: Mısır’daki döviz kuru avantajı ve devlet teşvikleri, yatırımları daha kârlı hale getiriyor.
Rakamlarla Göç Dalgası
Güngör’ün yazısına göre, son dönemde 200’den fazla Türk tekstil firması Mısır’a yatırım yaptı ve bu yatırımların toplamı 3 milyar doları aştı. Mısır’ın tekstil ve konfeksiyon ihracatının yaklaşık üçte birini, Türkiye’den giden firmalar gerçekleştiriyor. Ancak bu durum, Türkiye ekonomisi için ciddi riskler barındırıyor:
Tekstil sektörünün istihdamı, iki yıl önce 1 milyon 250 bin seviyesindeyken, 2025’te 950 bin’in altına geriledi.
2021’de 118 milyon dolar dış ticaret fazlası veren hazır giyim sektörü, 2024’te 171 milyon dolar açık verdi. 2025 Ocak ayı itibarıyla açık 27 milyon dolar olarak kaydedildi.
Fabrikaların taşınması, hammadde üreticileri ve küçük atölyeler gibi yan sanayiyi de olumsuz etkiliyor. Birçok atölye kapanma noktasına geldi.
"Tekstil sektörü istihdam ve ihracat açısından ekonominin can damarlarından biri"
Dilek Güngör, tekstil sektörünün Türkiye ekonomisindeki kritik rolüne dikkat çekerek, bu göç dalgasının sadece yatırım kaybı olarak görülmemesi gerektiğini vurguluyor. Sektör, istihdam ve ihracat açısından ekonominin can damarlarından biri. Ancak, firmaların Romanya ve Portekiz gibi ülkelere karşı rekabet avantajını kaybetmesi, acil önlem gerektiriyor. Güngör’ün önerdiği çözümler şöyle:
Teşvik programları: Tekstil ve hazır giyim sektörü için özel teşvikler geliştirilmeli.
Katma değerli üretim: Marka, tasarım ve Ar-Ge yatırımları teşvik edilerek, düşük maliyetli üretim yerine yüksek değerli ürünlere odaklanılmalı.
Rekabet avantajı: Avrupa pazarında fiyat avantajı sağlayacak politikalar hayata geçirilmeli.
Kaynak: Sabah