Sınavlarda Büyük Değişim! MEB ve ÖSYM’den Yeni Soru Modeli Hamlesi
Milli Eğitim Bakanlığı ve ÖSYM, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında merkezi sınavlarda kullanılacak yeni soru türleri üzerinde ortak çalışma yürütüyor. Yapılan çalıştaylarda öğrencilerin anlama, ilişkilendirme, uygulama ve problem çözme becerilerini ölçen çok boyutlu soru formatları tasarlanıyor. Yeni sistemle birlikte sınavların salt bilgiyi ölçmekten çıkarak, düşünme süreçlerine ve gerçek hayat bağlantılarına odaklanması hedefleniyor.
Türkiye’de eğitim gündemi uzun zamandır sınav sistemi, ölçme teknikleri ve başarı odaklı düzenlemeler etrafında şekilleniyor. Liselere ve üniversitelere geçişte uygulanan merkezi sınavlar, milyonlarca öğrencinin ve ailelerinin hayatını doğrudan etkiliyor. Bu nedenle sınav yapısında yapılacak her değişiklik, yalnızca eğitim politikalarının yönünü değil, aynı zamanda geleceğin çalışma hayatına hazırlanacak genç nüfusun yetkinliklerini de belirliyor.
Millî Eğitim Bakanlığı ile Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nin ortaklaşa yürüttüğü yeni sınav modeli çalışmaları, bu açıdan kritik bir dönemin başlangıcı niteliğinde görülüyor. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında hazırlanan yeni soru modeliyle birlikte, öğrencilerin salt bilgiye değil; düşünme süreçlerine, uygulama becerilerine ve farklı disiplinleri ilişkilendirme yetilerine odaklanılması amaçlanıyor.
Sınavlarda Bilgiyi Kullanabilme Dönemi Başlıyor
Bakanlık tarafından duyurulan çalışmalarda, uzman ekiplerin katılımıyla çeşitli çalıştaylar düzenleniyor. Bu platformlarda soru türlerinin temel tasarımı ve değerlendirme ölçütleri üzerinde teknik görüşler ele alınıyor. Önerilen yeni sistemde, öğrencinin yalnızca ders kitabındaki bilgiyi hatırlaması yeterli olmayacak. Okuduğunu yorumlama, gerçek hayat problemlerine çözüm geliştirme, farklı veriler arasında bağlantı kurma gibi bilişsel becerilerin sorulara aktif biçimde yansıtılacağı ifade ediliyor.
Örneğin fen bilimlerinde deney temelli vakalar, matematikte günlük yaşama aktarılabilir problem örnekleri, sosyal bilimlerde analiz ve çıkarım gerektiren metinler daha fazla öne çıkacak. Böylece öğrencinin yalnızca sınav odaklı değil, öğrenme odaklı yetişmesi hedefleniyor. Ayrıca yeni soru formatlarının uluslararası değerlendirme sistemleriyle uyumlu olması için PISA ve TIMSS benzeri sınavlardaki ölçme dinamiklerinin de analiz edildiği belirtiliyor.
Öğrenci Değerlendirmesinde Çok Boyutlu Yaklaşım
Yetkililer, yeni dönemle birlikte değerlendirme sürecinin daha kapsayıcı bir yapıya kavuşacağını belirtiyor. Bilginin sadece tekrarlanmasını değil, anlamlandırılmasını önceleyen yaklaşımda; görev bazlı sorular, farklı bilgi alanlarının bir arada kullanıldığı bütünleşik ölçme yöntemleri gündemde yer alıyor. Bu kapsamda öğretmenlerin de soru hazırlama becerilerini geliştirmek için hizmet içi eğitimler planlanıyor. Böylece okul içi sınavlarla merkezi sınav yapısının daha uyumlu hale getirilmesi amaçlanıyor.
Çalışmalarda ayrıca özel gereksinimli öğrencilerin sınav deneyimlerinin iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler de değerlendiriliyor. Teknoloji destekli ölçme araçları, dijital test uygulamaları ve erişilebilirlik standartlarının genişletilmesi gibi başlıklar üzerinde duruluyor.
Bakanlık, yeni soru modeli tasarımının tamamlanmasının ardından pilot uygulamalar yapılacağını, sonuçların analiz edilmesiyle gerekli güncellemelerin hayata geçirileceğini belirtiyor. Böylece merkezi sınavların niteliğinin artırılması ve eğitim sistemiyle uyumlu hale getirilmesi hedefleniyor.
Türkiye’nin eğitim yolculuğunda önemli bir adım olarak görülen yeni model, öğrencilerin geleceğe daha donanımlı şekilde hazırlanmasına katkı sunacak şekilde planlanıyor.