Rum liderlerden alçak çağrı: Türkleri kovmanın vakti geldi! Ersin Tatar'dan sert tepki!

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rum Lider Nikos Hristodulidis ve Başpiskopos Georgios’un Paskalya mesajlarında KKTC ve Türkiye’yi hedef alan açıklamalarına tepki gösterdi. Açıklamaların nefret dili içerdiğini ve uzlaşıyı baltaladığını belirten Tatar, KKTC’nin varlığının pazarlık konusu olamayacağını vurguladı.

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Lideri Nikos Hristodulidis ve Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu Georgios’un Paskalya mesajlarında KKTC ve Türkiye’yi hedef alan açıklamalarına sert tepki gösterdi. Tatar, açıklamaların uzlaşıyı baltaladığını ve nefret dili içerdiğini belirtti.

NE OLMUŞTU?   Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu Georgios, Paskalya Genelgesi’nde, “Yunanistan, GKRY ve tüm Helenizm’in Türkleri kovmak ve vatanı kurtarmak için ortak mücadele etmesi gerekir” ifadeleriyle Kıbrıslı Türkleri ve Türkiye’yi hedef aldı. Georgios, “Bu yıl da biz Kıbrıslı Rumlar Paskalya’nın sevincini tam anlamıyla yaşayamıyoruz. Türk zalimi 51 yıldır vatanımızı çarmıha germiş durumda” diyerek provokatif bir söylem kullandı.

AÇIKLAMALAR DİYALOG ZEMİNİNE ZARAR VERİYOR

Tatar, Hristodulidis ve Georgios’un Paskalya mesajlarının, Kıbrıs’ta karşılıklı anlayışa dayalı diyalog zeminine zarar verdiğini vurguladı. Açıklamaların, uzlaşı iradesiyle bağdaşmayan, ayrımcı ve geçmişin başarısız yaklaşımlarını yeniden gündeme getiren bir zihniyeti yansıttığını ifade etti.

“ÇÖZÜM DEĞİL, SUÇLARI PERDELEME ÇABASI”

Tatar, Hristodulidis’in “işgal duvarını yıkma stratejisi” gibi ifadelerinin çözüm çağrısı değil, Kıbrıs Türk halkına karşı işlenen suçları ve hegemonya arzularını örtme çabası olduğunu belirtti. Rum liderin savunduğu “iki bölgeli, iki toplumlu federasyon” modelinin fiilen tükenmiş olduğunu, bu gerçeğin uluslararası çevreler tarafından da kabul edildiğini söyledi.

BAŞPİSKOPOS’UN NEFRET DİLİ

Georgios’un açıklamalarını eleştiren Tatar, bu sözlerin tarihi çarpıtmakla kalmayıp, “zalim Türk” ve “Türklerin kovulması” gibi ifadelerle KKTC halkına yönelik açık bir nefret dili içerdiğini kaydetti. Bu söylemlerin Rum halkının sağduyulu kesimlerini de rahatsız etmesi gerektiğini vurguladı.

“DEVLETİMİZ VE İRADEMİZ PAZARLIK KONUSU DEĞİL”

Tatar, KKTC’nin halkın özgür iradesiyle kurulan meşru ve kalıcı bir devlet olduğunu belirterek, devletin varlığının ve halkın iradesinin pazarlık konusu olamayacağını ifade etti. Adil ve kalıcı bir çözümün, ancak egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde, iki devletin iş birliğiyle mümkün olduğunu söyledi.

“ÇÖZÜM ADI ALTINDA HALKIMIZ YOK SAYILIYOR”

Tatar, Rum liderliği ve kilisenin açıklamalarının, Kıbrıs Türk halkının varlığına yönelik tehditler içerdiğini belirtti. “Çözüm” adı altında halkın eşitlik ve varlığının yok sayılmak istendiğini ifade eden Tatar, uzlaşının ancak eşitlik, güven ve saygı temelinde mümkün olduğunu vurguladı. Uluslararası toplumu, Rum tarafının saldırgan zihniyetini not almaya ve KKTC’nin uzlaşı vizyonunu ciddiyetle değerlendirmeye çağırdı.

DİKKAT ÇEKEN ZAMANLAMA

Georgios’un açıklamaları, 4 Nisan 2025’te Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan’ın katıldığı AB-Orta Asya Zirvesi’nde alınan tartışmalı bir kararla aynı döneme denk geldi. Zirvede, bu Türk devletleri, Türkiye’nin 1974’teki Kıbrıs Barış Harekâtı’nı kınayan ve Türkiye’yi işgalci olarak gören BM Güvenlik Konseyi’nin 541 ve 550 sayılı kararlarını tanıdı. Bu kararın, 12 milyar avroluk AB yatırımı karşılığında alındığı öğrenildi.

Sonraki Haber